Egeli olmak ayrıcalık

Kurum kültürü ve aidiyet duygusunu geliştirmek için çalışmalarını aralıksız sürdüreceklerini vurgulayan Budak, “Ege Üniversitesi ailesinin bir parçası olmanın ayrıcalığını mensuplarımıza her zaman yaşattık. Toplu iş sözleşmesinde gösterdiğimiz hassasiyeti, promosyon ödemelerinde de göstererek çalışanlarımızın haklarını gözettik. Maaş promosyon ihalemizi rekor miktarla imzaladık” dedi.

Tüm kararlar ortak

“İleriye yönelik hedeflerimizi gerçekleştirmek için ortak bir ruha ihtiyacımız vardı ve ne mutlu ki bizler bugün; ortak kararlar vererek ortak hedefler doğrultunda çalışan, üreten güçlü bir aileyiz” diyen Budak, “Egeli ruhunu yakalamak için sağlıkta öncelikli randevu sisteminden, huzurlu ve yeşil kampüs yaşamına; memnuniyet anketlerinden, katılımcı yönetim anlayışına kadar uzanan pek çok yenilikçi uygulamayı hayata geçirdik” ifadelerini kullandı.

Kalitede öncü

Türkiye’nin ilk 5 yıllık tam akreditasyona sahip üniversitesi olan Ege Üniversitesi’nde “Kalite Kimin İşi” başlıklı bir panel düzenlendi. Açılış konuşmasında kalite kültürünü kurum olarak içselleştirdiklerini belirten Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Bu başarılar bir tesadüf değil çalışmanın, üretmenin ve kurum kültürü haline getirdiğimiz kalite kavramını tüm faaliyetlerimizde temel prensip olarak benimsememizin nihai sonucuydu” diye konuştu.

Kalite kültürü ile ilgili bir sunum gerçekleştiren YÖKAK Kurumsal Değerlendirme Takım Başkanı Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu da, “Ege Üniversitesi, kalite konusunda liderlik yapan bir üniversite. Herkesin fikirlerine kıymet verilen bir ortamda kalite mümkün olabilir” dedi.

Diyabette uzuv kaybı riskini tespit eden kit

Ege Üniversitesi (EÜ) akademisyenleri, diyabet hastalarını sevindirecek yeni bir projeye imza attılar. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Anıl Murat Öztürk’ün yürütücülüğünü yaptığı; Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. Nezih Sertöz, Dr. Arman Vahabi, Eczacılık Fakültesi’nden Prof. Dr. Pınar Kara Kadayıfçılar, Doç. Dr. Güliz Armagan, Arş. Gör. Derviş Birim ve Fen Bilimleri Enstitüsü’nden Marina Serin’in araştırmacı olduğu proje kapsamında geliştirilecek yöntem ile diyabet hastalarında sinir hasarı erken tespit edilerek uzuv kayıplarının önüne geçilecek.

Hızlı ve kolay tanı

Tanı kiti için patent başvurusu yapılacağını belirten Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Ayak yaralarını ve uzuv kaybını erken tanı ile önleyecek olan proje, dünyada ilk olma özelliğini taşıyor” dedi. Geliştirilecek tanı kiti hakkında bilgi veren Doç. Dr. Öztürk ise, “Hastanın kolundan alınacak az miktarda kan ile bakılabilen ucuz ve kolay uygulanabilir bir tanı testi geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bu sayede hastalara aynı gün muayene anında sinir hasarı başlayıp başlamadığı tanısı verilebilecek” bilgisi verdi.