Herkes dışarıda yaşam istiyor ama gidenler de geri dönüyor

O yüzden son dönemde merkezin biraz dışındaki inşaat projelerin sayısında artış oldu.Özellikle de Seferihisar, Güzelbahçe, Urla bölgesi en fazla tercih edilen yerler arasında.Son dönemde de Sasalı'ya dikkat çekici bir ilginin olduğu gözlemleniyor. Karşıyakalıların Karşıyaka'dan uzaklaşamama gibi bir takıntıları olduğu için Sasalı bu açıdan en ideal yer... Ancak dikkat ediyorum; şehir dışında yaşama özenen arkadaşlarımın, dostlarımın büyük bir kısmı taşındıklarının birinci yılının sonunda yakınmaya, bazıları ise geri dönmeye karar verdiler.Bazıları ise yaz kış oturmayı planladıkları ve ona göre dizayn ettikleri evlerini sadece cumartesi pazar kullanmaya başladılar.Hepsi sakin bir yaşamın özlemini çekiyorlardı ama hiçbiri de daha, otuzlu, kırklı yaşlarda emeklilik hayatı istemiyorlardı.Kaldı ki; bugün emeklilikte ne yapacağına karar verenler, daha doğrusu hobileriyle yaşayanlar inzivaya çekilmiş, yalnız bir yaşamı tercih etmiyorlar. Binin arabanıza, çıkın Çeşme otobanına sağlı sollu onlarca site görüyorsunuz.Bazıları site değil; büyük bir ihtimalle iki üç arkadaş bir araya gelmiş kendilerine göre birer ev yapmışlar. İyi de; çoğunun ışıkları yanmıyor. Hatta yananları saymak daha kolay.Bir, iki...Site yapılıyor ama kimse sosyal hayatı düşünmüyor.Belli bir tempoya alışmış; haftanın bir iki günü kültürel, sanatsal aktivitelere giden, sinemayı seven insanlar için o yarımadada ne yazık ki hiçbir yer.Havalar ılık ve dışarıda spor yapmaya koşullar uygunken sorun yok da, kapalı bir alanda spor yapmak isteyenler için yine o bölgede bir tesis biliyor musunuz?Yok...Komşularınız iyi olabilir; ama bir gün, bir hafta, bir ay... Sonrası... İnşaatlar yapılıyor; fiyatlar havada uçuşuyor.Tamam da...Bunları yapanlara sormazlar mı. Sizin ev değil yeni bir yaşam biçimi sunmanız gerekir.İzmir'in eksiği her türlü detayı düşünülmüş yeni yaşam köyleri. Güvenlik yok, sosyal hayat yok... İnsanlar niye buralardan ev alsın? Kent yaşamı gerçekten de yorucu. İş trafiğiniz de yoğun ve gün içinde oradan oraya koşturmak durumunda kalıyorsanız en azından akşamları, evinizde biraz olsun huzuru bulmak istiyorsunuz. Büyük Efes Oteli'nin İletişim Direktörü Feyzi Hepşenkal, "İzmir için tek karelik hayaller" başlığı altında şu yazıyı yollamış."Yaşadığımız evren... Yaşadığımız dünya... Yaşadığımız ülke. Ama önce. Yaşadığımız şehir: İzmir. Var olanla yetinmemeli insan. Hayal etmeli insan... Daha güzeli, daha görkemli olanı önce kendi hayalinde yaşamalı; sonra tüm insanlara yaşatmalı. İzmir'in buna fazlasıyla ihtiyacı var. Örneğin palmiye ağaçlarının ardında şık ve heybetli yapılar, bu şehrin geleceğine yeni heyecanlar katmalı."Ben de Hepşenkal'ın düşündüklerine katılıyor ve kendisinin gönderdiği fotoğrafı sizlerle de paylaşıyorum. dsipahi@milliyet.com.tr Tek karelik hayaller