Egeli kadınların sesi olmak için geldi

18 yaşından beri iş hayatının içinde olan ve bugüne kadar birçok büyük firmanın kurumsal iletişim, marka danışmanlığı ve PR çalışmalarını yürüten Peyvend Öksüz, 2015 yılında aldığı teklifin ardından kariyerine yeni bir yön verdi. Televizyona geçiş yapan Öksüz, sunuculuk ve yapımcılığa adım attı. Şimdi de yeni kurulan Woman TV’nin kadınları cesaretlendirmek isteyen ekibinde yer alan Öksüz ile yeni projelerini konuştuk.

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

1979 yılında İzmir Karşıyaka’da doğdum. İlkokulda Çakabey Koleji, lisede Karşıyaka Atakent Anadolu Lisesi mezunuyum. Her ne kadar turizm mezunu olsam da 18 yaşımdan beri birçok büyük marka ile çalıştım. 2015 yılında özel bir televizyondan aldığım teklif hayatımı değiştirdi. Program sunuculuğu ve yapımcılık yapmaya başladı. Tam bir buçuk sene boyunca canlı yayınlanan bir yemek programı sundum. Organizasyon işlerim devam ederken bir yandan da dış yapımcı olarak görev aldığım kanalın kapanmasıyla bir süre sonra başka yerel televizyonlardan birine geçerek programı sürdürdüm. Yine yemek, sohbet, söyleşi ve hayata dair bir programdı yani aynı format ve aynı isimle yoluma devam ettim. Bunların dışında 1 çocuk annesiyim, 12 yaşında bir oğlum var.

Son dönemde Woman TV ile bir işbirliğiniz olduğunu biliyoruz. Yollarınız nasıl kesişti?

Woman TV daha açılmadan bir arkadaşımın kanalın genel müdürü Ali Güven’e beni tavsiye etmesi üzerine Ali Bey ve Ahu Özyurt ile yollarımız kesişti. İstanbul’da kendileriyle ve tüm kanal ekibiyle görüşmelerimizi yaptıktan sonra program ismi, içeriği ve diğer tüm detaylara karar verilmiş şekilde İzmir’e döndüm.

‘Herkes için bir şey var’

Woman TV’de kadınlara verilmek istenen mesaj nedir?

Biz, Woman TV’de sadece kadınlara mesaj vermiyoruz. Kurumlarda kadınların daha çok söz sahibi olması, daha fazla istihdam edilmesi ve artık patron koltuğuna oturmalarına fırsat verilmesi için erkeklere mesaj veriyoruz. Kadınların Meclis’te eşit temsil hakkına kavuşmasına, ayrımcılıktan koruyacak yasaların hayata geçirilmesine, toplumsal cinsiyet eşitliği için gereken adımların ivedilikle atılmasına ve politikaya katılımını engelleyen koşulların ortadan kaldırılması için siyasetçilere mesaj veriyoruz.

Seslerini duyurmak isteyen genç kızlarımıza, dünyaya sesimizi duyuracak olan Atatürkçü ve laik tüm gençlerimize mesaj veriyoruz. Hayalleri olan ama aile ve koca baskısı ya da ekonomik yetersizlikler nedeniyle cesaret edip harekete geçemeyen kadınlara mesaj veriyoruz.

Yönetiminde tanıdık televizyoncular var. Sizce kanal sektörde istediği yeri elde edebilecek mi?

Evet, kanalda patronumuz Recep Canpolat, genel yayın yönetmenimiz Ahu Özyurt, genel müdürümüz Ali Güven ve arka planda daha birçok başarılı işe imza atmış isimlerden oluşan bir ekip var.

Yılların tecrübeli programcıları televizyon sektörüne dair tüm bilgi birikimlerini çoğunluğu kadın olan genç ve dinamik ekiple birleştirince ortaya harika bir takım çıktı.

Kanalımız, pırıl pırıl yeni genç kuşak çalışanlarıyla sosyal medya ve interaktif alanlarda yer alıyor. Dolayısıyla Woman TV’yi kuranlar da yönetenler de kamera önünde ve arkasında olanlar da gelen konuklarımız da bu kanalın nereye gideceğinin farkında.

‘Kadının sesi olacağız’

Kanalda sivil toplum kuruluşlarına da oldukça yer veriliyor. Bu konuda neler söylersiniz?

Sivil toplum kuruluşlarına özellikle yer vermemizin sebebi; onların daha büyük kitlelerle ulaşmasını, daha fazla etkinliğe imza atmasını, daha da çok destek almalarını sağlamak. Bunların yanında asıl sebep ise her daim yardım bekleyen bu kuruluşların özellikle de kadınlarımızın sesi olmayı arzu etmemiz.

‘Başarıyı anlatacağız’

Ege Bölgesi’yle ilgili ne gibi içerikler üreteceksiniz?

Ege Bölgesi’nin tamamı benim sorumluluğuma verildi. “Peyvend İle Kalbim Ege’de” programı benim için çok önemli çünkü tüm Ege’deki etkinliklerin, festivallerin, açılışların, sivil toplum örgütlerinin yaptığı faaliyetlerin, seslerini duyuramayan ya da duyurmak için çabalayan Egeli kadınlarımızı gündeme taşıyacağım. Sağlıklı yemek köşesinde yöresel tüm ürünlerin tanıtımı, sebze ve meyvelerin sofraya getiriliş hikayesi, alın teriyle çalışan şefler, başarılı kadın yöneticiler, iş insanlarını, kadın erkek ayırmaksızın girişimcilik yapmak isteyen ya da bunu başarmış herkes programa konuk olacak. En önemlisi de Ege’de ne kadar tarihi eser, müze ve gizli kalmış sokak lezzeti varsa bunları programda işlemek benim önceliğim. Şu anda Ege Bölgesi ve İzmir, İstanbulluların çok büyük yatırımlar yaptıkları ve seslerini duyurmak istedikleri bir istihdam durağı haline geldi. Bu kişilerin sesini duyurabilmek yine bizim için çok önemli. Bizim köklerimizi, kültürümüzü değiştirmeden, değişmesine de izin vermeden geleceğe doğru adımlarla yürümeli, daha da vizyonlu, uluslararası sosyal ve kültürel bir kent haline gelmeliyiz.

‘Çok emek verdik’

Woman TV tanıtımını İstanbul’da yaptınız, İzmir’de de yapmayı düşünüyor musunuz?

Evet, İstanbul’da Woman TV tanıtımı oldu. Çok güzel ve keyifli geçti bizim için. Çünkü; bu bir ekip işi, kanalı kuranlar, yönetenler, her türlü desteği verenler, programcılar, sponsorlarımız, hepimiz çok büyük emek harcadık. O yüzden o gece bizim için çok önemliydi. Bir aksilik olmazsa Ramazan Bayramı’ndan sonra “Peyvend İle Kalbim Ege’de” programımızın tanıtımını yapacağız. Ege’de ne kadar kurum, kuruluş, sivil toplum örgütü, dernek, belediye varsa hepsinin desteğini ve katılımını bekliyoruz. Özellikle bizlere, yani basın ve medya kuruluşlarına destek verilsin ki biz de onların destekleri sayesinde yine o kişi ve kurumların sesleri olup medyada duyurmak istedikleri bilgi akışını sağlayabilelim.