Ege Ege’nin Afrikalıları

Ege’nin Afrikalıları

14.05.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:

Fotoğraf sergisi açılışı ve panelle başlayan etkinlikler, mangal sefası ve konserle sürdü. Yıllardır birbirinden haber alamayan akrabalar buluştu. Göbekler atıldı, gözlemeler açıldı, pilav yendi...

Ege’nin Afrikalıları

Geçtiğimiz yıl, Ankara’da AB Bilgi Merkezi’nde bir fotoğraf sergisinde tanıştım onlarla... İzmir’de, Ege Bölgesi’nde yaşayan bu kadar çok sayıda siyah vatandaş mı varmış? Benim niye hiç haberim olmadı bundan? diye düşünmüştüm. Bu sene Dana Bayramı adını verdikleri geleneksel kutlamalarını duyunca, bu şenliklerinde onlarla olup Egeli “Afro-Türkleri” (Afrika kökenli Türk) daha yakından tanımak ve size tanıtmak istedim.
Geçen hafta sonu, Torbalı Ayrancılar’da bir piknik alanında bayramlarını kutladılar. İzmir Afrikalılar Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği öncülüğünde düzenlenen şenliğe, İzmir’in yanı sıra Aydın, Denizli, Manisa ve Söke’den gelen Afrika kökenli yurttaşlar katıldı. Cumartesi günü fotoğraf sergisi açılışı ve panelle başlayan etkinlikler, pazar günü mangal sefası ve konserle sürdü. Yıllardır birbirinden haber alamayan akrabalar buluştu. Göbekler atıldı, gözlemeler açıldı. Pilav ve ayran dağıtıldı. Ve tabii ki bunun üzerine, “Biz siyahız ama ikramımız bembeyaz” esprisi yapıldı.

“İzmir’de siyah yaşamak kolay...”
Osmanlı’dan beri bu topraklarda yaşayan Afrika kökenliler, Türkiye’de yoğun olarak Batı Ege’de bulunuyorlar. Öyle ki Aydın’ın, Manisa’nın köylerinde siyah tenli bir Emine Teyze’ye rastlamak kimseyi pek de şaşırtmıyor. Ama İzmir’in merkezinde yaşayanlar ya da iş veya okul için başka bölgelere gidenler sık sık, “Aaa! Gerçekten Türk müsün?”, “Çok güzel Türkçe konuşuyorsunuz” gibi tepkilerle karşılaşabiliyorlar.
26 yaşındaki Gürser Doğuluer, bir Afro-Türk için İzmir’de yaşamanın daha kolay olduğunu söylüyor: “Ama İstanbul’da sizi kaçak göçmen zannedebiliyorlar...”
“Türkiye bir, Afrika iki benim için” diyen Gürser, belgeseller ve internet sayesinde Afrika’yı araştırdığını anlatıyor. “Bu yıl 2010 Dünya Kupası Afrika’da mesela. Kupa’nın müziklerini de Senegalli bir müzisyen var Beckham, o yapacakmış. Bunlar beni çok mutlu ediyor” Aydın’da eşiyle birlikte oyuncakçı dükkânı işleten Cennet Teyze, sarışın akça pakça güleç bir kadın. Kendisine çok da benzemeyen 3 tane dünyalar güzeli siyah çocuk sahibi. “Çevrenizde yadırganıyor mu bu durum?” diye sorduğumuzda, “Nasıl bir milletvekilinin arkasından bakıyorlar, bizim de öyle arkamızdan bakıyorlar” deyip bir kahkaha patlatıyor. Sonra, “Gelince mutlaka çay içmeye uğra” diye tembihliyor.

“Kahramanım Alex ve Ronaldinho”
Biz, Dernek Başkanı Mustafa Olpak’la konuşurken yanımıza gelip, tüm tatlılığı ve kendinden eminliğiyle “İsterseniz benimle de röportaj yapabilirsiniz” diyen 10 yaşındaki Alican ise “herkesten biraz farklı” olmaktan memnun. “Okulda bazen arkadaşlarıma açıklama yapmam gerekiyor. O zaman, ‘Benim büyük büyük büyükbabamlar Sudan’dan gelmiş’ diyorum” Alican’ın en büyük kahramanlarıysa Alex ve Ronaldinho.
Özellikle gençler ve orta yaşlıların hepsinin kalbinde bir gün Afrika’yı görme ve Dana Bayramı’nı orada kutlama hayali var.

Haberin Devamı

Bayramda siyah bir Amerikalı
Bir Türk ile evlenip 7 yıl önce Kuşadası’na yerleşen Amerikalı Robert Daniels, Dana Bayramı’nı geçen sene bir gazetede okuduğunda çok şaşırmış. Kendisi de siyah olan Daniels, bu sene fotoğraf makinesini kapıp gelmiş kutlamalara. Dana Bayramı ile ilgili görüşlerini sorduğumuz Daniels, “Bakın tüylerim diken diken oluyor. Benim için çok heyecan verici. Bu kadar siyah insanı bir arada görünce, kendimi İzmir’de değil de başka bir yerde gibi hissediyorum” dedi.


Dana Bayramı’nın hikâyesi
Egeli Afro-Türklere göre, Dana Bayramı Afrika’dan kalma bir gelenek. Tıpkı Nevruz, Hıdrellez gibi baharın gelişini kutladıkları ve doğaya şükranlarını sundukları bir kutlama. Bayramla ilgili ikinci rivayete göre ise, kölelik döneminde yılın sadece tek bir günü tatil yapabilen siyahlar, bu günü hep birlikte danalar keserek kutluyorlardı. Dana Bayramı da bu kutlamalardan doğdu.