Ege Vicdansızların isimlerini açıklayın

Vicdansızların isimlerini açıklayın

02.10.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Vicdansızların isimlerini açıklayın

İzmirde yaz boyunca 14 okul depreme karşı güçlendirilmiş. Bunun için İzmir Valisi Yusuf Ziya Göksu, özel idarenin bütçesinden tam 3 trilyon 303 milyar lira para harcamış.Göksunun açıklamaları işin boyutunun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor.Göksu diyor ki..."Güçlendirme çalışması yaptığımız okullarda herhangi bir çalışma yapmasaydık; o okulların tamamını boşaltmak zorunda kalacaktık. Öyle okullar vardı ki; nasıl yıkılmadığına hayret ettik. Örneğin Menemende bir ilköğretim okulunun temeliyle kolonları arasında bağlantı olmadığını belirledik; arada 15 santimetre boşluk vardı ve su dolmuştu. Elimizde bu müteahhitlerin isim listesi var. Bunların bazıları beş yıllık zaman aşımına uğramış olabilir. Biz yine de soruşturma ve inceleme başlatacağız..."* * * Türkiyede yaşananlar yapanın yanına kar kaldığı sürece gerçek anlamda bir demokrasinin varlığından söz etmemiz mümkün değil.Bu insanlarda acaba vicdan var mı? Bu müteahhitlerin ismi neden açıklanmıyor? Neden zaman aşımı bu vicdansızlara uygulanıyor? Anlamakta zorlanıyorum. Çimento eksik, temel sağlam değil, binayı ayakta tutan kolonlar var mı yok mu bilinmiyor.Türkiyede anlamakta zorluk çektiğim bir ihale yasası bulunuyor; her ne kadar bazı düzenlemelere gidildiyse de ben işlerin yine de sağlıklı gittiğini düşünmüyorum.Yıllarca en ucuz fiyatı veren ihaleyi kazanan taraf oldu.Oysa bu insanların nasıl bir iş çıkardıkları, uygun olup olmadıkları denetlenemedi.Böyle olunca da karşımıza çarpık, düzensiz, kuraldışı, amacına hizmet etmeyen yatırımlar ortaya çıktı.* * * Bir de bunları tamir etmek için yeniden zaman ve para harcamak zorunda kalıyorsunuz.Üstelik bu insanlara gerekli cezaları da veremiyorsunuz.Neymiş...Zaman aşımı...Böyle şey olur mu, bu insanlar kamunun vicdanında aklanabilir mi?Sayın Göksudan ricamız, konunun takipçisi olması, sorumluların mutlaka yargı önünde hesap vermelerini sağlaması...Toplum, yargıdan ve adaletin işleyişinden hoşnut değil.Bu ülkede adalet yok ya da Yapanın yanına kar kalıyor gibi düşünceler çok yaygın biçimde dile getirilmeye başlanıyorsa; orada işler yolunda gitmiyor demektir.Bazı konularda beş yıllık zaman aşımı yargıya olan saygıyı da azaltmaktadır. ATAMA KOMEDİSİ Böyle bir kurumda otorite, verimlilik, motivasyon ve yenilik arayabilir misiniz?Başhekimi iki yılda tam dört kez gidip gelmiş; insan imza atsa atamaz, radikal bir karar verse veremez.Çalışanlar başhekimini dinlese bir dert, dinlemese bir dert...Strateji yapsanız, proje geliştirseniz iki ay sonrası belli değil. Başhekim bir var bir yok Bizim gibi ülkelerde devamlılık, süreklilik, sürdürülebilirlik aramayacaksın. Çünkü gelen adamıyla gelir, adamıyla gider.Geçmişte yapılanların sanki tamamı kötüdür, yanlıştır; her şey yap boz tahtasına döner.Şirket hafızası, şirket kültürü gibi kavramlar sadece kitaplarda yazan bir hayaldir.Türkiyede bu zihniyetin artık değişmesi gerekir.Her ne kadar özel sektörün de özelleşmesi gerektiği gibi kamunun tamamen, tepeden tırnağa yenilenmesi gerektiğini herhalde söylememe gerek bulunmuyor.Alsancak Devlet Hastanesi Başhekimi Aslan Savaşan, dördüncü kez görevden alındı.Ben alınsın, alınmasın demiyorum.Gerekiyorsa her kurumda kadro değişikliğine gidilebilir; bu bazen keyfi, bazen zaruri olabilir. Buna da itiraz etmiyorum. Ancak önemli olan Alsancak Devlet Hastanesinde görev yapan insanların ruh halidir.Dediğim gibi çalışanlar büyük sıkıntılar yaşamaktadır.İdari sıkıntılar ve boşluklar hiç beklenmedik sonuçlar ortaya çıkarabilir. Fenerbahçenin Manchester United karşısında aldığı 6 - 2lik yenilgi üzerine çok şey yazıldı, çok şey söylendi.Eleştirilere baktım; herkes farkı konuşuyor, Fenerbahçenin çok kötü olduğunu söylüyor. Ben maçı seyrederken, skor 4 - 2 iken maçın berabere, hatta maçı Fenerbahçenin kazanabileceğini bile düşündüm.Alexin yüzde 100lük gol şutunu çıkaran kaleci olmasaydı, Ümit Özatın sol kanattan vurduğu top direk yerine kaleye gitseydi, sonuç farklı olmaz mıydı? Rezalet mi, cesaret mi? Evet oyunun sonunda tabelada yazan sonuç 6 - 2...Ama bu skor beni inanın rahatsız etmedi; çünkü ikinci yarı tam saha pres yapan, golü düşünen Fenerbahçe bana göre sezonun en iyi futbolunu oynadı.Peki iyi oyun kötü sonucu değiştirir mi? İyi oynayana puan verilmediğine göre sonuç elbette önemli... Ama Fenerbahçe, moralini bozmamalı, cesaretini kırmamalı. Fenerbahçe iyi bir takım ama bireysel üstünlükleriyle sonuca gidebilen bir ekip... Oysa Avrupa kupalarında başarıdan başarıya koşan Galatasaray, Türkiyede herkese örnek olabilecek bir ekip ruhu oluşturmayı başarmıştı.Manchester Unitedın da yaptığı buydu. Akıllı, enerjisini doğru kullanan, paniklemeyen, ne yaptığını bilen ve sonuca odaklanan bir Manchester United sahada vardı.Fenerbahçe öğrenecek, takım ruhunu sahaya yansıtabildiğinde daha başarılı sonuçlar almaya başlayacak dsipahi@milliyet.com.tr