Ege İlk 10’da olacağız

İlk 10’da olacağız

06.01.2020 - 00:14 | Son Güncellenme:

.

İlk 10’da olacağız

Kentin dördüncü devlet üniversitesi olarak Teknokent’i yakında yaşama geçireceklerine dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, “İKÇÜ, çok sayıda proje üretecek ve patentler alacak. Hedefimiz, daha çok çalışıp Türkiye’deki ilk 10 üniversite arasında yer almak” dedi.

Haberin Devamı

İlahiyat alanında, özellikle İslam hukukunda özgün çalışmalara imza atan, 1964 Balıkesir doğumlu Prof. Dr. Saffet Köse, 1 yıl 9 aydır İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nin (İKÇÜ) Rektörü... Bakü Devlet Üniversitesi’nde bulunduğu dönemde Azerbaycan Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Şûrası’nca Faxr-ı Ferman’la ödüllendirilen Köse; İKÇÜ’de eksikleri hızla gidermeye yoğunlaştıklarını, kurdukları dinamik yapıyla başarıya odaklandıklarını belirtiyor. Bir dönem kanun dersleri alan; eşiyle yürüyüş yapmayı, kendi aracını kullanarak farklı yerlere gitmeyi seven Köse, Gençleri Evlendirme ve Mehir Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Vekili olarak da pek çok gencin yuva kurmasına katkıda bulunmuş. Galatasaraylı olan, genelde kendi deyimiyle alaturka müzik dinleyen Prof. Dr. Köse’yle İKÇÜ’yü ve geleceği konuştuk...

Haberin Devamı

İlk 10’da olacağız

- Nisan 2018’den bu yana, yani 1 yıl 9 aydır rektörsünüz? İKÇÜ’de neler değişti?

İlk olarak stratejik bir planlama yaptık. Fiziki, özellikle de akademik ve idari alanlardaki eksikliklerimize yoğunlaştık. Kadromuzda var olan eksikleri gidermeye, eğitimin niteliğini artıracak düzenlemelere, mevzuata ilişkin eksikliklere ve bilgi işlem boyutunda tüm işlerin otomasyon sisteminden yapılmasına yönelik uygulamalara odaklandık. İnşaatların bitirilmesine hız verdik. Mühendislik ve mimarlık fakültemiz, yakında hizmete alınacak hale geldi. Diş hekimliği fakültemizin yeni binasının önümüzdeki eğitim-öğretim yılında hizmete alınmasına için yoğun bir çaba içindeyiz. İzmir’in ikinci eczacılık fakültesini açtık. Kütüphanemizdeki yayın sayısını zenginleştirdik ve elektronik olarak daha fazla veri tabanına erişimi sağladık. Bilgi İşlem Daire Başkanlığımız, ülkemizin örnek projelerinden birine imza atmış durumda. Üniversite Bilgi Yönetim Sistemi (ÜBYS) programı, yaklaşık 300 bin kullanıcıya hizmet veren bir platform haline geldi. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından onaylanan bu program, web tabanlı sistem olarak tüm modüllerin birbirine entegre olduğu yapıda yazıldı ve bu özellikleriyle Türkiye’de ilk ve tek olma özelliğine sahip. Şu anda çok sayıda üniversiteye hizmet sunan bir platform oldu. 2020-2024’ü, araştırma odaklılığı pekiştirecek çalışmaların yürütüldüğü bir dönem olarak hedefledik. Diş hekimliği fakültemiz, ‘Dünyanın En İyi 200’ü’ listesinde birçok köklü üniversiteyi geride bıraktı, 157. sıraya yerleşti.

Haberin Devamı

- İKÇÜ’nün misyonu ne? Üniversiteler arasında hangi konumda? Ne tür özellikleriyle öne çıkıyor?

Önceliğimiz, mesleki ve akademik alanda yetkin, sorumluluk alabilen ve insanlığın yararını önceleyen bireyler yetiştirmek. Aynı zamanda bilimsel araştırma yapmak, bölge, ülke ve insanlık için katma değer yaratan üniversite olmak. Üniversite olarak, sanayi bölgesinde kurulmuş durumdayız. Hem Çiğli bölgesinin hem de çevredeki organize sanayilerin önemli bir bileşeni olma potansiyeline sahibiz. Bu haliyle çevre ve bölgeyle etkileşim yeteneğine sahibiz. Yeni üniversite olmamız ve dinamik kadromuz, bu etkileşimin verimliliği üzerinde olumlu katkı sağlamakta.

‘Hızla yükseliyoruz’

Haberin Devamı

- Üniversitenizin İzmir için önemi ne? Ne gibi projeler üretiyorsunuz? Sanayi kuruluşları ve odalarla ilişkileriniz nasıl?

Kentin dördüncü devlet üniversitesi olarak kurulduk, akademi camiasına ve şehre bir dinamizm getirdik. Çok sayıda sanayi-üniversite işbirliği protokolünü imzaladık. University Ranking by Academic Perfor-mance (URAP) raporunun genel değerlendirmesinde devlet üniversiteleri arasında 33. sırada yer aldık. 2010’da bizimle birlikte kurulan üniversiteler arasında ise 4. sırada yer aldık. Üniversitemizde, Türkiye’nin Endüstri 4.0 atılımlarını yaparak üretici konuma geçmesi, yeni iş sahaları yaratması ve bunun için gerekli stratejilerin neler olabileceği konularında projeler üretilmeye devam ediyor. Teknokent veya Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) projelerini çok yakın bir zamanda hayata geçiriyoruz. Organize sanayi bölgeleri ve sanayi kuruluşlarıyla protokollerimizi yaptık ve önümüzdeki yıllarda çok sayıda proje yapmayı ve patent sahibi olmayı bekliyoruz. Sivil toplum örgütleri, sanayi, odalar ve yerel yönetimlerle devam eden çok sayıda sosyal sorumluluk projesinin de paydaşıyız.

Haberin Devamı

- Rektörlüğü bırakırken üniversitede neyi başarmış olmayı istersiniz?

Benim bakış açımda üniversiteler, içinde yer aldıkları topluma katkı sağlama yükümlülüğü olan akademik yapılardır. Bu çerçevede toplumun ihtiyaç ve beklentileriyle uyumlu bir yapıyı oluşturmak için çaba göstermeye devam ediyoruz. Kâtip Çelebi Üniversitesi’ni, başta İzmir olmak üzere, bölgenin ve ülkenin gereksinimlerini anlayabilen ve bunlara çözümler getiren bir yükseköğretim kurumu haline getirebilmek için çalışıyoruz. Fen, sağlık ve sosyal bilimler alanlarında ülkesi ve milleti için üreten, yenilikçi, girişimci ve risk almaktan korkmayan nesiller yetiştirebilen bir üniversite amacımdır. Görev sürem sonunda İKÇÜ’nün Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden birisi olarak anılmasını sağlamak isterim.

‘Bakü, İzmir’e benziyor’

- Balıkesirlisiniz. İzmir’de olmaktan memnun musunuz?

Bir Balıkesirli olarak, İzmir’i yakından tanıyorum. İzmir, bir kültürü olan ve bunu kente gelenlere aktarabilen bir şehir. İzmir; fiziksel, toplumsal ve kültürel anlamda da kendine özgü kimliğe sahip olan, özel bir kent. Burada olmayı önemsiyorum ve İzmir’i çok seviyorum.

- Bakü nasıl bir deneyimdi? (1999-2002) dekan yardımcısı olarak görev yapmışsınız...

Bakü, çok güzel bir deneyimdi. O zaman Tayyar Altıkulaç Hoca, benden oraya gitmemi ve ilahiyat fakültesi kurmak için destek olmamı istemişti. 3 yıl orada kaldım. Fakültenin kuruluşunda görev aldım. Fakülte, şimdi lisansüstü düzeyde öğrencileri İzmir’e gönderir hale geldi. Bakü, İzmir’e çok benziyor. Benim adıma güzel hatıralar anlamına geliyor.

- Öğrencilerle ilişkileriniz nasıl? Sizinle rahat iletişim kurabiliyorlar mı?

Benim tarafımdan sorarsanız, son derece iyi derim. Bana ulaşmaya çalışan herkesle bir şekilde iletişim kuruyorum. Yüz yüze olmazsa, kısa mesaj, sosyal mecralar ya da e-posta ile onlara dönüş yapmaya çalışıyorum. Bu arada, her hafta cuma öğleden sonrayı öğrenci görüşmeleri için ayırdık ve onlarla bu saatlerde bir araya geliyoruz. Umarım, onlar tarafından da iletişim iyi olarak görülüyordur.

İlk 10’da olacağız

‘Şikâyet etmeyin’

- Yaşamın anlamı nedir?

Yaradılış gayesini doğru anlamak ve yaradılana hizmet yoluyla yarınlara iyi bir gelecek bırakmak olduğunu düşünüyorum. İnsanın ömrünü iyi işlere adaması ve kendinden sonrasına iyi bir isim ve nesil bırakması için çabalaması gerektiğine inanıyorum.

- Geçmişe baktığınızda bugünleri öngörebiliyor muydunuz?

Hem kişisel hem de akademik yaşamımda görev ve sorumluluklarımı en iyi şekilde yerine getirmenin çabası içinde oldum. Başarmanın öncelikle çalışmayı gerektirdiğini, hak etmek için layık olmak gerektiğini aklımdan hiç çıkarmadım. Bunun bir öngörü gerektirmekten fazlası olduğunu düşünüyorum. Buradan hareketle gençlere şikâyet etmek yerine çözüm bulmaya çalışmanın felsefe olarak benimsenmesini öneriyorum.

- Hayaliniz nedir?

Kişisel olarak elbette herkesin hayali ailesine dairdir. Benim de kişisel hayallerim buna yönelik olsa da, esas hayallerim üniversiteme ilişkin. Görev sürem sona erdiğinde fiziksel olarak yapılanmasını tamamlamış, ülkenin en iyi kampüslerinden birini inşa etmiş olmayı, mezunlarımızın uluslararası alanda başarılarının haber olduğu bir gündemi ve ülke üniversite başarı sıralamasında ilk 10’da yer alan bir İKÇÜ’yü bırakmayı istiyorum.

- Yeni yıldan beklentileriniz neler?

2020, bizim açımızdan özel bir anlam ifade ediyor. 10. kuruluş yılımızı kutluyoruz. Bu açıdan önemli etkinlikleri amaçlıyoruz. Aynı dönem kurulan üniversitelerle kıyaslandığında, nitelik açısından en öndeki yükseköğretim kurumlarından biriyiz. 2020’nin, İzmir’e, ülkemize ve tüm dünyaya hayırlar getirmesini temenni ederim.

İlk 10’da olacağız

13 fakülte, 1 yüksekokul, 2 meslek yüksekokulu ve 3 enstitüde 13 bin 589 öğrenci öğrenim görüyor. Akademik personel sayısı 897.

‘Halı sahada ter atardım’

İKÇÜ Rektörü Prof. Dr Köse, güne 06.00’da başlıyor. Evde çalışmaya başlıyor. Yoğun tempoya karşın işini çok seviyor. Okumaya her fırsatta zaman ayırıyor. Spor yapmayı, yürümeyi çok seviyor, hatta röktörlükten önce halı sahaya gidip ter attığını söylüyor. Eşiyle ve iki oğluyla zaman geçirmeyi seviyor. Otomobil kullanmak, onun için zevk. Fırsat buldukça ailesiyle kent dışına gidiyor; gezi programını kendisi yapıyor. Mutlu olmak için pek çok neden bulabiliyor. Zor durumdaki birinin sıkıntısının ortadan kaldırılmasına aracılık ettiği zamanki duygunun kendisi için paha biçilmez olduğunu söylüyor. En çok, sorumluluğunu yerine getirmeyen, işten kaçan insanlara kızıyor. Topluma katkısı olacağına inandığı bir proje önüne geldiğinde heyecan duyuyor. Yapamayacağı bir şey için söz vermiyor.