Önce İzmir'den bir mesaj var

Önce İzmir Hareketi'nin sözcüsü gazeteci Feyzi Hepşenkal Bey'den cumartesi gün bu köşede yayınlanan "Aday gösterdiler de olmadık mı?" başlıklı yazıya bir açıklama geldi. Virgülüne dokunmadan aynen yer veriyorum.
"Sayın Çağlayan Bilgen
Saldırı özgürlüğünü alabildiğine kullanma tercihinizi, savuma hakkıma da aynen yansıtacağınızı umuyor ve bu açıklamamın da sizleri eğlendirmesini diliyorum!
Anlaşılıyor ki, hafıza-i beşer nisyan ile malul olmaya devam ediyor.
Öyle olmasa, Önce İzmir Hareketi'nin 19 Aralık 2002 tarihinden beri yapmaya çalıştığı şeyin "adaylık beklemek" olmadığı çok daha kolay farkına varılırdı.
Evet.
Gerekiyorsa "aday olmaya ve İzmir'i yönetmeye" hazır olduğumuzu daima ifade ettik.
Ama daha önemlisi şuydu:
Bütün partiler ve bütün adaylar da buna hazır olsunlar.
Defalarca uyardık, çağrı yaptık, girişimde bulunduk.
"Çalışın" dedik.
"Hazırlanın" dedik.
"Adaylarınızı belirleyin" dedik.
Ve bunları derken, taşın altına elimizi koymaktan da çekinmedik!
O zamanlar gösterdiğimiz çabaya uzaktan bakanlar, şimdi bakıyoruz da, hep bir ağızdan "ah vah" ediyorlar.
Gelelim "adaylık" meselesine.
Biz, CHP ile AKP'den aday olmayacağımızı baştan beri söyledik.
Amacımız "üçüncü bir gücü" yaratmaktı.
Bunun da çaresi on ay önce, sekiz ay önce veya en azından altı ay önce adaylığın kesinleşmesine bağlıydı.
Olmadı. Ne yapalım, anlı şanlı partileri zamanında ikna edemememizin kusuru bizdeyse, ona da kabul.
Son aşamada ise olmayan teklifleri bile el altından yapılmış gibi gösterip, sağda solda haber yazdırmak; bizim için asla anlam taşımadı. Tam aksine, listelerin teslim gününe kadar adaylık önerilerini yineleyen partilerimizle aramızda geçen görüşmeleri dahi, dışarıya sızdırmamaya özen gösterdik.
Elbette bütün bunlar çok kişinin alışık olmadığı tavırlardı.
Ne de olsa eline kalem alanın "yazarlık" yaptığı, diplomasını duvara asanın "hocalık" tasladığı bir ülkede yaşıyoruz!
Dilerim bir gün gelecek ve herkes doğru olanı yapmaya alışacak.
Sevgi ve saygılarımla. Feyzi Hepşenkal"
Açıklamayla ilgili görüşümü yarın yazacağım.

Belgeli propaganda;
Buca'da seçim propagandası "belgeli" yapılıyor. CHP'liler, AKP adayı Cemil Şeboy hakkında açılan çeşitli dava ve soruşturmaların yayınlandığı gazete küpürleri ile propaganda yaparken, AKP'liler ise CHP adayı Hüseyin Yüzer'in altı yıl önce işlenen "zengin dul cinayeti" nde gözaltına alındığına ilişkin haberlerin yer aldığı gazete küpürlerini elden ele dolaştırıyormuş.

CHP'den toplu istifa
CHP'de kırgınları ardı arkası kesilmiyor. Aday belirleme sürecinden sonra peş peşe gelen ayrılıklara bugün de Gaziemir'de 100'un üzerinde partilinin istifası ekleniyor. CHP'den aday gösterilmeyen Ramazan Kaya, daha önce partiden ayrılırken, bugün de yandaşlarının istifa edeceği konuşuluyor.

Aksoy ile teke tek
AKP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Taha Aksoy, bugünlerde televizyonlarda diğer adaylarla birlikte tartışma programlarınde pek görünmüyor. Aksoy, artık TV kanallarına "teke tek" çıkıyor, çıkartılıyor.
Geçtiğimiz günlerde ilk kez bölgesel bir TV kanalında 8 aday ile beraber izleyici karşısına çıkan Aksoy'un bundan sonra farklı bir yol izleyecek olması İzmir'e gelen "akıl hocaları" nın verdiği taktiğe bağlanıyor.





EGE