9 Eylül ve Bayraklı’da bir koca çınar

Eskiden Bornova sınırları içinde olan, ancak şimdi Bayraklı, 275/6 Sokak’ta kalan ve yanından geçenlerin içinde gayriihtiyari bir hürmet hissi uyandıran, yüz yıllık kocaman bir çınar ağacı vardır

‘Gül Hanım Ağacı’ derler ona. O ağaca neden ‘Gül Hanım Ağacı’ dendiğini ve Gül Hanım’ın kim olduğunu çevre sakinlerinden de pek bilen yoktur. Bilenler de, “Buralar, Gül Hanım diye birinin arazileriymiş eskiden. Bu ağacı da o dikmiş” derler. O kadar...

Sahiden o kadar mıdır? Değil...

Yunan ordusunun Ankara’ya yaklaştığı günlerde Erzurum’da gördüğü bir rüya üzerine önce Kazım Karabekir, ardından da Ankara’da Mustafa Kemal Atatürk’le görüşerek orduda görev isteyen Gül Hanım, Mustafa Kemal Paşa’dan onay aldıktan sonra İsmet Paşa’nın talimatıyla 1. Ordu’ya katılmıştı. Gül Hanım, Büyük Taarruz boyunca askeri cesaretlendirmişti ve Haziran 1960 tarihli Hayat dergisinin 18. sayısındaki kendi anlatımlarından edindiğimiz bilgiye göre, askerle birlikte yürüyerek ve savaşarak 9 Eylül 1922’de 1. Ordu’yla birlikte İzmir’e girenler arasında yer almıştı. Gül Hanım, bu süreç boyunca yüzüne hep beyaz bir tülbent bağlamıştı.

Atatürk’ün hediyesi

9 Eylül 1922’den sonraki görüşmelerinde Mustafa Kemal Atatürk, Büyük Taarruz’un Beyaz Maskeli Kadın Mücahidi Gül Hanım’a bir ev ve bir arazi hediye etti.

Sonradan Yurdaköle soyadını alan Gül Hanım, kalan ömrünün tamamını Bornova’da Mustafa Kemal Atatürk’ün kendisine hediye ettiği, Canım Öğretmenim Parkı’nın yakınında, Alliberti Köşkü’nün hemen alt kısmında bulunan ve bugün artık ne yazık ki üzerinde hiçbir şey kalmayan boş arsadaki köşkte yaşadı...

Gül Hanım yaşlılık günlerinde, günümüzde Bayraklı sınırları içinde kalan arazisine gider ve bizzat diktiği o çınar ağacının gölgesinde çocuklarına anılarını anlatırdı. Kurtuluş Savaşı’nda yaşadıklarını, Mustafa Kemal’le karşılaştıklarında neler konuştuğunu, Halide Edip Hanım’ı, İsmet Paşa’yı, Fevzi Paşa’yı bizzat Beyaz Maskeli Kadın Süvari’nin ağzından, sadece çocukları değil o koca çınar da dinledi... Yolunuz düşerse, Bayraklı Çolakoğlu Camisi’nin arka kısmında iki apartmanın arasında sıkışıp kalmış gibi görünen Gül Hanım Ağacı’nın yanına bir uğrayın... Belki anlatacak bir şeyleri vardır.

Allah’ın rahmeti, Gül Hanım ve tüm şehitlerimizin üzerine olsun.

9 Eylül İzmir’in kurtuluşu kutlu olsun...