Deplasman fatihleri

Bülent Buda: Çoğu zaman gol kaçıran futbolcuyu eleştirir, golü engelleyen kaleciyi ıskalarız. Futbolda gol pozisyonuna girme isteği cesaret işidir. Ve de o pozisyona girme cesaretini, becerisini gösteren futbolcu kutlanmayı hakeder. Tüm final vuruşlarının gol olması için kalede kalecinin olmaması gerekir ki, o zaman bu oyuna da başka bir isim bulmak lazımdır. Gouffran Bursaspor karşısında Göztepe’nin en yürekli istekli futbolcusuydu. Pozisyona girme cesaretini, becerisini gösterdi. Tüm final vuruşlarını yaptı ama kaleci Harun’da iyi günündeydi. Göztepe’ye ilişkin duygulandırıcı, umut veren görüntü takım olmanın oluşturduğu güven duygusu. Bu görüntü geçtiğimiz hafta tüm çıplaklığıyla Bursa’da sergilendi. Gözlemlerim, izlediklerim bana şöyle diyor. Bu kadroyu oluşturan tüm futbolcular Süper Lig’de oynar ve takımın değerli birer üyesi olur. Söz gelimi Tanju, Halil, Gouffran, Kosanovic ve de hepsi bence Süper Lig futbolcusu. İşte takım budur.

Fatih Tanfer: Tamer Hoca, Bursaspor’u iyi etüt etmiş ve ona görede tedbirini almışdı. Ama alınan tedbirler sıkı sıkıya kendi alanına kapanıp, fırsatta bulursak gol atmayı planlayan klasik bir tedbir değildi. İlk 15 dakikada sağdan Batalla’nın organizasyonunda Barış’ın getirdiği tehlikeler, toplar vardı. Orta alandan hücuma top taşımada sıkıntı çıkınca, defansif özelliği olan Rotman’ı oyundan alıp Ngando’yu soktu. Tabii ki Gouffran’ın kaçırdığı goller var. Bülent abim de belirtti. Risk alan futbolcudan korkmayacaksın. Gol pozisyonuna girmek marifettir. Son haftalarda bende yazdım. Göztepe’nin kadro derinliğine ihtiyacı olduğunu düşünüyordum. Ancak bu hafta Gouffran’ı, Ngano’yu görünce hem umutlandım, hem de bir takım iyi çalışmasının sonucunda gelişim gösteren futbolcularıda görebiliyoruz. Göztepe umut veriyor. Bu haftaki rakip Akhisar. Güzel bir Ege derbisi olacağına inanıyorum.

İsmail Özelçinler: Göztepe’yi Bursaspor karşısında büyük bir dikkatle izlemeye çalıştım. Açık ve net. Sarı kırmızılılar bana göre, sezon başından beri en etkili, disiplinli ve takım oyununu ortaya koydu. Karşılaşma berabere bitti. Gouffran hücumda oldukça başarılıydı. Mutlak iki gol pozisyonunu değerlendiremedi. Ancak, golleri değerlendirememesinden çok, o pozisyonlara girmesi bana göre çok önemliydi. Kısacası, Göztepe takım olarak rayına oturmuş durumda. Ayrıca, her maçı da kazanacak güçte.

Mehmet Demirtaş: Göztepe’nin Bursa deplasmanından aldığı 1 puanda altın değerinde, sonuç olarak evinde kolay kolay maç kaybetmeyen Bursaspor ile karşılaşıldı. Genel itibariyle takım oyununu benimsemiş, koşan, hırslı bir Göztepe izlemekten büyük keyif alıyoruz. Devre arasında yapılacak nokta takviyeler ile bu takım üst sıraları zorlar düşüncesindeyim. Tamer Hoca’nın işine karışma lüksümüz yok ancak Segbefia’dan da faydalansa fena olmaz.

Bülent Buda: Şimdi eğri oturalım doğru konuşalım. Takım Beşiktaş’tan 3 farklı yenilgiyle dönse, kimse birşey demezdi. Hele oyunun başı penaltı, Lucas’ın akıllı uzanışı. Sürekli baskı altında bir kaleciyle önündeki savunma 97 dakika oyundan düşmeden, pes etmemek, direnmek her türlü övgüyü hakediyor. Üstüne, özellikle Larson’la gelişen Beşiktaş kalesini zorlayan karşı ataklar. Henrique’nin 20 dakika oyunda kalıp, atılışındaki saçmalık. Yaklaşık 20 dakika 10 kişilik direnç. Farklı Alanya yenilgisinden sonra Okan Hoca’nın rotasyonları. Alınan 1 puan takım olmanın birlikte üzülüp, birlikte sevinmenin değerini belgeliyor. Sonuçta Akhisar, Alanya karşısında yıkıldı, Beşiktaş karşısında da parçalanır diye tahmin yürütenleri de yanılttı.

Fatih Tanfer: Akhisar’ın rakibi Beşiktaş, kabul etmek gerekir ki, Türkiye’nin en etkili futbolunu oynayan ekibi. Deneyim, kapasite ve beceri farkı olduğu bir gerçek. Unutulmasın ki futbolda çaresizliğe yer yoktur. Akhisar direndi, her durumda ne yapabileceğini iyi hesap etmişti. Beşiktaş’ın oyununa göre tedbirlerini aldı. Baskı altındayken öyle doğru kontraataklar yaptı ki, bana göre müthiş formda Larsson pozisyonlar yakaladı. Hele maçın sonunda Fabri müthiş şutunu çıkarmasa 3 puan Akhisar’ın olacaktı. Akhisar mücadele etti, hırslıydı, alan ve adam paylaşımında doğru hamleler yaptı. Elbette kaleci Lucas’ın müthiş formuda alınan bu puanda önemli bir paya sahip. Okan Hoca, elindeki oyuncuları performanslarını en iyi biçimde değerlendirip, rakibe göre hamleler yapıyor. Beşiktaş maçında olduğu gibi de olumlu sonuçlarını alıyor. Akhisar’ın Beşiktaş’tan aldığı 1 puan hiçte küçümsenecek bir olay değil.

İsmail Özelçinler: Bir hafta önce Akhisar’ın kendi evinde Alanyaspor’a 4-0 yenilmesine bakanlar,(Ben dahil) Beşiktaş karşısında da hüsrana uğrayacağını düşündüler. Görünüşte öyle ama, futbol her türlü sonuca ve sürprize de açık bir oyun. İşte Akhisar bunu kanıtladı. Beşiktaş karşısında son derece kontrollu bir futbol ortaya koydu. Yediği baskıdan akıllı ve çok çabuk bir şekilde kurtulup, etkili hücumlar da yaptılar. Özellikle Larsson, Beşiktaş defansını çok zorladı. Kaleci Lucas’ın penaltı kurtarması da Akigo’ya hayat verdi. Kısacası, Akhisar güçlü rakibi karşısında asla ezilmeden, iyi bir mücadele örneği ortaya koydu.

Mehmet Demirtaş: Akhisar’da Okan Hoca savunma anlayışıyla geldiği Vodafone’da maçın sonuna kadar istediğini aldı. Yeşil siyahlı oyuncular biraz ofsayta dikkat etseler pozisyon sayısı
artabilirdi. Herşeye rağmen Akhisarlı oyuncuları mücadelelerinden dolayı tebrik ediyorum