AB'nin çekirgesi İzmir'den gidiyor

Serdar Baki işe, 100 metrekare alanda Almanya'dan getirdiği 20 bin çöl çekirgesini 200 kafese koyarak başladı. 2 yıl mevzuatla mücadele etti. Kemalpaşa Tarım İlçe Müdürlüğü'ndeki bürokratları bile çekirge üreteceğine inandırmakta zorlandı. Sonunda tesis yerinde incelendi. Üretimin kafesler içinde, hijyenik bir ortamday apılacağı anlaşıldı ve sevkiyat raporu verildi.Ancak iş bununla bitmedi. Serdar Baki daha sonra çekirgelerin kitlesel ölümleriyle mücadele etmeye başladı. Zira ısının yaz-kış 38 derecenin altına düşmemesi, nem olmaması gerekiyordu. Ayrıca günde 500-700 kilo ot yiyorlardı. Bu yüzden başlangıçta çok sayıda çekirgesini kaybetti ama yılmadı. Trabzon Sürmeneli Serdar Baki, İzmir'de uzun yıllar bir LPG firmasının bölge müdürlüğünü yaptı. Sonra bir gün Avrupa'da 6 milyon ailenin evinde sürüngen beslediğini ve bunların çekirgeyle beslendiğini öğrendi. Bunun üzerine Kemalpaşa'da Türkiye'nin ilk çekirge çiftliğini kurdu. Serdar Baki, yetişen çekirgelerin raf ömrünün 15 gün olduğunu söylüyor, şöyle diyor: "Her hafta uçakla Avrupa'ya 20 bin çekirge gönderiyorum. Bu hayvanlar sigortalanmıyor. Çok çabuk ölüyorlar. Büyük zarara uğruyorum. Alıcı eline 20 bin değil, 15 bin çekirgenin geçtiğini söylüyor. Haftada 500 bin çekirge talebi var. Bugüne kadar bu iş için 250 milyar lira harcadım. Ancak kazanmam için 100-150 bin çekirge ihraç etmem gerekiyor. TÜBİTAK'tan destek bekliyorum." Raf ömrü sadece 15 gün