Ege Centilmenlik, sporun mayasıdır

Centilmenlik, sporun mayasıdır

03.07.2020 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Centilmenlik, sporun mayasıdır

Sporun hangi branşı olursa olsun centilmenlik çok önemlidir. Rakibinizi seversiniz ya da sevmezsiniz o size kalmıştır ama aynı sahaya çıktığınız anda saygılı ve centilmence davranmanız gerekir.

Kazanmak için her yolun değil, doğru yolun mübah olduğunu sporculara anlatmak için antrenörler ve kulüp idarecilerineyse büyük bir görev düşmektedir. Bunun içinse centilmenliğin, spor ahlakının anlatılması, doğru örneklerin genç nesillere aşılanması ve de en önemlisi olarak mutlaka ödüllendirilmesi gerekir.

Şöyle bir arşivleri kurcaladığımda bu konuda anlatılacak çok önemli örnekler olduğunu gördüm. Yurt dışından başlamak gerekirse Arsene Wenger’i anlatmak isterim. Birçoğumuzun yakından tanıdığı büyük teknik adamın kendi takımının kazandığı maçı iptal ettirdiğini biliyor muydunuz?

1999 yılında yaşanan bu hadisede, İngiltere Kupası’nda Arsenal, Sheffield United ile karşılaşır. Mücadele sırasında rakip takım oyuncusu sakatlık geçirir ve top, tedavisinin gerçekleşebilmesi için dışarı atılır. Oyuna başlayan Arsenal’in centilmenlik gereği topu rakibe atması beklenirken bunun yerine futbolcular oyuna hızla başlayıp gole gitmeyi seçer ve Arsenal golü bulur. Peki Fransız çalıştırıcı ne yapar biliyor musunuz? Maça itiraz eder ve mücadelenin 10 gün sonra tekrar edilmesini sağlar.


Yurt dışındaki örnek sonrası yavaş yavaş yurda gelelim... Türk futbol tarihinin unutulmaz isimlerinden Metin Oktay, Galatasaray formasıyla jübile maçında Fenerbahçe’ye karşı oynamak ister. Bunun için sarı lacivertli yöneticilerle görüşme gerçekleştirilir ama Fenerbahçe’nin de bir şartı vardır. Metin Oktay’ın 10 dakikalığına Fenerbahçe forması giymesi...

Nihayetinde maç için sahaya çıkılır. Metin Oktay ve Can Bartu karşılıklı olarak formaları değiştirir ve ilk on dakika bu şekilde oynanır. Fanatizme karşı ne de güzel bir mesaj değil mi?

Örneklerin içinde İzmir olmazsa olmaz... Göztepe’nin efsane kaptanı Gürsel Aksel, Orduspor’un teknik direktörüdür. Ligin son haftasına girilirken Göztepe’nin ligde kalmak için mutlaka puana ihtiyacı vardır. Sarı kırmızılı yöneticiler, Gürsel Aksel’e maç için ricada bulunurlar. Sonuçta bir puan bile koca kaptanın ait olduğu camiayı kurtaracaktır. Gürsel Aksel gelen ricaları sert bir dille reddeder ve unutulmaz cümleyi kurar: “Biz bugüne kadar Göztepe’de formamıza hiç ihanet etmedik ettirmedik, sizlere şerefli bir forma bıraktık. Düşeceksek şerefimizle düşeriz.”


Hemen ardından Orduspor soyunma odasına giren Aksel, oyuncularından kendisinin Göztepeli oluşundan etkilenmeyerek mücadele etmelerini ister. Maç sonunda Göztepe 2-1’lik yenilgiyle ligden düşer. Soyunma odasında ağlarken bulunan Gürsel Aksel, 1,5 ay boyunca üzüntüsünden kimseyle konuşmaz. Böyle bir spor ahlakına ne denebilir ki?

Eh Karşıyakalı olunca Karşıyaka’dan da söz etmezsem olmaz... Yunanistan’ın Sakız Adası’ndaki Lailapas takımıyla 1930 yılında karşı karşıya gelinir. Düşünün Kurtuluş Savaşı biteli ne olmuş... Dostluk maçı, 3. dakikada yağış nedeniyle yarım kalır. İşte o maç 2015 yılında dostluğu pekiştirmek için tekrar oynandı. Peki ya maç nasıl bitti? Yine bitmedi... 5-5 süren maç, 65. dakikada yeniden oynanması amacıyla Türk ve Yunan taraftarların bir arada sahaya girmesiyle yine yarım kaldı. Bu durum uluslararası bir centilmenlik örneği değil de nedir?

Centilmenliğin unutulmaması dileğiyle...

Yazarlar