Ege Manisa FK ateşi yaktı

Manisa FK ateşi yaktı

24.02.2022 - 00:01 | Son Güncellenme:

Spor Toto 1. Lig’de zirve takipçisi Ümraniyespor’u evinde 10 kişi kalmasına rağmen yenmeyi başaran Manisa Futbol Kulübü, hasrete son verdi. Siyah beyazlıları değerlendiren yazarlarımız, “Sınırlarda gezinen özgüven için galibiyet gerekliydi. Şimdi sırada bunu sürekli hale getirmek var” dedi.

Manisa FK ateşi yaktı

Bülent Buda: Hakem Cihan Aydın’ın bitiş düdüğü yaşamın en güzel melodisi gibi yankılandı kulaklarda. Ve de tribünler ile kenarda bekleyenler derin bir ‘Oh!’ çekti, haftalardır özlemini çektikleri galibiyet sevinci ile. Hem de liderliğe oynayan rakiplerine karşın. Hem de maçın yaklaşık 60 dakikasını bir eksikle oynamalarına karşın. Kaleci Birkan öncülüğünde müthiş bir direniş gösterdiler. Savunmadan, birinci sınıf golcülere özgü girişimi ile fantastik sağ plasesi ile tabelayı biçimlendiren Taha Şahin’in alın terine kattığı sevinci ile. Ara transferde siyah beyazlı takıma katılan Ozegovic, değerli bir kazanım. Benliğinde kazanma isteğini barındırıyor. Bu yanı da arkadaşlarına itici güç oluşturuyor. Takıma böylesi zor günde kazanılan üç puan, sınırlarda gezinen özgüven için gerekliydi ve de yaşamsal önemdeydi. Evet Turgay Hocam. Tünelin ucundaki ışık göründü. Sizin de coşkunuzu dışa vuran ellerinizi cebinizden çıkarma zamanıdır.

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Süper Lig yolunda büyük avantaj elde etmek isteyen Ümraniyespor karşısında 1-0 yenik duruma düşüyorsun. Penaltıdan Gakpa’nın golüyle beraberliği sağlıyorsun ve devre biterken Kouter oyundan atılıyor. Ve 10 kişi kalıyorsun. İkinci yarı başlarken Teknik Direktör Turgay Altay çok yerinde değişiklikler yaparak başlıyor. 49’da galibiyet golünü atıyorsun. Geri kalan süreçte 10 kişi kalmana rağmen o kadar doğru oynuyorsun ki rakip Ümraniyespor sadece şişirme toplarla gol arıyor. Teknik direktör, futbolcu herkes üstüne düşen görevi yaptı. En önemlisi Manisa FK, kadrosunun ne kadar güçlü olduğunu sahada ispatladı. Ve hak ettiği üç puanı aldı.

Mehmet Demirtaş: Müthiş, harika, muazzam bir iş çıkardılar pazartesi öğleden sonrası. Üstelik maçın içindeki kırılma anlarında diri durarak. Önce geriye düşmek ve de 36’dan sonra 10 kişi oynamak lig zirvesinin ortağı karşısında güç olsa gerek. Oynadıkları oyun doyurucu olmayabilir fakat Ümraniye’ye de o fırsatı vermediler. Çok çalıştılar, bolca koştular, sıkı bir mücadelenin içerisine girdiler. Kumaşı kaliteli bu takımın hafta hafta değişen performansı bir düzene girse, periyodik çerçeveye otursa kolay bir deplasman değilken, çıkılmaz bir dış saha olacaklar. Artık alt sıralar değil, üst basamaklar onların işi. Şimdi sırada Eyüp var. Lütfen seri başlasın.

Haberin Devamı

Altınordu koşar adım 2. Lig’e!

Bülent Buda: İlk 45 bozuk para gibi harcandı. Bıraktılar topu Bandırma’ya. Seyrettiler oyunu. Ali Emre dışında. O da farkında olmasaydı sorunun, tabela ilk yarıda indirimsiz üç olurdu. İkinci yarıdaki oyuncu değişimleriyle belli ki soyunma odasındaki yorumlar da etkili olmuş olmalı. Üstündeki ölü toprağını silkelemiş, dikine çıkan, gol arayışlarına girişen bir görünüm. Ve de ikinci yarının üçüncü dakikasında Ahmet İlhan’ın Ahmet Dereli’ye, ‘Al bunu at’ tadında lokum gibi armağanı. Dereli kafa darbesini sert ve köşeye yönlendirse ardından neler olmazdı ki? Bir de 73’te Volkan’ın kaleci Gökhan’la karşı karşıya kaldığı an. Vuruş sert, düzgün ama köşeye değil. Ligin boyu giderek kısalıyor. Ve Altınordu sıralamanın dibini mekan eylemiş durumda. Yani durum tatsız.

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: ‘Ben söylemiştim, yazmıştım’ gibi ifadeleri fazla kullanmayı sevmem. Ama sezon başından itibaren Altınordu’yu bekleyen tehlikeleri, kadro yetersizliğini öngörülerimizde beyan ettik. Zaman zaman, ‘Meçhule yolculuk, sözün bittiği yer’ gibi Altınordu maçları sonrası kullandığım ifadeler Bandırmaspor maçı sonrası artık Altınordu’yu hayatın gerçekleriyle karşı karşıya bıraktı. Altınordu’nun geldiği nokta sevenlerini son derece mutsuz etti.

Mehmet Demirtaş: Yenilenmeye ve değişmeye kapalıysanız, kendi sonunuzu yazarsınız. Altınordu gibi bulunmaz bir cevherin çağın getirisinin tersinde olması, hiç hoş bir durum değil. Oldukça ilkel düşünce yapısıyla devam eden bu işleyişin sonu, adım adım değil direkt olarak düşüştür. Veriler, girilen pozisyonlar, yenilen goller, istatistikler... hepsini bırakın bir kenara. Bu takımın saha içinden öte saha dışında da doğru işler yapmaya gereksinimi var. Eğer bu çocukların gelişim kaydetmesi en büyük arzu ise, onlara ona göre ortam sunarsınız. Ne kadar yüksekte olursanız, gelişimlerine o kadar katkı sunarsınız. Ayak direterek değil! Sezonun kırılma maçlarından birçoğunda yokları oynadılar. Bahar aylarında güneşin tadını çıkarmak yerine kış mevsimine geri dönmek sanırım bazıları için daha iyi.

Haberin Devamı

Tek eksik 3 puan

Bülent Buda: Zor maçlar bunlar. Fiziksel olduğu kadar zihinsel yeterlilik de gerektirir. Eyüp güçlü bir takım. Sinan’ın yokluğu derinden hissediliyor. Muhammed Himmet sağ bekte özveriyle oynuyor. Başlama düdüğü ile yükleniyor Eyüp. Savunma direniyor. Batuhan kalesinde uzuyor. Tam da bu evrede güzel, etkili bir karşı atak. Ba ile Ahmet Sağat iletişimi üst düzey. Ve final plasesi de birinci sınıf. Maçın bitimine değin sanki tek kalelik bir oyun. Gol olmadıkça bütün hatlarıyla basıyor Eyüp. Haliyle geride boşluklar bırakarak. Bitime doğru oyuna iki hamle. Ve o iki hamleden hemen sonra önce Jiakponna, ardından Kehinde dokunsalar boş kaleye gol olacak. Lokum gibi fırsatları bozuk para gibi harcıyorlar. Üstüne de geliyor eşitlik golü. Uçuyor iki puan. Neyse elbette o bir puan da çok değerli.

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Menemenspor yine bir başarı öyküsü yazdı ancak yine üç puanla buluşamadı. Takımın tüm oyuncuları yürekli, cesur, formalarını son damlasına kadar terleten iyi ve karakterli oyuncular. Ancak ifade ettiğim gibi bir an evvel bu tehlikeli hattan alacağı galibiyetlerle uzaklaşmalı.

Mehmet Demirtaş: Dışarıdan bakıldığında basit bir 90 dakika gibi gözükse de içindeki senaryosuyla çok farklı bir maçtı. Özel kramponlara ve bu ligi hatta bir üstünü çok iyi bilen yıldızlara karşı ligin genç ve en düşük bütçeli ekibi olan Menemen’in mücadele gücünü, fiziksel dayanıklılığını bu seviyede görünce çok umutlandım. Hakemin bitiş düdüğünü üflediği ana kadar olan eforu sahaya aktarmaları herkesi etkilemiştir. Kehinde ile 2-0’ı bulup İstanbul’dan galip de dönebilirlerdi ancak son saniyelerdeki gol ile 1 puanla döndüler. Bir de Cenk Laleci’yi atlamayalım. Takım ile uyumu harika. Sanki kenarda 11+1. adam gibi. Onun yerine başka birisinin olduğunu düşününce bile uyumun koptuğunu görüyorum.

İZVAK’tan adalet çağrısı

Spor Toto Süper Lig’de bu sezon alt sıralarda kalan İzmir temsilcileri Göztepe ve Altay, maçlarda yaşanan hakem hatalarıyla ilgili tepkilerini sürdürürken, İzmir Spor Kulüpleri Birliği Vakfı’nın (İZVAK) yönetim kurulu da adaletli yönetim açıklaması yaptı.

Ligde geçen hafta oynanan Beşiktaş - Altay, Göztepe - Galatasaray maçlarındaki hakem kararlarının yankıları devam ederken, kentin futbol kulüplerinin çatı kuruluşu olan İZVAK’ın yönetiminin, “Sadece Adalet” başlığı taşıyan konuyla ilgili açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

“Göztepe ve Altay başta olmak üzere İzmir kulüplerimizin karşı karşıya kaldıkları tablo, maalesef değişmiyor. Son dönemde takımlarımızın uğradığı bariz hakem hataları, ‘Hakemler de hata yapar’ söylemiyle açıklanacak boyutu fazlasıyla aşmış, kabul edilemez noktaya gelmiştir. Giderek artan ve insani hata boyutunu çoktan geride bırakan bu hakem hataları ile takımlarımızın emekleri çalınmaktadır. Sporda iş birliği kültürüyle hareket edebilen, kulüplerinin arkasında sımsıkı duran bütün bir şehir olarak, İzmir olarak, bu durumu şiddetle protesto ediyoruz. Biliniz ki olimpiyat ruhu, adil rekabet, emeğe saygı ve centilmenlik bu sporun evrensel değerleridir ve futbolu dünyanın en sevilen oyunu yapan da bu değerlerdir. Türkiye’yi futbolla tanıştıran İzmir şehrinin isteği nettir. 

Emeğe saygı gösterin, tarafsız ve adil olun. Koskoca bir şehir sizden, ‘Sadece Adalet’ bekliyor. Bırakın, bu güzel oyunun kaderini, başrol oyuncusu olan futbolcular belirlesin!”

 

Yazarlar