Su ve çevre konferansı 9 saat sürdü

Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu Üyesi Tores Dinçöz, Kanada Blue Planet Project Aktivisti Mari Spirito, Hollanda TNİ ve CEO Aktivisti Satako Hoedeman, Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Beyza Üstün, Prof. Fuat Ercan, TMMOB Çevre Mühendisliği Odası Genel Başkanı Yılmaz Kilim, Doç. Ahmet Yaraş, Güre Belediye Başkanı Kamil Saka, Kozak Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel, Prof. Ümit Erdem, EGEÇEP Dönem Sözcüsü Erhan İçöz, yazar Metin Yeğin ve orman mühendisi Dr. Yücel Çağlar katıldı. 

Üç oturum düzenlendi
Üç oturum düzenlendi, küresel ısınmanın yarattığı sorunlar, suyun ticarileştirilmesinin sonuçları, altın madenlerinin doğada yaptığı tahribatlar ve bunlara karşı gerçekleştirilecek mücadele yöntemleri tartışıldı. Orman yangınlarının nedenleri, bu konudaki yanlış uygulamalar da konuşuldu. Dinçöz, Dikili Belediyesi’nin 10 tona kadar suyun ücretsiz kullandırılması uygulamasını desteklediklerini söyledi. Prof. Üstün, suyun, insanın en doğal haklarından biri olduğuna dikkat çekti, “Ticarileştirilmesine karşı mücadele etmeliyiz” dedi.
Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.  Ümit Erdem, Türkiye’nin su ve çevre politikası olmadığını savundu. Erdem, “Antalya’da özelleştirilmemiş su kaynağımız kalmadı. Karadeniz’de dünyayı kurtaracak bir kaynak varken sahip çıkmıyoruz. Aksine tonlarca suyun harcanacağı altın madenlerine izin veriyoruz. Sonra da İzmir’le uğraşıp, ‘Suyu arsenikli’ diyoruz. Öyle bir altın madeni yasamız var ki, bu yasayla Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün evinin altını bile kazabilirsiniz. Riziko analizleri yapmadan risklere girip, sonrasında da kriz masaları oluşturmaya bayılıyoruz. Ancak riziko analizleri gösteriyor ki o alanlarda altın aramak çok tehlikeli” diye konuştu.