Ege Uçakla gel, bir buçuk saatte eve gideme

Uçakla gel, bir buçuk saatte eve gideme

22.09.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Uçakla gel, bir buçuk saatte eve gideme

İzmir uzun süren bir sessizlikten sonra havayolu taşımacılığı açısından çok hızlı bir trend yakaladı.Yeni terminalin açılmasıyla da birlikte hem iç hat seferlerinde, hem de yurtdışı direkt seferlerde bir patlama yaşanıyor.İnanıyorum ki; her geçen gün İzmir için daha iyi olacak.Kent merkezine bakıyorum; otel sayısında ve buna paralel olarak yatak kapasitesinde bir artış var. Yeni otellerle ilgili yatırım planları yapılıyor.Birçok uluslararası zincir kente gelip incelemeler yapıyor.Büyük Efes Oteli'nin bir gecikme olmaması halinde önümüzdeki yılın ikinci yarısında açılması bekleniyor.Küçük ama butik otellerin sayısı da önümüzdeki dönemde artmış olacak.Bütün bunlar İzmir ekonomisi için güzel gelişmeler.Zaten iyi bir terminal yaptığınız zaman bunu işletebilmeniz için kentin sosyal ve ekonomik hayatına yenilikler getirmek zorundasınız.Aksi taktirde başarılı olmanız mümkün değil.TAV'ın da çabası bu yönde.Hatta sadece kentin merkezini değil; Kuşadası'ndan Çeşme'ye, Gümüldür'den Foça'ya hatta bu alanı genişleterek tüm turistik beldeleri içine alabilecek bir strateji üzerinde çalışmalıyız.Selim Türsen diyor ki..."İstanbul-İzmir 40, havaalanı-şehir 75 dakika..."Ve devam ediyor."Havaalanı ile kent arasındaki toplu taşımacılık bir felaket. Sanki uçak seferlerinin sayısı artmamış, yolcu sayısı patlama yapmamış gibi hala THY'nin tek tük seferlerinden kalma programlarını uyguluyor. Uçaktan inenlerin çilesi önce kavurucu sıcakta neredeyse yarım saat otobüsün dolmasını beklerken başlıyor. Daha sonra tepeleme yolcu dolu otobüs anlamsız bir şekilde o terminalden, bu terminale dolaştırılıyor..."Zaman her şeyden önemli...İstanbul'dan geliş süresi kadar insanları kent içinde trafiğinde oyalıyorsanız; bu işte bir yanlışlık var demektir.* * *İkincisi...Sadece havaalanı Konak bağlantısı için değil, İzmir'in hemen hemen tamamında dönüş kavşakları ve bağlantı yolları trafiği kör düğüm haline getiriyor. ESBAŞ'ı geçinceye kadar neredeyse yarım saat yolda bekliyorsunuz.Yine Anadolu Caddesi'nde Soğukkuyu ve Karşıyaka girişlerinde müthiş bir yoğunluk yaşanıyor.Yolu yer altına almaktan başka bir çare bulunmuyor.Bildiğim kadarıyla bunu yapmak hem zor değil, hem de maliyetli değil.Açıp kapatıyorsunuz...Ama duyurulmasına rağmen hala çalışmaların başlamadığını görüyoruz.Neyin beklendiğini çok merak ediyorum. Türsen dediği gibi müşterinin uçak yolculuğu kadar bekletilmesi, bir o kadar da trafikte zaman kaybetmesini önlemek gerekiyor. dsipahi@milliyet.com.tr Selim Türsen geçen günkü yazısında güzel bir noktaya değindi.