Egeİnsanı, insana, insanla ve insanca anlatma sanatı

İnsanı, insana, insanla ve insanca anlatma sanatı

26.03.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

İnsanı, insana, insanla ve insanca anlatma sanatı

İnsanı, insana, insanla ve insanca anlatma sanatı





"Tiyatro, insanlığın, tekerleğin icadı ve ateşin evcilleştirilmesi kadar önemli bir buluşudur"

Tankred Dorst
"Tiyatronun amacı: günlük yaşantılar kargaşalığından anlamlı olaylar seçerek ayırmak, aralarındaki ilişkiyi belirtecek şekilde düzenlemek, böylece bizleri bu korkunç karışıklığın şaşkın seyircileri olmaktan kurtarıp, dünyayı, dünyanın geleceğini kavrayan akıllı insanlar yapmaktır."

Bernard Shaw
"Tiyatro, olayların dışında kalıp haklı ile haksız, güçlü ile güçsüz arasındaki yargıya geçme köprüsüdür."

Muhsin Ertuğrul
"Tiyatro yaşamın aynasıdır"

Stanislavski
"İyi bir tiyatro bütün halka, kendine çeki düzen veren bir kadının ayna karşısında yaptığını yaptırır."

Schlegel
"Öyle geniş tiyatro salonları isterdim ki, varsılla yoksul, mutluyla mutsuz, köylü kentli, yerli yabancı herkes her akşam, ruhları kardeşlikle karışarak insan gücünün yarattığı baş yapıtları değerlendirmek için bu dört duvar arasında buluşsunlar. Buradan ne çıkar bilir misiniz? İyileşen bir halk yığını, dürüstleşen bir dünya."

Victor Hugo
Yarın 27 Mart Dünya Tiyatro Günü... 1948 yılında kurulan ITI ( Uluslararası Tiyatro Enstitüsü), 1961 yılında aldığı bir kararla 27 Mart'ı Dünya Tiyatro Günü olarak kabul etti. Böylece, enstitüye bağlı 48 ülke 43 yıldır her 27 Mart'ta ITT.'nin ulusal merkezlerinin öncülüğünde Tiyatro Günü'nü kutluyor. 1962'den itibaren de 27 Mart günü her ülkenin tanınmış bir sanatçısının hazırladığı bildiri temsiller başlamadan okunuyor. 27 Mart günü ödenekli ve ödeneksiz tiyatrolar, opera ve bale toplulukları ücretsiz temsiller veriyor. O gün radyo, televizyon ve tüm yayın kuruluşları aracılığı ile tiyatronun sorunları, umutları daha yüksek sesle dile getiriliyor.
Bu yılki 27 Mart Dünya Tiyatro Günü Bildirisi'ni, Gazeteci - Yazar Zeynep Oral hazırladı. Bildiri, 27 Mart'ta bütün tiyatrolarda oyunlardan önce okunacak. Tiyatro sanatına emek verenleri kahraman olarak dile getiren Oral, "Karanlık bir salonda soluğunu tutmuş perdenin açılmasını bekleyenlerin karşısında tüm benliklerini, yeteneklerini, birikimlerini, yaratıcılıklarını, düş güçlerini, düşüncelerini ve duyarlılıklarını tiyatro sanatına adamış insanlara, ben günümüzde 'kahraman' diyorum. Karşılığı olsa olsa bir avuç alkışla ödenen bir kahramanlık onlarınki..." diyor.
Günümüzde dünyanın ve Türkiye'nin zorlu bir süreçten geçtiğini, savaşların, işgallerin tehdidinde, şiddetin tırmandığı bir dönem yaşandığını belirten Oral, bildiride, "Yeryüzündeki en değerli nimet insan yaşamı bunca risk altındayken, belki daha da büyük bir tehdit; yaşam biçimlerindeki, düşünce biçimlerindeki uçurumdan geliyor. Her geçen gün daha da büyüyen bu uçurum, ayrımcılıkla körükleniyor.
Ekonomik ayrımcılık, politik ayrımcılık, toplumsal ayrımcılık, cinsiyet ayrımcılığı, inanç, düşünce ayrımcılığı...
Güçlü varsayılanın güçsüz diye bilinene baskı uyguladığı, haklarını gasp ettiği, aşağıladığı bir ortamdayız. Hadi bilemediniz, güçsüzün ya da ötekinin umursanmadığı, yok sayıldığı, görmezden, duymazdan gelindiği bir ortam...
Bu ortamda, tiyatronun her zamankinden daha büyük bir işlevi var.
'Sahne kir tutmaz' diyordu Muhsin Ertuğrul hocamız. Yalanı, dolanı, talanı, yozluğu, yolsuzluğu, dalkavukluğu, kaba gücü, adaletsizliği, çıkar ilişkilerini de tutmaz sahne, geri püskürtür."
Zeynep Oral, bildiriyi şu sözlerle tamamlıyor: "Tiyatronun özündeki bu yaşamsal güç, insanı insan yapan değerleri yüceltir. İnsanın yaratıcılığını körükler. Tüm o ayrımcılığa meydan okur. İnsanın kendini aşmasına yol açar.
Ötekine, güçsüze karşı sürdürülen baskıya, haksızlığa, aşağılamaya isyan eder, tepki gösterir. İnsanın toplumsal belleğini geliştirirken onu adalete, özgürlüğe yöneltir. İnsanın kendi içindeki cevheri yakalamasına yol açar. İnsanın ve dünyanın değişebileceği umudunu yeşertir. Belki biz, koltuklarına gömülmüş oyun izleyen ölümlü izleyiciler, kahkahalarımız ya da gözyaşlarımız arasında o anda bütün bunların bilincinde değilizdir.
Ama tiyatro büyüsü dediğimiz şey, zamana meydan okuyarak, için için işler ve yaşamımıza eklenir. Ben, kadınların oldum olası anıların ve geleceğin bekçisi olduklarına inandım. Tiyatro tutkunu bir insan, bir kadın olarak 'yaşasın tiyatro' diyorum."

İmza kampanyası
Yarın 27 Mart Dünya Tiyatro Günü... 27 Mart'ın yalnızca İzmir'de DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi'nin girişimi ile 1983'ten bu yana bir gün değil de bir hafta hatta iki hafta boyu kutlandığını geçen hafta yazmıştım. Onlarca oyun İzmir'e gelecek, İzmir'deki topluluklar da oyunlarını bu hafta boyu etkinlikler kapsamında sahneleyecek. Tiyatro Bayramı'nın tadını çıkartın derim. Bir de sitesine bir göz atın... "Şimdi de yozlaştırma sırası oyunculukta mı" başlıklı imza kampanyaları var. Ama katılım oldukça düşük. 300'lerde...
Televizyon kanallarındaki kültürel kirlenmeye karşı iseniz destek verin.
Kampanyayı büyütmek için düşünceleriniz varsa, onları da ekleyebilirsiniz. Zira insanlar artık, konservatuvar, Güzel Sanatlar Fakülteleri yerine kanal kanal, yarışma yarışma gezip duruyor.
Ve artık bu iş can sıkan bir pazara dönüştü. Ben de bu yarışma programlarında jüri, sunucu olup çanak tutanları protesto ediyorum.
Koltuğunuzda oturarak, yalnızca alkışlayarak destek vermenin dışında başka şeyler de yapmalı. Ama bir şey yapmalı.



EGE























EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler