Hedefler seneye kaldı

Süper Lig’in İzmir temsilcisi Göztepe, son olarak evinde MKE Ankaragücü’yle 2-2 berabere kaldı. Geride kalan 4 maçtan sadece 2 puan çıkarabilen sarı kırmızılıları değerlendiren yazarlarımız, “Göz Göz’e gönül veren ve hayaller kuran büyük taraftarın umutları, önümüzdeki sezona ertelendi” dedi

Bülent Buda: Ligin dibi göründü. Çok derin yorumlar, eleştiriler gereksiz. Yaşanan yıkıcı salgınla futbolcuların duygularında da savrulmalar olmuştur. Olması da doğaldır. Yani şu lig bitse de rahatlasak düşüncesi egemen zihinlerde. Öncelikle Serdar Gürler’in en kısa sürede iyileşerek yeşil çimler üzerine dönmesini bekleriz. Futbolun izleyene coşku, heyecan yaratan oyunculara gereksinimi var. Karşılıklı ikişer golle birer puanın paylaşıldığı futbol akşamıydı. Gürsel Aksel’in güzelim çimlerinin bozulduğuna üzüldüm. Süre alma fırsatına bu maçta ulaşmış oyuncuları izledik. Onları daha yarışmacı bir günde gözlemlemek isterdik. Göztepe’nin ikinci golü hazırlanışı, final dokunuşuyla akşamın en keyifli anıydı. İzmirliyiz. Elbette beklentimiz olacaktır. Önümüzdeki futbol mevsiminde daha güçlü, rakiplerini ürküten, izleyene keyif veren bir Göztepe olacağını umuyoruz. Diyeceğim sadece budur.

Fatih Tanfer: Göztepe, lig sonuncusu, mutlak 3 puana ihtiyacı olan Ankaragücü karşısında maçın başından itibaren rakibine blok halinde baskı uyguladı. Dinamik ve teknik kapasite olarak yüksek olan taraftı. Ancak Göztepe defansındaki başta Titi’nin yaptığı hatalar, maçın genelinde istenilen performansını düşürdü.

Ankaragücü ise Göztepe defansındaki zaafları bilerek savunma arkasına attığı uzun toplarla Orgill ve Rodrigues ile gol aradı. Titi’nin inanılmaz hatası ile (Titi ileriye çıktığı zaman geriye dönüşlerde büyük problem yaşıyor) 17. dakikada Orgill, Ankaragücü’nü 1-0 öne geçirdi.

Göztepe mağlup duruma düştükten sonra gerekli reaksiyonu gösterdi. Soner, Mossoro ve Napoleoni, Poko ile oyunu yönlendirdiler. Hücuma genişlik kazandırıp bilhassa soldan Berkan Emir ile etkili hücumlar yaptılar. 24. dakikada Wilczek, penaltıdan durumu 1-1 yaptı. Göztepe’nin temposu iyice arttı. Oyunu kontrol etti. İyi pres yaptı. Hücumda hareketli oyunla Ankaragücü defansının dengesini bozdu. 45+2’de Mossoro’nun şahane asistinde Soner durumu 2-1 yaptı.

Göztepe ikinci yarıya kaleci Beto’nun yerine Göktuğ ile başladı. Orta alanda daima sayısal olarak hep fazla olmayı amaçladı. Bu yarıda Poko, inanılmaz bir efor sarf etti. Ancak kaptığı topları kullanmada aynı oranda başarılı değildi. 56. dakikada Titi, penaltıya neden oldu. Rodrigues, durumu 2-2 yaptı.

Kendisine 3 puanın şart olduğunu düşünen Ankaragücü, Göztepe kalesine bütün hatlarıyla yüklendi. Göztepe ise savunma merkezini kalabalık tuttu. Ancak hücum oyuncuları arasındaki kopukluk göze çarptı. Wilczek yoruldu, yerine genç Ege oyuna girdi. 90+4’te kaçırdığı pozisyon gol olsa hem kendine moral hem de Göztepe’ye 3 puan gelecekti.

Maçın analizini yaparken elbette hoşgörülü olmak zorundayım. Temmuz ayının bu müthiş sıcağında futbol olarak heyecanlı, mücadele olarak üst düzeyde performans sergileyen her iki takımın oyuncuları da alkışı hak etti.

Mehmet Demirtaş: Göztepe’de çapraz bağları kopan Serdar Gürler’e geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Takım arkadaşlarının attıkları golü ciddi sakatlık yaşan Serdar Gürler’e armağan etmeleri ve Serdar’ın gözyaşlarına hakim olamaması, paha biçilemezdi. Göztepe, mücadeleye son zamanlardan daha iyi başladı. 30 yaşındaki Jamaikalı Orgill, 16. dakikada topu tipledi, ayakta kaldı ve Göztepe ceza alanına girdi. Savunmayı uyutarak golü attı. 25’te Wilczek’in, köşeye sert ve düzgün vurduğu penaltı golünden sonraki süreçte Göztepe defansı daha açık oynadı. Rakibin gardı düşmüşken üstünlük sayısını aradılar. Titi, Alpaslan’ın yokluğunda gerek duran toplarda gerekse hareketli toplarda hücumcu kimliğini üstlendi ve o açığı kapatmaya uğraştı. Pandemi sonrası oynadığı maçlarda sık sık top kaybı yapan ve topu kazanmakta güçlük çeken Göztepe, bu mücadelede tam aksine topu hızlı kaptı. Tripic-Mossoro-Soner iş birliğinde Soner’in harika kafa vuruşu sonrası maçta ilk kez öne geçti. 56’da Titi çok büyük hata yaparak Ankaragücü’ne beraberlik fırsatını sundu. 1. ve 3. bölge arasındaki geçiş için bence Castro, oyuna 87’de değil daha erken katılmalıydı. Göz Göz galip gelip alt sıralarla makası açacağı haftada kritik 2 puanı yitirdi.

Horoz, ateş hattında

Lider Medipol Başakşehir’e deplasmanda 2-0 yenilen ve küme düşme korkusunu yaşamaya başlayan Yukatel Denizlispor, hayal kırıklığı yaşadı. Yorumcularımız, lige verilen aranın ardından çıktığı 5 maçta sadece 1 puan alabilen yeşil siyahlılar için, “Horoz, uçuruma doğru sürükleniyor” dedi


Bülent Buda: Günün önemli haberi, Bülent Uygun’un gönderilişiydi. Ligin en etkili, lider takımı karşısında ilk 45’te iyi yarıştılar. Baskı altında kaldıkları uzun bir  süreç var. Buna karşın rakiplerine net pozisyon fırsatı vermediler. Etkileyici bir savunma yaptılar. Golcü rakiplerine geniş alan bırakmadılar. 45+2’de Rodallega’nın sağ kanattan kale önüne bıraktığı topa bir dokunan çıksa, ilk yarıda oyunun kesin kazanını olarak görülen Başakşehir, soyunma odasına yenik olarak yönelecekti. Gerçekçi olalım futbol oyununda yetenek sayısı fazla, topa sınırsız egemen, pozisyon üreten, atan taraf kazanan oluyor. Bu böyle. Hayır derseniz, daha fazlasını göstermek zorundasınız. İkinci yarının 52. dakikasında Rodallega ile 2 fırsat var gole dönüştürülemeyen. Gerisi topla birliktelik, pas, pozisyon üreten taraf lider Başakşehir. Dakika 78, tabela 2. İki farktan sonra Denizli’den nafile çabalar. Yeşil siyahlılar, tehlikeli bölgeye adım attı. Dikkat.

Fatih Tanfer: l Denizlispor’un kümede kalmak, lider Başakşehir’in ise şampiyon olmak için oynadığı müsabakada Başakşehir, maçın başından itibaren ön alanda pres yaptı. Denizlispor’un stoperleri Mustafa Yumlu ve Oğuz Yılmaz’a Crivelli ve Demba Ba’nın, müthiş baskıları karşısında geriden oyun kuramadılar.

Başakşehir’in kanatlardan getirip merkeze ortaladıkları hava toplarında başta Mustafa Yumlu, müthiş mücadele verdi. Orta alanda Murawski, Aissati ve Recep, rakibin baskısı nedeniyle istenilen düzeyde pas yapamadı ve maçın hakimi Başakşehir’di. Hücumda Rodallega, maç boyunca 4 net gol pozisyonunu değerlendiremedi. Ancak gol kaçırmasına rağmen Rodallega, takımın en etkilisi ve vazgeçilmezi. Ceza alanına yakın oynaması, gol vuruşlarındaki etkisini artıracaktır.

Denizlispor ikinci yarıda da iyi mücadelesine devam etti. Sahanın her yerinde topun arkasına geçti. Kaptığı toplarla hızlı hücuma çıktı, pozisyonlar üretti. Ve Rodallega 1 dakika içerisinde 2 net gol pozisyonunu kaçırdı. Denizlispor topa sahip olmakta sıkıntı çekti, ikinci topları kazanamadı. Ve 13 dakikada 2 duran toptan 2 gol yedi. 65’te kornerden gelen topta Crivelli, kafa vuruşu ile durumu 1-0 yaptı. 78. dakikada da VAR’ın müdahalesiyle verilen penaltı sonrası Visca durumu 2-0 yaptı.

Denizlispor 32 puanla sıkıntılı günler yaşıyor. Bu hafta da rakibi lig ikincisi Trabzonspor. Bu kadro yapısı, mücadele gücü ile Denizlispor, ligde kalma savaşını kazanmalıdır. Gün, birlik ve beraberlik günüdür.

Mehmet Demirtaş: Denizlispor’un lider Başakşehir karşısında zorlu bir mücadeleye çıkacağı aşikardı. Maç boyunca oyun temposuna ayak uydurup iyi mücadele etseler de takımın genelinde bir formsuzluk söz konusuydu. Rodallega önderliğinde atak geliştiren yeşil siyahlılar, maçın içerisinde hücum organizasyonlarında kimi zaman yetersiz kaldı. 50-53. dakika bandında Rodallega, 2 pozisyonda golü yapma becerisi gösteremedi. Mustafa Yumlu’nun eline çarpan topta hakem Abdulkadir Bitigen beyaz noktayı işaret etti. Evet, elle bir müdahale söz konusu ancak müdahale ceza sahasının içinde mi, bu tartışılır. Lider, Visca’nın penaltı golüyle 2-0 öne geçip rahatlayınca Denizlispor oyunu rakip yarı alana yıksa da gol bulamadı ve 2 farklı mağlubiyet yaşadı. Ligin dibindeki çarpışma ateşli, mücadeleler çetin, 5 maçtır galip gelemeyen Denizli’nin işi de haliyle zor.