Ege Gediz, Türkiye’nin Harward’ı olacak

Gediz, Türkiye’nin Harward’ı olacak

19.11.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

‘Ünlü ABD üniversitesinde öğrencilerin de hocaların da yüzde 20’si yabancı. Yaptıkları araştırmalarla her zaman ön planda. Biz de Harward gibi buluşlarımızla öne çıkmak istiyoruz’

Gediz, Türkiye’nin Harward’ı olacak



Gediz Üniversitesi, vakıf üniversiteleri arasında hızla büyüyen bir üniversite olma özelliğini sürdürüyor. Rektör Prof. Seyfullah Çevik, Milliyet Ege Temsilcisi Hamdi Türkmen, Yazı İşleri Müdürlerimiz Uğur İşven ve Muhittin Akbel, İlan Müdürümüz Turgay Kılınç’a, üniversitesinin geleceğiyle ilgili planlarını anlattı. İddialı açıklamalarda bulunan Rektör Çevik, Amerika’nın ünlü üniversitesi Harward gibi olmayı hedeflediklerini bildirdi.
* Yüksek lisans ile ilgili çalışmalar yaptınız sonuçlar nedir?
- Bizde verilen eğitim bir işe yarasın, insanlar aldığı eğitimi kurumlara geri gönderebilsin anlayışını önemsedik. Mesela bu konuda bürokratlara lisans eğitim programı vermiştik. Orada edindikleri bilgilerle üniversiteliler ve bürokratlar bir proje haline getirildi. SGK ile beraber bir proje hazırlanıyor şu anda. İşin teknik kısmını bizde eğitim almış bürokratlar, bölge müdürleri ve elemanlar, birlikte yürütüyorlar. Bu Türkiye çapında SGK’nın performans değerlendirmesini ölçecek. Yapılan eğitimin geriye dönüşümü çok önemli.
57 ülkeden öğrenci
*Gediz Üniversitesi’nde yabancı öğrencilerin durumu hakkında bilgi verir misiniz?
- Bu sene yabancı öğrencilerimiz arttı. Lisans öğrencilerimizin yüzde 20’si yabancı öğrenci olsun istedik. Bu bize büyük bir sinerji katıyor. Yabancı öğrenci olduğu zaman İngilizce zorunluluğu getiriyor. Gelen öğrenci kalitesi iyiyse, ki bizim ortalamanın üzerinde. O zaman yabancı öğretmen almak zorunda kalıyorsunuz. Bunun en önemli dönüşümü, gelen öğrenci bölgesinden daha çok öğrenci geliyor. Bu, hem ülke hem de üniversite imajını ve çocukların Türkiye’ye yönelik bakış açılarını değiştiriyor. Çok ciddi bir kamuoyu oluşturuyor. Bugün lisansüstü eğitimi dahil 57 ülke olduk. Bu çok büyük bir sayı. Hedef 100 ülkeye ulaştığımızda, çok ciddi bir haritayla diyalog kurmuş olacağız. Bazı ülkeden hiç öğrenci yoksa, oradan burslu alıyoruz. Hem ülke çeşitlensin hem de geleceğe yönelik önemli referans oluştursun, diye. Ülkesinde çok başarılı okul birincisi öğrenciler ama fakirler. Biz onları da burslu okutuyoruz.
n Her ülkeden en fazla 10 öğrenci mi alıyorsunuz?
-Her ülkeden 10 öğrenci almamaya özen gösteriyoruz. 10 civarı öğrenci olursa normal buluyoruz. Gelen öğrenci ülke ve kurum memnuniyetini birinci derecede yaşasın ve ülkesine taşısın istiyoruz. Çünkü gelen öğrenci yemek, ulaşım, eğitimle ilgili ve burada bazı şeylerin ona zorla empoze edilmesiyle ilgili bir negatif elektrik alırsa, o ülke bizim için bitti demektir. Bu yüzden bizi memnun edecek öğrenci sayısı 10. Yabancı öğrenci projesinin her anlamada bizi iyi imaj katacağını düşüyorum. Devlet üniversiteleriyle baş edecek gücümüz yok. Bunlara rağmen yabancı öğrenci oranı bakımında Türkiye’de sayılı üniversitelerden biriyiz.
Sadece para kazanmak olmaz
*Devlet üniversiteleri her geleni kabul ediyorlar mı?
- Devlet, güzel bir şey yaptı; yabancı öğrenci gelirini kaldırdı. Bu, rüsva edilen bir şeydi. Milli Eğitim’deki insanlar inisiyatif alıyordu. Orta Asya’daki ülkelerde çok ciddi rüşvet alımı oluyordu. Dolayısıyla ‘Büyük Öğrenci’ projesi maalesef arzulanan başarıyı getirmedi. Ben öğrenci alırken hangi kıstaslara yöneleceğim, hangi eğitimi vereceğim, ileriye dönük bunun gelişimi ne olacak, benim bunu düşünmem lazım. Sadece para kazanmayı hedeflersen, burası diploma veren kurum haline gelir ve tıkanır. İyi eğitim vermem lazım. Bu çarkı döndürmem için de bir miktar para lazım. Biz parayı Türk öğrencilerden biraz düşük tuttuk 5-6 bin dolar civarı. Bizimle birlikte diğer okullar da rekabetten dolayı fiyat düşürdü. Dolayısıyla onlarda yabancı öğrenci almaya başladılar. Bunun yanı sıra biz dedik ki her beş öğrenciden birini burslu yapabiliriz. Burslu yapılacak öğrencinin başarısı ve fakir olması koşuluyla burslu olabilir dedik. Öyle kesin bir kayıt yok devlet gibi. Ama ortalama ölçü bu. Oranlı burslu seçiyoruz yüzde 20 gibi. Şunu rahat söyleyebilirim bizim buraya aldığımız yabancı öğrenci kalitesi bizim Türkiye’den burslu aldığımız öğrenci kalitesinde. Onun için burslu öğrenciler diğer öğrencilerin kalitesini yükseltiyor.
* Gelen öğrenciler İngilizce eğitim görüyorlar değil mi?
- Tabii ki. Afrika’nın ana dili İngilizce zaten. Diğerlerinden de bir kısmı kolejlerde okumuş bir kısmı orada dil öğrenmek amacıyla kendini motive etmiş. Dolayısıyla bu işe kendini adamış. Ülkesini terk ederek büyük fedakarlık yapmış öğrenciler. Şu an çok ciddi bir problem yok. Fahri konsolosluğu yapalım dedik. Geldiler. Bir söyleşi yapalım, dünya barışında bulunsunlar istedik. İngilizce olarak kendilerini o kadar iyi ifade ettiler ki oradaki herkes hayran kaldı. Çok ciddi bir birikim var öğrencilerde. Bunlar buradaki atmosferi değiştiriyor. Bakıyorum Türk öğrenciler yabancı öğrencilerle kaynaşıyor.
İşbirliği yapmak istiyoruz
* Yabancı öğrencilerin başka katkıları da oluyor mu?
-Zaman içinde bu ülke içinde bir gelir kaynağı oluyor. Afrika’ya açılmak için buradaki öğrencilerle iletişim haline geçen firmalar var. Biz Afrika, Orta Asya, Balkanlar ve Kafkas’lardan öğrenci alıyoruz. Biraz da Ortadoğu’dan. Güney Amerika’dan yok. Kafamızda ve hedefimizde olan bölge orası. Bunların ölçüsünü biz Harward’dan aldık. Bakın Harward’da öğrenci sayısı 3-5 bindir yabancı öğrenci oranı yüzde 20’dir. Yabancı hoca oranı da yüzde 20’dir. Öğrencilerin yarısı lisansüstü öğrencisidir. Diğer yarısı lisans öğrencisidir. Bir başka özellikleri de piyasadaki bütün laboratuvarlar, fabrikalar, oradaki araştırmalara açıktır. İşbirliği yapmışlardır. Piyasanın ihtiyaç duyduğu araştırmaları yaparlar. ABD Başkanı, Harward mezunu. Biz de inşallah bir Harward oluruz. Adam Türkiye’den en iyi öğrencileri alıyor. Harward’dan buraya gelen de oranın misyonerliğini yapacak.

Haberin Devamı

EN ÇOK TEŞVİK VEREN ÜNİVERSİTE, GEDİZ’DİR

* Yani, Gediz Üniversitesi’nin modeli Harward mı?
- Harward’ı kendimize model seçtik. Bir de Harward’ın eğitim ve araştırma yapısını örnek aldık. Biz uluslararası yayın yapan hocalara yaptığı iş için en çok teşvik veren üniversiteyiz. Bir araştırmaya 10 bin, fen bilimlerine 5 bin lira veriyorum. Çok büyük para. Yeni bir araştırma, yeni bir buluş yapayım mantığını hocalara vermek için yapıyoruz bunu... Harward gibi üniversiteler dünya çapında olmak için bu tür primleri uyguluyor.
* Vakıf üniversitelerinin kamu tüzel kişiliğinin kaldırılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Biz kendi imkanlarımızla iki öğrenciden birine burs verir duruma geldik. Rekabet edebilmemiz için onlar gibi bedava okutmamız lazım. İmkanlarımız artarsa belki biz yüzde 75 burslu alacağız. Amerika’da en baştaki 10 üniversiteden 9’u vakıf üniversitesi. O zaman vakıf üniversitelerine niteliğini aşılamalıyız. Yeni yasaya göre vakıf üniversitelerinin kamu tüzel kişiliği kaldırılıyor. Kamu tüzel kişiliği kalktığında üniversiteler ticarethaneye dönüşüyor. Bu nedenle üniversite eğitimini devletin güvence altına alması lazım.

Haberin Devamı

Öğrencilerimizle bir bir ilgileniyoruz

*Ege Üniversitesi gibi yerlerden gelen hocaları lisansüstüne alabiliyor musunuz?
- Evet alabiliyoruz. Bizimkiler de oraya gidiyor. Bilkent’in hocası bize geliyor. Bizim hocamız Bilkent’e gidiyor. Parasını biz veriyoruz, kadrosu orada kalıyor. Okullar lazım olduğunda hocalarını çağırıyorlar. Bir nevi kiralık hocamız oluyor. Biz basının desteğiyle de kamuda tanınan bir üniversite olduk. Buluşlarla, yapılan araştırmalarla, öğrencilerle kurum memnuniyetini birleştirip uzun vadede stabil bir üniversite haline gelmek istiyoruz. Bunu işin içinden gelen hocalarla yapmak gerekiyor. Uygulamalı ders çok önemli. Her öğrenciyle ilgileniyoruz. Bir devlet üniversitesi hukuk fakültesine 800 öğrenci alırken ben 100 öğrenci alıyorum. Ben 100 öğrenciyle bire bir ilgilenerek hepsini eğitebiliyorum. Fakat devlet okulu, o kadar öğrenciyle tek tek ilgilenemiyor.

Haberin Devamı

Kampus imarı için üç ay bekletildik

* Devlet desteği alamamaktan yakındınız. Ne gibi sorunlar yaşıyorsunuz?
- Çiğli’de 43 dönüm arazimiz var. Bir hayırsever bağışladı. Arazinin kampus yapabilme imarını alamadık belediyeden. Üç yıldır uğraşıyoruz. Sonunda bakanlıktan sorunu çözdük. Devletin desteklemesi geren kurumuz. Biz onu bıraktık, köstek olmasınlar yeter, diyoruz. Amerika’da ödül almış mimarla anlaştık, sisteme uygun bina yapacağız. Ümit ediyoruz 2013’te sağlık bilimleri fakültesi hazır olacak. Hazırlık okulunu oraya almak istiyoruz ve böylece yaklaşık 3 bin öğrenci ve hastanesi olan bir kampusümüz olacak. Otoparkı yeraltına açacağız. Anadolu’nun diğer yerlerindeki okullar bizim karşılaştığımız zorluklarla karşılaşmıyorlar. Hepsinin vakıf üniversiteleri var. Gediz Üniversitesi’ne gelenler, ‘Burası için biz ne yapabiliriz?” diyorlar. Fakat devletten destek gelmiyor. Amerika’daki üniversiteler, ‘gelin işbirliği yapalım’ diyor. ‘Öğretmen gönderelim, öğretmen alalım, diyorlar.