Ege UNUTMAYIN yalnız değilsiniz

UNUTMAYIN yalnız değilsiniz

31.12.2019 - 00:05 | Son Güncellenme:

Henüz genç bir doktorken, kanser hastası çocukların tedavi şartlarını gören ve düzeltmek için harekete geçen Dr. Üstün Ezer, bir grup arkadaşı ve ailelerin desteğiyle LÖSEV’i kurdu. Alanında Türkiye’nin ilki olan vakfa ait LÖSANTE Çocuk ve Yetişkin Hastanesi’nde çalışan Ezer, “Gülen gözler, bana güç veriyor. Yüzlerce trilyon lirayı, iyileştirdiğimiz miniklere değişmem” dedi

UNUTMAYIN yalnız değilsiniz

UNUTMAYIN yalnız değilsiniz

Haberin Devamı

LÖSEV’in Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Üstün Ezer, mesleğe başladığı gün kendine verdiği sözün peşinden gidip Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen STK’larından birini kurdu. ‘Doktorla hasta arasında para ilişkisi olmasın, hiçbir çocuk parası olmadığı için ölmesin, anne babaları yoksul oldukları için hor görülmesin’ istedim diyen Ezer, bugün yaklaşık 40 bin hastaya ulaşan LÖSEV’in hikâyesini ve hedeflerini anlattı.

LÖSEV’in kuruluşu sırasında, aileler dahil pek çok kişinin elini taşın altına koyduğunu biliyoruz. Kuruluş süreci nasıl ilerledi, hikâyeyi bir de  sizden dinleyebilir miyiz?

Lösemili çocukları tedavi amacıyla devletin bir çocuk hastanesine yatırdığımız ilk günlerdi. Hastane yönetiminden çocukların odaları için küçük bir televizyon talebine aldığımız olumsuz yanıt sonrasında o hastanede çalışan doktorlar, hemşireler ve personel, aramızda para toplayıp küçük bir televizyon aldık. İnsanların yaşadıkları ekonomik sıkıntılar yüzünden ölümle karşı karşıya kaldıklarını gördüğümüz anda bir grup arkadaşımız ve lösemili çocuklarımızın aileleri ile LÖSEV’i kurmaya karar verdik. 

Haberin Devamı

Kuruluş aşamasında bir çocuğumuzun yol parasını ya da okul ihtiyacını karşılamak bizler için büyük sorundu. Ancak günler geçtikçe büyüdük, güçlendik; projeler geliştirip hedeflerimizi büyüttük. En son yapabileceğimiz en zor işi ilk sırada başardık. Henüz bir yıllıkken ve kira paramız yokken ülkemizin ilk ve tek Lösemili Çocuklar Hastanesi’ni hizmete sunduk. Açıldığı günden bugüne ilacından yoğun bakımına, trombositinden pijamasına kadar her şeyin bedava olduğu tek yataklı, tek refakatçili hastane hizmeti veriyoruz.

Çocuklarımızın her türlü ihtiyacını karşılamak için dürüstçe ve tüm enerjimizle çalıştık. Kurulduğumuz günden bu yana lösemi ve kanser hastası çocuklarımıza ücretsiz tedavi ve eğitim hizmetlerinin yanı sıra ailelerine de maddi manevi desteğimizi aralıksız sürdürüyoruz.

Peki sizde bu ışık nasıl yandı? Birçok meslektaşınız özel hastanelerde, muayenehanelerinde konforlu bir yaşam sürerken siz bambaşka oldukça da stresli bir yol seçtiniz.

Haberin Devamı

1981 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdim. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ihtisası yaptım ve çocuk doktoru oldum. Daha sonra lösemili çocuklara olan sevgim nedeniyle ikinci bir ihtisas yapıp pediatrik hematolog (çocuk kan hastalıkları uzmanı) oldum. Tedavi ettiğim çok sayıdaki lösemi hastasının sorunlarının ağırlığı altında kalmalarına seyirci olmaya dayanamadım ve bu yolu seçtim.

Bu yolda benimle birlikte yürüyen arkadaşlarım ve ben, tek bir amaç uğruna ilerliyorduk; o sıralarda çok yüksek olan lösemiden ölümleri azaltmak, parası olmadığı için ölüme terk edilen yavrularımızı yaşatmak, Türkiye’deki lösemili çocuklara da Avrupa ve Amerika’daki imkânları sağlamak ve anne ile babalarının eziyet çekmesini engellemek.

Ankara’da bağışlarla harika bir hastane inşa ettiniz. Bu hastaneden biraz bahseder misiniz? Kimler, nasıl yararlanabilir?

Küçücük bir bütçe ile kocaman bir eser yarattık. “Bir çocuğun hayatından daha önemli ve değerli bir şey olamayacağını” vurgulayarak elimizi taşın altına koyduk. Burada hayallerimizi, ideallerimizi gerçeğe dönüştürmeye çalıştık. Bugünün değil, gelecek yüzyılın LÖSEV Kenti’ni, Onkoloji Hastanesi’ni hayata geçirdik. LÖSANTE Çocuk ve Yetişkin hastanesi tüm dallarda koruyucu, iyileştirici ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini, hastanın sosyo ekonomik ve çevresel koşullarını gözeterek, yaygın ve bütüncül bir yaklaşımla sunmaktadır. Kadın - doğum ve yeni doğan servisinden yetişkin  çocuk hematoloji onkolojiye, kardiyolojiden, fizik tedaviye, alerjiden genel cerrahi ve patolojiye kadar tüm bölümlerin ortak görüş alış verişi ve bilim konseyleri tarafından izlenmesi, doğru tanı- tedavi uygulanması ile hastalarımızı hiç yormadan mümkün olduğunca bu misafirliği kısa tutmaya çalışıyoruz.

Haberin Devamı

LÖSANTE hastanemiz siz değerli halklımızın destekleri ile hayata geçti ve sizlere hizmet vermektedir...

LÖSEV kurulduğu günden bu yana lösemili çocuklarımız için nasıl bir değer yarattı?

Kurulduğumuz günden bugüne kadar çok yol aldık. Önce bir hastane sonra bir konuk evi ve okul daha sonra da kocaman bir Lösemili Çocuklar Köyü ve LÖSEV kent yaptık. 30 çocukla başladığımız yolculukta bugün tam 37 bin hastaya ulaştık. Küçük bir dernekten çok başarılı ve saygın dünya markası bir vakfa dönüştük. Dünyanın kanser konusunda en önde gelen kuruluşları arasındayız. Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın lösemi konusundaki tek danışmanıyız.

Haberin Devamı

Doktor olduğumda en büyük prensibim şuydu: Doktor ile hasta arasında para ilişkisi olmasın, hiçbir çocuk parası olmadığı için ölmesin, anne babaları yoksul oldukları için hor görülmesin. Bildiğiniz gibi LÖSEV’de hastanemiz, okulumuz, köyümüz tamamen parasız. Ailelere verdiğimiz desteklerle onların yükünü ve üzüntülerini paylaşıyoruz.

2-8 Kasım günleri arasında Lösemili Çocuklar Haftası’nı kutlarken “Maskemi takarım, farkındalık yaratırım” dedik. Tüm Türkiye’nin destek olduğu, dünyanın en çok katılımlı sosyal sorumluluk kampanyasını hayata geçirdik, tüm halkımızın katılımıyla lösemili çocuklarımızın sesi olduk ve olmaya da devam edeceğiz.

UNUTMAYIN yalnız değilsiniz

‘Yaşatmaya kararlıyız’

 

Sizce Türkiye’de sivil toplum ne durumda?

Türkiye’de gün geçtikçe sivil toplum kuruluşlarına olan yaklaşım değişiyor. Zaman içinde sivil toplum kuruluşlarının topluma destek için kurulmuş olduğu görüldü. Geçmiş yıllara oranlara özellikle gençlerimizin destekleri arttı. Bir avuç gönüllümüzün desteğini alırken bugün 5 milyona yakın gönüllü ve bağışçımızla kocaman bir aile kurduk. Kalıcı projelerle ve eserler üreterek herkesin umut ve yaşam kaynağı olduk.

Biz LÖSEV olarak; rengârenk ve çok daha yenilikçi bir bakış açısıyla tüm toplumu ve dünyayı kucaklamak için yola devam ediyoruz. Bütün çocuklarımızı yaşatmaya kararlıyız. Önce lösemili çocuklar sonra da tüm kanserli çocuklar için yola çıktık. Son olarak yetişkin onkoloji hastalarımızı da aramıza kattık. Zengin fakir, doğulu batılı, senden ya da benden demeden                    82 milyonu kucaklamaya, kanserdeki başarı oranlarını yüzde 100’lere çıkarmaya kararlıyız.

Şu an bunları okuyan lösemili çocuklara ve ailelere neler söylersiniz?

Şunu unutmasınlar ki, bu hastalıkla bu zorlu savaşta yalnız değiller. Yavrularımız yalnızca anne ve babalarının değil, bizim de çocuklarımızdır. Onlar her şeyin en güzeline en iyisine layık. Biz onları saraylarda yaşatmaya ve tüm hayallerini gerçekleştirmeye kararlıyız. Biz bu yolda dur durak bilmeden mücadele verirken lösemili ve kanserli çocuklarımız, anne-babaları, akrabaları, komşuları LÖSEV’e sahip çıkmalıdırlar.

LÖSEV’i sadece yardım veren bir kuruluş gibi görmeyip, yakından tanımaları, tanıtmaları ve daha fazla çocuğu yaşatmak için ellerinden gelenin fazlasını yapmalarını istiyorum. Bunu ne kendim ne de LÖSEV adına istemiyorum, bunu insanlık ve lösemiden kaybettiğimiz yavrularımızın adına rica ediyorum.

UNUTMAYIN yalnız değilsiniz

UNUTMAYIN yalnız değilsiniz

 

Yazarlar