06.02.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
The Economist İNGİLTERE
İngiltere’nin Derby kentinde “Tanrı senden tiksiniyor”, “Düzel ya da yan” gibi eşcinsel karşıtı ifadeler yazan bildiriler dağıtan 3 Müslüman erkek, 20 Ocak tarihinde nefret suçundan hüküm giydi. Aralarından biri olan Kebir Ahmed bir Müslüman olarak görevinin ‘tebliğ etmek olduğunu’ söyledi. Bu ‘tebliğ’ (en azından tasfiyecilerin gözünde) ödün vermez bir suçlama. Dünyada eşcinselliğe idam cezasının verildiği 7 ülkenin tamamı Müslümanların ağırlıkta olduğu ülkeler. Her yerde eşcinseller infaz edilmese de zulüm mahalli bir salgın gibi. 2010’da bir Suudi erkek başka bir erkekle seks yaptığı için 500 kırbaç ve 5 yıl hapse mahkum edildi. Bir yıl önce Bahreyn’de onlarca kişi bir ‘gey partide’ tutuklandı. İran’da eylül ayında 3 erkek eşcinsel oldukları için infaz edildi.
Kavaf ‘hastalık’ demişti
Müslüman ağırlıklı ülkelerde açıkça hayatını sürdüren geyler nadir ama kendini gizleyenlerin sayısı çok fazla. Yasaların daha ılımlı olduğu ülkelerde, otorite ezmenin başka yollarını buluyor. Ürdün’ün başkenti Amman’da eşcinsel barları ruhsatsız alkol satıldığı gibi gerekçelerle sık sık basılıyor. Türkiye gibi eşcinselliğin yasal olduğu ülkelerde bile resmi sansür hiddetli olabiliyor. Eski kadından sorumlu bakan Aliye Kavaf, eşcinselliğe ‘hastalık’ demişti. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin (Zerdüştlük ve domuz eti yemenin yanısıra) eşcinselliği ‘onursuzluğun, ahlaksızlığın ve insanlıkdışı durumların bir örneği’ olarak vermişti. Yeni bir film, Zenne, 2008’de Türkiye’nin ilk eşcinsel namus cinayetinin kurbanı genç bir adamın portresini anlatıyor (sanık olan baba hâlâ kaçak durumda).
İslami düşünürler tartışıyor
Son yıllardaki liberal Yahudi ve Hıristiyan akademisyenler gibi bazı Müslüman düşünürler de teolojik hoşgörüyü bulmaya çalışıyorlar. Atlanta’daki Emory Üniversitesi’nde İslami Çalışmalar dersi veren Müslüman olmuş Amerikalı Scott Siraj El Hak Kugle “Kuran eşcinselliği kınamıyor” diyor.
Ona göre Lut kavmi hikayesinin derdi eşcinsellik değil; erkekler tecavüz ve şiddet esas konu. Müslüman ülkelerde aktivistler teolojik tartışmaların tuzaklarından korkuyla uzak durdular. Bunun yerine Lübnanlı sivil toplum örgütü Helem gibi gruplar insan haklarının seküler dilini kullanıp Birleşmiş Milletler’in açıklamalarına dayanıyorlar.