27.07.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:
* * * Son ekip, işe önce örgütsel süreci tanımlayarak başladı: "Bir iş ya da görevin, başlamasından sonuçlanıncaya kadar geçirdiği evrelerin tamamına örgütsel süreç" adını koydular. Onların yaklaşımlarında modele bir de "ortak akıl" eklenmişti. Ve diyorlardı ki, takımlar; görebildikleri en uzak noktayı "vizyon-ufuk", hedefe ulaşmak için üstlenilmesi gereken görevleri, "misyon" ve uzun soluklu anahtar sonuçları da "strateji" olarak öngörmelidirler.Sonunda, küçük bir manifesto kaldı elimizde: Takımlar, organizasyonların temel taşlarıdır; problemlere bireylerden daha iyi çözümler bulabileceklerse varolmalıdırlar. Takım, önceden belirlenmiş ortak amaçları gerçekleştirmek düşüncesiyle (doğrultusunda&amacıyla), eşgüdüm içinde çalışan bireylerden oluşur. Vizyon-misyon-değerler-strateji dizgesinden haberdar olmayanlar, takım oyunu olmaya hiç soyunmamalıdırlar. Birlikte adım atmak "gelenektir". Birlikte çalışanlar, karşılıklı olarak bağımlı olduklarını bilirler. Çünkü birbirlerinin beceri, deneyim ve katkılarına ihtiyaç duyarlar. Beraberce çalışmanın (üretmenin) tek başına çalışmaktan daha yararlı olduğunu anlamışlardır (inanırlar). * * * Amaçlar ve hedefler nettir ve takım üyeleri tarafından anlaşılmıştır. Çatışmalar yapıcı bir biçimde çözülür, kişilerin becerileri etkin bir biçimde kullanılır. İletişim açık ve katılımcıdır; takım üyeleri olup bitenden haberdardır. Üyeler takımın süreçlerine destek verir. Yerleşik problem çözme ve karar alma yaklaşımları vardır. Deneysellik ve yaratıcılık desteklenir. Kişiler rol ve sorumluluklarını ve otorite sınırlarını iyi bilirler.Hedeflere yönelik ortaklık duygusu hakimdir, Hedeflere adanmışlık havası sezilir. Olağanüstü bir sorumluluk anlayışı yerleşmiştir. İletişim açık ve dürüstçedir. Güven ortamı kurulmuştur. Bilgiye ulaşmada açıklık ilkesi kuraldır. Kişiler, olayların akışı üzerinde etkili olduklarını hissedebilirler, Alınan kararlar, üyeler tarafından desteklenmektedir. Çatışmalarda "kazanma" yaklaşımı kullanılır. En az sonuç üzerinde olduğu kadar, süreç üzerinde de yoğunlaşılır.Çevrenizdeki "takım"larda bu özelliklerden ne kadarına rastlayabiliyorsunuz? ege@milliyet.com.tr Bir haftalık eğitim çalışmasının ardından, Hıfzıssıhha Mektebi çalışanlarına sordum: "Takım", örgütsel bir süreç midir? Takım, aslında bir sorun çözme tekniği midir? Yoksa takım bir tercih, seçme ve vazgeçme yöntemi mi olarak mı adlandırılmalıdır? Takım bir hiyerarşik, bir geri bildirim yöntemi midir yoksa? Ya da sadece, bir "yap" (sonuç odaklı hareket düşün) modeli midir takım? Enine boyuna tartıştılar kendi aralarında: "Canlıdır, bir organizmanın bütün özelliklerini taşır. Doğar, büyür, dağılır ve hatta canlılığını yitirebilir. Ortak bir amaç için bir aradadır. Farklılıklardan oluşur. Ancak benzerlikler ön plandadır. Farklı görev dağılımları vardır. Sonuca takım olarak ulaşılır. O halde takım örgütsel bir süreçtir" sonucuna vardılar. Bir başka grup, "Takım, 'sonuç odaklı düşünen bir model' olarak, sorun çözmeye yönelik ve bir tercih sistemine dayanan, hiyerarşik geri bildirimi olmazsa olmaz sayan örgütsel bir süreçtir" değerlendirmesini yaptı.