Ege Kupa Turgutlu'ya ne de çok yakıştı

Kupa Turgutlu'ya ne de çok yakıştı

07.08.2020 - 00:00 | Son Güncellenme:

TFF 3. Lig 2. Grup Play Off finalinde Karşıyaka’yı yenip kupaya uzanan Turgutluspor, 2. Lig’e yükseldi. Yıl boyu ortaya koydukları performansla mutlu sona ulaşan Kasaba’yı değerlendiren yazarlarımız “Cüneyt Biçer’in azmi, futbolcuların özverisi ve kentin büyük desteği şampiyonluğu getirdi” dedi .

Kupa Turgutluya ne de çok yakıştı

Bülent Buda: Antalya’da Ege’den 6 takım vardı. Tek başaran Turgutlu. Neden başarılılar? Çünkü skora bakmaksızın oyunun bütününde yarışmanın içinde kalabilmeyi beceriyorlar. Bu istek ancak iyi bir takım oyunuyla alanda sergilenebilir. Kenarda takıma tutkuyu, coşkuyu aşılayan heyecanlı bir teknik birim ve oyundan kopmayan, içinde kalan, yaşayan, soluyan bir takım. Kasaba bütünüyle kutlanmayı hak ediyor. Yolları açık olsun. Artık önümüzdeki sezon bulundukları ligin değerini bilip, ona göre hazırlarmalılar.

Fatih Tanfer:

Haberin Devamı

Turgutluspor 1-0 yenik duruma düştüğü maçta 2-1 öne geçti ve son dakikada yediği penaltı golüyle maç penaltılara kaldı. Önce 10 kişi, kısa süre de olsa 9 kişi kaldığı Karşıyaka karşısında penaltılarda kazandı ve 2. Lig’e çıktı. Videolardan izledik. Muhteşem Turgutluspor taraftarı ve halkı, belki son yıllarda böylesi bir mutluluk yaşamadı. İnanılmaz bir coşku vardı.

Takım halinde disiplinli oynadılar. Hücumda canlı ve hareketliydiler. Önde baskı yaptılar. Tüm oyuncular inanılmaz bir performans sergilediler. Ancak Turgutluspor’un takım kaptanı Mithat, kalite farkını gösterdi. 1 asist ve şahane bir gol ile takımını 2-1 öne geçirdi. Turgutluspor’un başarısında en önemli etken, düşünce, ruh ve hırs anlamında çok pozitiflerdi. Uzatmalarda da kontrollü oyunu tercih ettiler ve takım halinde hep oyunun içerisinde kaldılar. Şampiyon olarak hem alkışı hak ettiler hem de Turgutlu’yu mutlu ettiler.

Haberin Devamı

Mehmet Demirtaş: Şampiyonluk kavramı, belki 34 maç, belki uzatma anları, belki penaltı atışları, belki geri dönüşler ve belki de tek bir vuruş, tek bir an gibi gözükebilir, ekranlara bu şekilde yansıyabilir. Sizler maddi olarak iyi noktada olup çok iddialı bir takım kurarak oyuncularınızı iyi bir ekibe teslim edebilirsiniz. Ancak bu, başarıyı getirecek anlamına gelmiyor. Arkanızda size inananlar ordusu olmalı ki kupaya uzanasınız. Turgutluspor’un hikayesi bu sezon tam da böyleydi. İyi bir takım, iyi bir teknik birim ve tüm Turgutlu. Play Off’larda harika dönüşler yaşadılar. Büyük mutluluk yaşadılar ve yaşattılar. Özellikle kaptan Mithat’ın deneyimiyle kupayı sonuna kadar hak ettiler. Şimdi sırada, bu başarıyı yinelemek var. Neden olmasın...

Manisa FK’ya yazık oldu

Bülent Buda: Büyük bir düş kırıklığı yaşıyorum. Bu takımın büyümesi, gelişmesi, yarışmacı bir kimlik edinmesi uğruna büyük bir çaba gösteren Cengiz Ergün‘ün o büyük çabalarının boşa çıkmasına çok üzülüyorum. Bu grupta Samsun Manisa’dan iyiydi. Doğrudan bir üst lige çıktı, hakkıydı. Ancak Play Off’da gelinen aşamada yani finale ulaşıp üstelik uzun bir süre 10 kişi kalmış Tuzla’ya bir şekilde maçı armağan etmelerini sindirmede zorlanıyorum. Bu sonuç profesyonel teknik birim fiyaskosudur. Tuzla maçı yanlış yönetilmiştir. Bir kez daha vurgulamalıyım ki Cengiz Ergün Antalya’da yaşadığı düş kırıklığını hiç hak etmedi.

Fatih Tanfer: Manisa FK, eline kadar gelen TFF 1. Lig şansını “İstemiyorum” dedi ve Tuzla’ya adeta hediye etti. Final maçını tek cümleyle, “Kazanmaktan korkan kaybeder” böyle özetleyebilirim. Sebepler beni alakadar etmez. Kaybedilen bir şampiyonluk ve başta Cengiz Ergün olmak üzere tüm yönetimin emek, sevgi ve fedakarlıklarının karşılığı bu olmamalıydı. Sadece yazık, çok yazık oldu diyebilirim.

Mehmet Demirtaş: Sezona öylesine muhteşem bir start verdiler ki, onların müsabakaya çıktığı gün, maçlarını büyük bir zevk ve gururla takip etmekten başka bir şey yapmak güçtü. Ancak golleri peşi sıra rakip kaleye gönderen, peynir ekmek gibi galibiyet alan Manisa FK, liderliği Samsun’a devretti. Play Off’larda ise son sözü penaltı atışlarına bırakan Manisa FK, bu atışlarda 1. Lig vizesini Tuzla’ya kaptırarak hem bizleri hem de taraftarları adeta şok içerisinde bıraktı.

Ne zaman gelecek o güzel günler?

Bülent Buda: 2 sezondur altyapı kadrosuyla Play Off oynuyor lakin ötesine gidemiyor. Yani demem o ki bu takımın transferde önünün açılması gerekiyor. Daha güçlü seçenekli bir kadroyla sezon içindeki yarışma mücadelesinde öne çıkan, zirveye oynayan, orada kalıp doğrudan bir üst lige çıkabilecek daha seçenekli, güçlü bir oluşuma gereksinimleri var. Takımın bu aşamaya gelebilmesi salt yönetici katkılarıyla olanaksız. Daha fazlası yani tüm Karşıyaka’nın katkıları kaçınılmaz.

Fatih Tanfer: Seyircisi ve Karşıyaka halkı inanmış. Sokaklar şampiyonluğu yaşamak için binlerce kişi tarafından doldurulmuştu. İnançlı bir Karşıyaka vardı. Ancak öne geçtiği bir maçı kazanamadı. Maç sonrası yan masamda oturan gözü yaşlı genç bir Karşıyakalı arkadaşlarına “Karşıyakam asla senden vazgeçmeyeceğim” diyordu. Bu sevgi, bu dayanışma her şeye bedel. En önemlisi bu inançla bir gün mutlaka hak ettikleri yerlere gelecekler.

Haberin Devamı

Mehmet Demirtaş: Karşıyaka yalnızca ligdeki rakipleriyle mücadele etmedi bu sezon. Aynı zamanda geçmişe dönük borçlarla da bir hayli uğraştı. Kapanan borç dosyaları, açılmayan transfer tahtaları derken kamuoyu bu sezon Karşıyaka’dan ligde tutunmasını bekliyordu. Peki onlar ne yaptı? Altyapısından çıkan özbeöz Karşıyakalı isimlerle mücadele etti. Kimse onları suçlayamaz, başarısız kabul edemez. “Baş kaldırdı, boyun eğmedi Karşıyaka’nın gençleri” dizeleri onlar için sezon özetiydi.

Haberin Devamı

Seneye mutlaka şampiyonluk isteriz

Bülent Buda: Final oynuyorsunuz, bir basamak atlayacak, tüm yılın yorgunluğunu unutacak ve mutlu olacaksınız ama olmuyor. Oynadıkları oyunda 3 gol var. 2’si kendi kalelerine biri karşı kaleye. Hepsi Bucasporlulardan. Topla daha çok birliktelik, baskılı oyun yeterli olmuyor. Nedeni final vuruşlarında beceri yok. Sonuç düş kırıklığı. Genç başkana Cihan Aktaş’a üzülüyorum. Bu denli çaba, bu denli harcama karşılığında hüzün, düş kırıklığı. Gözlemlerime göre bu oluşumda köktenci bir değişim, dönüşüm gerek. Onun bedeli de yine para. Kolay gelsin.

Fatih Tanfer: 1928 Bucaspor, grubunun kadro açısından en güçlü takımlarından birisi olmasına rağmen 68 Aksaray’a hem de rakibinin 10 kişi kalmasına karşın basit ve en önemlisi yenilen hatalı goller sonrası lüzumsuz gerginlik en üste çıktı. Hücumda Mustafa Şen, Gökhan ve Mehmet Fuat üçlüsünün yan yana oynayamayacağı bilinmeliydi. Güçleri yoktu. Defans arkası koşular hiç olmadı. Ve yapılan değişiklikler sonrası doğru oyuncular oyuna girince maçın mutlak hakimi oldular. Ama gole ulaşamadılar. Başkan Cihan Aktaş’ın emekleri ve Buca halkının üst düzeyde oluşan inancına da yazık oldu.

Mehmet Demirtaş: Bir takımı başarıya taşımak yalnızca lig maçlarından azami ölçüde 3 puan almak yeterli olmuyor. Kulübü yönetmek ayrı bir meziyet. Başkan Cihan Aktaş’ın bu camia için yaptığı şeyler, harcadığı zaman, emek ve para, Buca halkına yeni bir soluk getirdi. Ancak Play Off serüveninde şok bir yenilgiyle veda ettiler. Onlar tüm sezon Buca’nın umudu oldular. Beklentimiz onlar için yüksek. Seneye direkt şampiyonluk istiyoruz.