Neden Avrupa olmasın!

Süper Lig’e 14 yıl aradan sonra çıkan ve gösterdiği başarılı performansla futbolseverlerden alkış toplayan Göztepe, devreyi 6. sırada 30 puanla tamamladı ve Avrupa macerasına göz kırptı

- Göztepe’nin Süper Lig’deki ilk yarı performansının değerlerlendirmesini yaparmısınız?

Fatih Tanfer: Göztepe ilk yarıda topladığı 30 puanla Süper Lig’e süper bir başlangıç yaptı. Gelecek adına çok önemli maçlar kazandı. Bu ifademin ne kadar doğru olduğunu ikinci yarıdaki yapılacak büyük puan mücadelesi sonrasında daha iyi anlayacağız.

- Göztepe takım oyununu iyi oynadı. Güç ve enerjisi üst noktadaydı.

- Futbolun gerçeği olan mücadeleyi ön plana çıkardı. Futbolda kalecinin önemi hepimizce malumdur, işte kaleci Beto, kalesini sağlama aldı ve diğer bölgelerdeki oyuncularda bundan olumlu etkilendi. Savunmasını orkestra şefi gibi yönetti. Takım arkadaşlarına güven verdi.

- Defans (son Galatasaray maçı hariç) güçlü, kararlı ve savunmayı son derece doğru yaptı. Takımın defansta temel direği Kadu’ydu. Traore’ninde ne kadar iyi bir savunmacı olduğunu hep beraber gördük. Defansda görev alan tüm oyuncular görevini başarıyla yaptı.

- Orta alanda Castro, Selçuk ve Rotman beklenenin üstünde performans gösterdiler. Bölge savunmasını iyi yaptılar, defansla hücum arasındaki köprüyü iyi kurdular.

- Hücumda Jahovic güçlü, hızlı savunma arkasına doğru koşular yaptı. İkili mücadelelerde cesurdu. Attığı gollerle etkisini gösterdi. Halil ilk yarının ortasından itibaren oynadığı maçlarda takıma güç kattı. İki yönlü oyunuyla etkili oldu. Tayfun, Goufran ve Ghilas iyi niyetle çaba gösterdiler. Daha etkili olmalıydılar. Göztepe’nin ilk yarıda oyun anlayışındaki en büyük sorun yedek kulübesinde takıma istenilen düzeyde katkı gelmemesiydi. İlk yarıyı 13-14 futbolcuyla tamamlamasıda bunun en büyük göstergesiydi. Göztepe kazanma alışkanlığı olan bir takım oldu. Hem oyun anlayışı hem de aldığı puanlarla alkışı haketti.

Bülent Buda: Ligdeki ilk yılında yeni oluşturulan bir kadroyla kazanılan 30 puan büyük başarıdır. Bu başarıda başta kaleci Beto, savunmada Kadu, orta alan Selçuk, Castro ile ileri uçta Jahovic’in devamlılığı başarıdaki etkenlerin başında geliyordu. Traore’nin yokluğunda savunmada ve ataklarda ne kadar önemli bir futbolcu olduğu ortaya çıktı. Orta alanda Selçuk, ilerleyen yaşına rağmen yakaladığı istikrar ile birçok yorumcuyu yanılttı. Halil’in Süper Lig’de hiç de acemelik göstermeden girişimci, mücadeleci yanı her türlü övgüyü hak ediyor. jahovic’in artık bir duran top uzmanı olduğunu söylersek yanılmış olmayız. İlk yarıda beklentilerin uzağında kalan futbolcular oldu. Bunların başında da Scarione, Ömer ilk akla gelen isimler.

- Sizce Göztepe’nin takviye yapması gerekli midir? Eğer gerekiyorsa bu takviyeler hangi bölgelere yapılmalıdır?

Fatih Tanfer: İkinci yarı yalnız Göztepe için değil her takım için zor geçecek. Şampiyonluk ve küme düşme mücadelesi nefesleri kesecek. Göztepe’ninde dahil olacağına inandığım Avrupa mücadeleside lige ayrı bir renk getirecek. İlk yarıda Tamer Hoca’nın Göztepe’ye nasıl bir kimlik kazandırdığını hep birlikte gördük. İyi bir takım yarattı. Düşünce, ruh ve enerji anlamında pozitiflerdi. Göztepe’nin ikinci yarıda Avrupa mücadelesi içinde olması hedefleniyorsa nokta ve doğru transferler şarttır. İkinci yarı çok zor üç maçla başlıyor. Elbette başarıyı isteyenler kadar başarısızlıktan da mutlu olanlar olur. Göztepe’nin ilk günden itibaren başarısızlığını bekleyenleri yani boş laf yapanları (Belliydi zaten ifadesini) kullanmak isteyenlerin hevesleri kursağında kalmalıdır.İstenilen başarıya ulaşmak için yetenekli ve üretici futbolculara ihtiyaç olduğu gerçeğide unutulmamalıdır.

Bülent Buda: Kadroyu futbolcu çoğunluğuna boğmadan ilk yarıdaki gözlemlemlemize dayanarak sol ayaklı bir savunmacı, orta alanda mevcut yapıyı destekleyecek bir futbolcu ve gol bölgelerinde Jahovic’e bir seçenek. Bu arada ilk yarıda beklenenin gerisinde kalan Scarione, Ömer Şişmanoğlu, Ndgando’nun istenilen seviyeye ulaşması halinde 3 futbolcu transferi yeterlidir.

- Sizin Göztepe için ikinci yarı beklentiniz nelerdir?

Fatih Tanfer: Göztepe artık kazanmaya alışmış bir takım haline geldi. Maçlarda görüyoruz taraftar beraberliği bile beğenmiyor. Aslında hedefleri büyütmek güzel oralarda kalmakta biraz zordur. Ancak Göztepe’nin yukarıya doğru çıkışının devam edeceğine inanıyorum. Bundaki en büyük dayanağı Başkan Mehmet Sepil’in doğruyu tespit edip, ona göre davranmanın cesaret ve kararlılığını gördük. Yönetim anlayışı için büyük değer olan güveni verdi. Taraftarıyla gerçek anlamda bütünleşti. Göztepe taraftarı artık Türk Futbolunda taraflı tarafsız herkesin sempatisini topluyor. İyi yönetim, iyi teknik adam, vefakar taraftar üçgeninde Göztepe’den daha yüksekleri beklemek hayalcilik olmaz.

Bülent Buda: Samimi olmalıyım, sezon başında Göztepe bu yıl ne yapar diye sorduklarında ligde kalması başarıdır dedim. Fakat 30 puanla bu beklentinin çok üstüne çıktılar. Ve bu puanlar bence başarının doruğudur. Aynı puanlarla bitirilecek bir ikinci yarı Göztepe’nin tarihine geçecek bir başarı olacaktır.

YARIN: TELESET MOBİLYA AKHİSARSPOR