Ege Göztepe VAR'la yok!

Göztepe VAR'la yok!

15.08.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Sezonun ilk maçına 3-1’lik Malatyaspor mağlubiyeti ile başlayan Göztepe, Süper Lig’de yeni uygulanan VAR’ın ve hakemin gazabına uğradı. 2 Kamp dönemi geçiren Sarı kırmızılılarda geçtiğimiz sezondaki performansından eser yoktu, 9 kişi kaldıktan sonraki mücadelesi takdir topladı.

Göztepe VARla yok

Bülent Buda: İİk 20 dakika Göztepe bastı, iki pozisyonu var. 22. dakikada Malatya’nın ilk atağı ofsayt kokuyor. Özgür Yankaya VAR’a başvurdu ve golü onayladı. 32’de Poko, iki sarıdan kızardı Göztepe 10 kişi. 48. dakikada Castro yine VAR uyarısıyla kırmızı, Göztepe 9 kişi. Eksik kadroyla yine de basıyorlar. 50. dakikada Ghilas net pozisyonu dışarı yolluyor. 54. dakikada Yasin, Ghilas değişimi. Yasin ile Göztepe hareketleniyor, basıyor. 58. dakikada Malatya, 60. dakikada Yasin kaçırıyor. 64. dakikada Malatya 10 kişi kalıyor. 70. dakikada Göztepe eşitliğe ulaşıyor. 73. dakikada yine Göztepe basarken, ikinci gol geliyor. Savunma ile Beto seyrediyor. 79. dakikada Halil net kaçırıyor. Göztepe bir eksikle basmayı sürdürüyor. 89. dakikada Alparslan’ın eşitlik golü VAR’la iptal ediliyor. 91. dakikada Malatya’nın 3. golü, VAR’la geçerli sayılıyor. VAR’ın maçın önüne geçtiği günde Özgür Yankaya’nın yetersizliği belgeleniyor. Sonuç olarak,

Haberin Devamı

- Futbolda topa daha çok sahip olmak, pozisyon üretmek, rakibi baskı altında tutmak tek belirleyici değil.

- Rakibe basarken, dikkatli olacaksın.

- Alın teriyle ürettiğin pozisyonları gole dönüştüreceksin.

- Ucuz goller yemeyeceksin.

Göztepe’nin hazin hikayesi budur.

Fatih Tanfer: Göztepe’nin Malatyaspor karşısında aldığı yenilgi hakikaten taraftarlarını üzdü. Maçın teknik analizini dünkü yazımda yaptım. Olaya pozitif gözle bakmak gerekirse dokuz kişi kalıp, Alparslan ve Yasin oyuna girdikten sonra Malatyaspor kalesini nasıl baskı altına aldığını gördük. 50 ve 65. dakikalar arasında mücadele gücü yüksek, dinamik ve hareketli oyunu benimseyen sahanın her yerinde pres yapan bir Göztepe vardı. Dokuz kişi ile oynamak ve onun getirdiği stresin olumsuz sonuçları elbette oldu. Göztepe’de seyircinin coşkusunun en büyük nedeni hücum futbolu, bitmez tükenmez tempo, sahada terinin son damlasına kadar harcanan emek onlar adına önemli bir felsefedir. Böyle oynayan Göztepe’nin seyredilmesinden büyük bir keyif alınıyor. Bence Göztepe’de takviye edilmesi şart olan iki mevki ve düzenlenmesi gereken defans organizasyonu ile geliştirilmesi gereken altarnatif hücum anlayışları olduğu bir gerçek. Akılcı yönetim ve teknik adam bu gerekenleri yapacağını umuyorum. Önce Galatasaray, sonra Fenerbahçe iki zor maç. Sonrası Milli maç arası. Telaşa gerek yok, sabret ve en kısa zamanda yine bahar gelecektir. Son sözüm de VAR’la ilgili. VAR yeni bir uygulama, elbette geçiş döneminde bir takım sıkıntılar olacaktır. Duyumlarıma göre VAR’ın karar verdiği görüntüler önümüzüdeki haftadan itibaren yayıncı kuruluşta gösterilecekmiş. Çok önemli ve doğru bir karar olduğuna inanıyorum.

Haberin Devamı

Mehmet Demirtaş: Öncelikle Lefter Küçükandonyadis sezonu başladı, hayırlı olsun. Kavga gürültüden, sakatlıklardan uzak, Türk futbolu için başarı dolu sezon olsun.Göztepe maçını Bornova Stadı’nda izlememiş olsam diyeceğim ki ; maçı Özgür Yankaya evden yönetiyor. Her pozisyonu VAR’a danıştı. işin tuhaf tarafıda danışması gereken pozisyonlarıda VAR’a danışmadı. Evet daha yeni bir uygulama çokta yararlı olacağı düşüncesindeyim ancak hakemlerimiz VAR sistemine ayak uydurabilecek mi onu ilk haftadaki hazin sonuçlarla kestirmek olası değil. Göztepe’nin galibiyetini sadece VAR sistemi ve hakemler mi hiç etti? Tabii ki de öyle değil. İki kamp dönemi geçirmiş bir Göztepe izleyemedik. Ghilas ve Goufran’la bu sene bu iş yürümez. Bu takıma golcü şart. Maçın en iyisi Halil’di.Diğer iyi isim ise Yasin. Sonradan oyuna girdi. Çok çalıştı ve tek golün hazırlayıcısı oldu. Göztepe İyi başlayamadı.İnşallah sonu iyi biter. İki hafta üst üste zorlu bir fikstür onları bekliyor. Biran evvel geçtiğimiz sezon her maç aynı hırs ve kazanma arzusunu göstererek topladığı puanlı günlerine dönmesini diliyorum.

Haberin Devamı

Göztepe VARla yok

Akhisar ilk 45'te teslim oldu

Bülent Buda: İlk 45’de tüm teknik ve de sayısal verilerde Beşiktaş’ın ezici üstünlüğü var. Akhisar’ın yanlış, hatalı alan dizilişiyle onu besleyen yanlış oyun anlayışı. Ağırlıklı savunma ile elde edilecek toplarla belli ki hızlı karşı atak planlandı. Kiminle bu uçta yalnızları oynayan Selezynovla mı? Niye bu denli korku. Akhisar tam 45 dakika kendi alanından çıkamadı. Bu anlayışa ilk yarıdaki iki gol az bile. Büyük farkı kaçırdı Beşiktaş ilk yarıda. İkinci yarı sorunun ayırdına vardı teknik birim. Bayağı gecikmeli de olsa. Oysa kulübede, orta alanı biçimlendirecek, pekiştirecek, ataklarda rakip savunmayı hırpalayacak oyuncu bulunuyor. Nitekim iki hamle ile görüntü birden tersine döndü. Önce Selezynov, Necip’in ikramını geri çevirmedi. Ardından Manu’nun müthiş taşımasıyla oluşturduğu ve de dışarı attığı elverişli pozisyon. Sağadan, soldan, göbekten Akhisar ataklarıyla şaşkına dönen Beşiktaş. Bir kez daha yineliyorum, teknik birim lütfen beni bağışlasın bu yenilgi kendilerinin yanlış seçimleriyle Beşiktaş’a altın tepside sunulmuş bir armağandır.

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Beşiktaş, kadro açısından gerçekten güçlü bir takım. Başlama düdüğüyle birlikte Akhisar alanına yerleşti. Duran toplarda ki üstünlüğünü Pepe’nin golüyle gösterdi. Oyun 2-0’a geldi. Akhisarspor’u yorumluyoruz, Akhisar’dan hiç bahsedemiyoruz. Gerekçesi çok basit, bir hafta evvel Süper Kupa’yı kazanan Akhisarspor kendi alanına kapanmış ve rakibinin yapacaklarını izliyor. Futbolda dün yok, bugün vardır. Geçen hafta Süper Kupa’yı kazanan Akhisarspor’u göklere çıkarmıştık. Bugün ise Bülent Abim’in teknik açıdan ayrıntılarıyla anlattığı oyun anlayışı bakımından Safet Hoca’yı tenkit ediyoruz. Çünkü Safet Hoca kadro mühendisliği açısından hata yaptı ve sonucunuda gördü. İkinci yarıda doğruyu buldu. Maç 2-1’e geldi. Manu golü atsa 1 puanla ayrılacaktı. Süper Kupa sahibi bu kadar teslimiyetçi bir oyun anlayışı içerisinde olmamalıdır. Kısacası korkunun ecele de faydası yoktur. Çok sevdiğimiz, inandığımız, başarılarıyla gurur duyduğumuz Akhisarspor’un aldığı bu sonuca ilk haftada bir iş kazası diyelim. Ancak Safet Hoca’nın, bu iş kazasının nedenlerini de bulması gerekir.

Haberin Devamı

Mehmet Demirtaş: Ege’nin gururu Kupa Bey’i akigolar İstanbul’da Beşiktaş karşısında yenilmesine rağmen iyi mücadele etti. Fatih’in performansını beğenmedim. Sissokko bildiğimiz gibi hırslı ve mücadeleci. Soner’in yokluğu Bilal Kısa ile hissedilecek gibi duruyor. Yumlu görevini başarıyla tamamlıyor. Barbossa daha fazla süre almalı. Ömer Bayram bekleneni veremedi. Manu, hızlı ve süratli kaçırdığı gollerle saç baş yoldurtacağa benziyor. Zamanla son vuruşlarda çok daha iyi olacaktır. Selezynov klasını göstermeye devam ediyor. İstanbul takımlarını boş geçmiyor. Beşiktaş’a attığı golle gol sayısını 9’a yükseltti. Akhisar’ın bu sene ligde tehlike yaşayacağına inanmıyorum. Sistemli ve oturmuş futbolu bu sezon da Akhisar’ın en büyük destekçisi olacaktır.

Genç şeytanların zamana ihtiyacı var

Bülent Buda: Oyun alanında 6 eski, 5 yeni. İlerleyen dakikalarda oyuna katılan 3’lüde yeni. Altınordu’nun felsefesinde bir sapma yok. Gençleri ileriye dönük geliştirme olgunları ise geriye dönük rehabilitasyon merkezi. Serdar Deliktaş’ı 83. dakikada kenarda oyuna katılmak için gördüğümde uyduruverdim bu rehabilite kavramını. Beğenerek, sevenerek izledim Serdar’ı, bizim buralarda da iyi işler yapacaktır. Oyun alanında o rakiplerinin başını döndüren akıcı pas oyunu sürüyor. Denizli’de kulübe tutsağı Atakan, Altınordu’da ışıl ışıl parlıyor. Murat geçtiğimiz yılı bıraktığı yerden devam ettiriyor. Bu görüntüleri izleyince ilerleyen haftalarda futbola ilişkin yine güzel eylemler izleyeceğiz.

Fatih Tanfer: Altınordu’nun yedek kulübesinde 6 oyuncusu yeni alınanlardan. (Recep Yemişci hariç) Altınordu yeni bir organizasyonun içinde. Yedek kulübesinde son derece yetenekli ve becerikli oyuncular var. Altınordu’ya gelen her futbolcu güzel bir şey, futbolda gelişimini artırırlar. Örnek mi? İşte Murat Uçar, işte Atakan. Yusuf Acer’de bu hafta formasını giydi, eksiklerini tamamlarsa çok daha iyi noktalara gelecek, takımı adına katkıda bulunacak.

Mehmet Demirtaş: Şampiyonluk parolasıyla başladıkları sezonun ilk maçı olan Altınordu, Balıkesirspor ile puanları kardeş payı bölüşmek zorunda kaldı. Şeytanların, Balıkesir karşısında ki ilk 11’inde 6’sı eski oyuncusuydu. Yenilerin takıma adapte olması ve de takım şablonunun oturma süreci var. ‘Tutku olunca; zor başarılır, imkansız zaman alırmış’ Altınordu’nun bu sene çok başarılı olacağına inanıyorum. Gerek gündemde yer eden oyuncularının satışı ve geliri ile gerek de yurt dışında alt yapısıyla kendinden söz ettiren yapısıyla nasıl gönülleri fethediyorsa, saha içinde futbolunun da o şekilde yükseleceğine inanıyorum.

Yolun açık olsun Büyük Altay!

Bülent Buda: İlk maçta 3 puan çok değerli. Atatürk Olimpiyat zemininde tempo, ritim, akışkan oyun zor iş. Ümraniyespor ligin oturmuş ekiplerinden. Altay 3 eski 8 yeniyle alanda. Futbolda teknik birimin kulübede beklettiği futbolcuların değerinin farkında olmasının yaşamsal önemi var. Cumartesi günü daha ikinci yarının hemen başında 48. dakikada Atakan hamlesi anlam yüklü bir girişimdi. Ardından İbrahim Akın ile Furkan’ın katılımlarıyla Altay bir biçimde atak ve pozisyon üstünlüğünü ele geçirdi. Emre, kalesinde büyüyerek rakibin net gol girişimlerine geçit vermeyerek öne çıkan isimdi. Altay’da savunmayı, deneyimli vede çevresine ilham veren futbolcular oluşturuyor. Orta alanda Metin’in dengeli basit oyunu takım oyununa katkı veriyor. Kappel sönüktü ama parlayacaktır. Adanovic, Pedro, Marco ortalamayı aşamadılar. Altay’ın birinci lig için seçenekli, değerli bir oyuncu topluluğu var. İlerleyen haftalar çok heyecanlı geçecek.

Fatih Tanfer: İlk maçlar daima zordur. Hemde geçen yılki kadrodan 3 oyuncun oynuyor, 8 yeni oyuncuyla sahaya çıkıyorsun. Bunun 4 tanesi yabancı oyuncu. Altay iyi oyun planıyla bunu aştığını gösterdi. Rakip geçen sezon 7 puan öndeyken, Süper Lig’e çıkmayı kaybeden Ümraniyespor. İlk yarı istenilen oyunu oynayamadığı koca Atatürk Stadı’nda sadece futbolcuların sesi atmosferi son derece olumsuz etkiliyor. İkinci yarıda geçen yılın yıldızları, Atakan, İbrahim Akın ve Furkan oyuna giriyor. Su molası sonrası Atakan kaptığı topu hızlı, dikine çıkışla rakip alana taşıyor ve etkili bir vuruşla golünü atıyor. Altay ikinci yarıda hem oyunun hakimi oluyor, hem de istediği sonucu elde ediyor. Ayrıca Teknik Direktör Alper Avcı’nın takıma zamanında ve doğru müdahaleleri Altay adına beni umutlandırıyor.

Mehmet Demirtaş: Altay, yepyeni bir takım, geçen yılki kadrodan 3 oyuncu 11’de yer bulmuş. Nokta transferler yapılmış, ancak daha zamana ihtiyacı var. İlk 30 dakikada, geçen yıldan oturmuş takımıyla sahaya çıkan Ümraniyespor daha etkili gözüktü. Altay ilk yarıda olduğu gibi ikinci 45 dakikanın başında kaleci Emre’nin başarılı kurtarışlarıyla ayakta kalarak takımını ateşledi. Daha sonra geçen sezon şampiyonlukta büyük pay sahibi olan isimler sahada yer bulunca hücumsal kimlik değişti. Oyunun geneline bakıldığında mücadele gücü yüksek bir takım Altay. Zamanla çok daha iyi olacaktır. Yolun Açık olsun Altay...

Denizlispor hayal kırıklığı

Bülent Buda: Oyunun daha 5. dakikası, Burak’ın sağdan taşıyıp çizgiden kale önüne bıraktığı topa Mehmet Akyüz’ün bir dokunuşu yeterli olacak. Akyüz ıskalıyor, 90 dakikanın belki de en net pozisyonu kaçıyor. Orta alanda Recep, Aissati, teknik düzeyi yüksek oyuncular. Lakin kötü oynuyorlar. Ziya sağ kanatta durgun. Akyüz, bir yüksek topa daha kafayı dokunamayınca oyundan düşüyor. Neredeyse eşitlik de iyidir diyeceğimiz görüntüyü, konuk takımdan Mehmet Erdem yetenekli solunu kullanarak bozuyor. Osman Özköylü oyuna hamleyi 70. dakikada anımsıyor, 85 ile 90’da sürdürüyor. Niye bu kadar beklerler ki. Büyük umutlarla başlayan sezon, kendi alanında 3 puan yitirerek sonuçlandı.

Fatih Tanfer: Denizlispor, yeni sezona geçen yılki seyircisini ikiye katlayarak evindeki ilk maçı olan Gazişehir karşısına çıktı. Eğer takımının orta alanında Recep ve Aissati gibi, hücumunda Mehmet Akyüz, Burak Çalık ve Ziya gibi etkili üç oyuncun varsa her takımı zorlarsın. Öylesine goller kaçtı ki kazanılması gereken maçtan 3 puan alınamadı. Sezon başıdır gerekli tedbirler alınacaktır. Ancak bu haftaki rakip müthiş transferler yapan Adana Demirspor, Denizlispor zoru sever. Haftasonun seyredilmesinden zevk alınacak maçlardan biri olacaktır.

Balıkesirspor umut verdi

Bülent Buda: Takım kulübesiyle birlikte geride bıraktığımız sezonun aynısı. Giden sadece Burak. Yeni Akhisar Stadı’nın harika çimleri üzerinde sergilenen oyunun niteliği ise hiçte doyurucu değil. Bir kaç cılız atak net gol pozisyonu yok gibi. Giray Hoca kenarda oyuncularından daha hareketli, heyecanlı. Lakin hocanın tepkilerinin oyun alanında karşılığı yok. Rakibini çökertecek, hataya zorlayacak tempo, pas akışı neredeyse hiç gözlenmiyor. Geçen yılın istikrarlı golcüsü Abdülkadir kulübede, hoca golcüyü 83’de anımsıyor. Söz gelimi 65’te oyuna alsa olmuyor mu? Yine medcezirli bir sezon mu izleyeceğiz. Bu denli birbirini iyi tanıyan, uzun ara birlikte oynayan, nitelikli diyebileceğimiz kadronun daha etkileyici bir oyunla sonuca ulaşması beklenirdi. .

Fatih Tanfer: Geçtiğimiz yıldan itibaren hemen hemen aynı ifadeleri kullanıyoruz. Balıkesir’in elindeki futbolcular yetenekli ve bu lige yön verebilecek oyuncular. Geçen yıl kıl payı Play Off’u kaçırdı, hayal kırıklığı yarattı. Tire’de TSYD kupasında iki maçını izledik, pazar günü de Altınordu maçını. Burak Çalık haricinde aynı kadro ancak dinamizm ve maç kazanma arzusunda istenilen düzeye ulaşamamış bir Balıkesir. Giray Hoca’ya çizgisi, karakteri ve futbol anlayışı açısından büyük saygı duyarım. İnanıyorum ki benim gibi güvenenleri mahcup etmez. Takımı istenilen noktaya taşır.

Yazarlar