26.07.2020 - 00:02 | Son Güncellenme:
Yaşar Mumcu: Yıl 1965. Aylardan Temmuz. Futbolcu transfer dönemi. Fenerbahçe bombayı patlattı. Ankara PTT’den Yaşar. Maliyet 200 bin TL. O yıllarda büyük para. 50 bini Yaşar’a, geri kalan kulübüne. PTT Futbol Kulübü, altın bir kol saati armağan etti, o büyük parayı kazandıran futbolcusuna. Kadıköy-Kuşdili-Hasırcı Mahallesi. Apartman adını anımsayamıyorum. Zemindeki bakkal Ahmet’in üst katı. Fenerbahçe’nin bekârları kalıyor bu evde. O yıl Yaşar’la ben eklendim, çoğaldık. Hikâye büyük, bu sayfa taşımaz. Yıl 2020. Tam 55 yıldır sürdürüyoruz. Her konuşmamızın bitiminde hâlâ soruyor Yaşar: “Bir şey lazım mı?” Veriyor, istemiyor. Hepimizi içinde barındıran kocaman yürekli adam. O benim bir numaram. Hep öyle kalacak.
Kaşif Töre: Akçaabat Sebat. Yani Trabzon. Kaşif tutuyor, Yaşar atıyor. Yaşar Fener’e geldi. Kaşif Töre Ağanoğlu aynı yıl Beyazıt Hukuk’ta. Yaşar’ı tanımışsan Kaşif Töre’yi tanımazsan dövüyorlar adamı. Her pazartesi bizim bekâr evini ziyarette avukat adayı. Haliyle yakınlaştık. Şaşkınbakkal’a taşındığımızda Yaşar’la ikimiz kaldık. Gerisini evlendirdik. Ercan Aktuna, Ali İhsan Okçuoğlu, Şükrü Birand... (Üçünü de erken yitirdik, yüreklerimiz yanık kokuyor.) Evde yalnızlaştık. Kaşif Töre geldi Şaşkınbakkal’a. Tanışmamız 1965, birbirimizi anlamamız 1968’de başlar. Kitap sayfalarını çevirmeyi öğreten adamdır. Hâlâ öğretiyor. Öğrenci-usta ilişkisini sürdürüyoruz.
Ege Yıldız ve de Kemal Zorlu. Elbette bu bağlamda büyük patron sevgili Mazhar Ağabeyimi de ıskalarsam ayıp etmiş olurum. Onun varlığı, hepimizi gönendiren bir yücelikti. Ne şanslı bir insanım. Anılar denizinde boğulmadan suyun üstünde durmayı başarabiliyorum. Kemal Zorlu ile nitelikli bir ikiliydik. Yıllarımız tuğla kalınlığında kitap olur. Ege Yıldız, bilgi dünyamın geliştiği, bir tür nirvanaya ulaştığım, devrimsel bir gelişmeydi. Unutulmazdı. Hiç de unutulmayacak.
"Anıları yakmaya hiçbir ateşin gücü yetmiyor." (Refik Durbaş)