Ege Yitirip inancını kaybetme direncini

Yitirip inancını kaybetme direncini

28.04.2021 - 00:00 | Son Güncellenme:

TFF 1. Lig’de düşme hattında yer alan Akhisarspor deplasmanından şok bir yenilgi ile ayrılan Altay, Süper Lig mücadelesini sonuna kadar devam ettirmek istiyor. Siyah beyazlıları değerlendiren yazarlarımız, “Şampiyonluk yolu gül bahçesinden geçmiyor. Önemli olan yılmadan savaşmak” dedi

Yitirip inancını kaybetme direncini

Yitirip inancını kaybetme direncini

Haberin Devamı

Bülent Buda: Doğrudan Süper Lig’e yükselme umutlarının yeşerdiği en son maç hangisiydi? Sonra neler oldu da şimdi Play Off’a kalma telaşı baş gösterdi? Bitime 2 maç kaldı. Altyapıdan tek futbolcu 15 dakika bile süre alamadı. Niye korkuyorsunuz gençleri oynatmaktan? Lige tutunma çığlıkları atan bir takım karşısında sergilenen bu ezikliğin nedenini anlatacak kimse kaldı mı oralarda? Tolga’yı, Regattin’i, Marco’yu kulübeye çeken futbol aklını kutlarım. Fiziksel ve de zihinsel dönüşüm futbolcularda öylesine belirgin gözleniyor ki Marco bile atacağı penaltının yönünü değiştiriyor, kaleciye takılıyor. Çünkü futbolculardaki öz güven, birliktelik anlayışı yok edilmiş, kendini kurtarma anlayışı egemen olmuş. 2 maç sonra Play Off var. Daha fazla, daha ağır yüklenmeyi doğru bulmuyorum. Ama bir takımda profesyonel anlayış, ciddiyet egemense parayı basan siz de olsanız gömlek değiştirir gibi teknik adam değiştirilmez. Kalan 2 maç ciddiye alındığında en az 2 puanla Play Off’a kalınır. Neyse fazla uzatmayalım. Geleceğe fal açmanın ne yeri ne de zamanı. Çıksınlar, oynasınlar güçleri yetiyorsa benim gibi eleştirip yüklenenleri açığa çıkarsınlar, mahcup etsinler. Ama yeter ki kazansınlar.

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Kişisel olarak yorumlarımda takımların saha içindeki performanslarını ve gelecek için öngörülerimi söylerim. Altay’da teknik direktör değişikliği ve nedeni konusunda birçok mesaj geliyor. Bunlar bizim işimiz değil. Yönetim bu işleri bilir. Doğru değerlendirmeyi de onlar yapar. Ortada bir gerçek varsa o da TFF 1. Lig’in en güçlü kadrosuna sahip olan Altay’ın Süper Lig’e çıkması konusudur. Altay, küme düşme hattında bulunan Akhisar’a mağlup oldu. Ankaraspor’la berabere kaldı. Boluspor’a evinde yenildi. Yani tam 8 puan kaybetti. Bu kağıt üzerinde kolay gözüken maçları kazansa son 2 haftaya lider olarak girecekti. Hayatta dikiz aynasına bakmak faydalıdır. Ancak şu an geçmişten ders alıp son 2 haftaya ve sonrası da Play Off maçlarına bakmak şarttır. Altay’ın Play Off’ta rakibi kuvvetle ihtimal İstanbulspor olacak. (Bu sadece bugünkü duruma göre yapılan öngörüdür) Altay’ın o bildiğimiz muhteşem performansını, rakibine rahat pas yaptırmamasını, bloklar arası kaymayı doğru yapmasını, kontrollü oyun yerine baskılı, bir an önce gol ve goller bulmaya çalışmasını Play Off maçlarında görmek istiyorum. Çünkü bu işin pardonu yok.

Haberin Devamı

Mehmet Demirtaş: Altay için haftalardır üst üste orta alanın ne anlam ifade ettiğini anlatmaya çalışıyorum. Çeşitli varyasyonlar ile kurguladıkları ikinci bölgedeki etkinlikleri maçın neticesine direkt etki ediyor. Pazar akşamı oynadıkları Akhisar maçında etkileri çok düşüktü. Özellikle Mossoro çok basit hatalarla topu kullanmada yetersizdi. Regattin’in 11 başlamaması bu alanın kırılgan olmasına neden oldu. Orta noktadaki dinamiklerin iki uçlu götürüsü getiriden çok daha fazlaydı. Maçlar kazanılır kaybedilir. Bu sporun doğası bundan ibarettir. Fakat böylesine iştahsız bir futbol seyrettirmek de hem emeğe hem taşıdıkları formaya yakışmayan bir harekettir. Deniz’in kaçırdıkları, Marco’nun penaltıyı gole çevirememesi skor üretebilmenin önüne geçti.

Haberin Devamı

Defans deseniz uyumsuz, birbirinden habersizdi. Play Off garantilendi diye bir düşünce oluşmuş olmalı. Çünkü bu kadar lakayıt olmanın başka açıklaması yok. Peki sona yaklaşılmışken, neydi Osman Hoca ile çözülemeyen problem? Veya bu tarz gidişi hak edecek ne yaptı? Hocadan memnun olmayan futbolcu arkadaşlar, hocanın gönderilmesine rağmen neden sahada savaşan bir Altay izlettiremediler bizlere? Neyse bildiklerimiz bizde saklı kalsın. Şehrimizin gururu 107 yıllık Büyük Altay’ın Süper Lig serüveninde yoluna bir taş da biz koymayalım. İlk görüşmeyi kabul etmeyen Mustafa Denizli, ikinci görüşmeyi basın yoluyla çağrıda bulunarak gerçekleştiren Başkan Özgür Ekmekçioğlu’nu kıramayıp Altay’ın başına geçecek. Umudumuz Altay’ın bu sezon Süper Lig’e yükselmesi yolunda. Haydi rastgele...

Altay’dan çağrı!

TFF 1. Lig’de Play Off mücadelesi veren Altay’da Başkan Özgür Ekmekçioğlu, kulübün efsane futbolcusu Mustafa Denizli’ye teknik direktörlük görevini kabul etmesi için çağrıda bulundu. Ekmeçioğlu, “Yönetim Kurulu olarak teknik direktörümüzle yollarımızı ayırdıktan sonra bir araya geldik ve alternatiflerimizi değerlendirdik. Elimizde listemiz hazır ama camiamızın hayallerini süsleyen tek bir isim var. Sadece Altay’ın değil, Türk futbolunun en büyük efsanelerinden birini, futbol yaşamı zaferlerle dolu bir ismi Altay’ın başında görmek istiyoruz. Mustafa Denizli’ye başarılarıyla her zaman gurur duyduğumuz kaptanımıza, futbol yaşamında yazdığı müthiş öyküyü, teknik direktörlükle taçlandırması için çağrı yapıyoruz” dedi.

Haberin Devamı

Menemenspor avantajı kaptı

Bülent Buda: Kaldı 2 hafta. Ama ne 2 hafta. Ligle ilişkisini kesmiş genç bir takımı yendiler. İşe gerçekçi yanından baktığımızda çok değerli bir 3 puandı. Altay’ın Akhisar’daki yenilgisi tüm hesapları altüst etti. Son 2 maça baktım, tüylerim ürperdi. Keçiören Play Off’u vazgeçmeden kovalıyor. Güçlü bir takım. Diğeri de Adana Demir. Yandı gülüm keten helva. Aklını ilk 2’ye takmış, doğrudan Süper Lig’i hedeflemiş. Korkutmak, ürkütmek için yazmıyorum. Zihinsel ve de fiziksel olarak son 2 haftaya doğru, akılcı odaklanmalarının yaşamsal önemde olduğunu vurgulamaya çalışıyorum. Sıralamadaki rakibinin puan kaybetmesini bekleyerek değil tersine puan ya da puanlar kazanarak ligde kalmayı becermenin mutluluğu hedeflenmeli. Menemenspor bu lige renk kattı. Orada da kalmalı.

Fatih Tanfer: Eskişehir karşısında durum 2-1 olduktan sonra yaşadıkları heyecan ve maçın bitiş düdüğü ile birlikte dökülen sevinç gözyaşları ve en önemlisi kurtulma umutlarının artması onlar için büyük başarıdır. Ligin ikinci yarısında giden oyunculara rağmen büyük bir mücadele verdiler. Bu maçta da 2-0’a kadar topa sahip olan taraftı. Rakibine nefes bile aldırmadı. Kurtuluşunu ilan etmeyi son 2 maça bıraktı. Büyük bir avantajı var. Oynadıkları oyun, mücadeleleri ve takımdaki aidiyet duygusu nedeniyle alkışı hak ettiler.

Mehmet Demirtaş: Kolay gibi gözüken fakat zor bir maça çıktılar. Akhisarspor, Altay karşısında galipken mutlaka kazanmaları gerekiyordu. İsmail ve Akanbi’nin golleri ile sonuca ulaştılar. Son 2 hafta kalmışken avantaj onların elinde. Kümede kalmak isteniyorsa 3 puan mutlaka bir arada görülmeli. Daha sonra da diğer sezonun hazırlıkları yapılmalı. Çünkü Menemenspor bu evrede düşme-kalma hesapları yapmamalı. Daha iyi bir kadro ile ligin iddialı ekipleri arasında olmalılar.

Play Off telaşı

Bülent Buda: Berbat bir maç. Hakemin 30’un üzerinde faul düdüğü var. Üstüne gösteri niyetine deniz yatağı gibi uzanmak da cabası. Kaldırın o çimleri, yapın toprak saha. Kimler uzanacak bir görelim bakalım.

Neyse Giresun lider. Bir baktım hiç de korkulacak, çekinilecek bir durum yok. Eğer Altınordu alanda var olan potansiyeli ile yer alsaydı o var olan potansiyeli sergileyip rakibini dağıtan, sorun yaşatan bir biçime dönüştürebilseydi...

Salgın koşulları ile sakatlıklar elbette sorun. Bu aşamada ben kaygılarımı dile getireyim. Oğulcan’ın aşırı hırsının ve kazanma isteğinin bir gün kendini fena halde sakatlamasından endişeliyim.

Enis 9 numara konumunda. Karşı kaleden uzakta oynuyor. Karşı kalede ilk etkinliği uzatmaların ikinci dakikasında. Enis’in bu aşamada gol atması için ille de Altınordu penaltı mı kazanmalı?

Bir şey daha. Bu ligde hakemler özgür iradeleri ile düdük çalmıyor. Bu ligi oluşturan sportif unsurların sportif anlayışlarından kuşkuluyum.

Evet geldik Metehan’a. Çok güçlü, mermi gibi uçuyor sanki. Hani giderken el sallarsınız ya sevdiklerinize. Ne diyeyim ki çok iyi oynuyor.

Fatih Tanfer: Giresunspor maçı sonrası Altınordu’nun Teknik Direktörü Hüseyin Eroğlu’nun demecini dinliyorum. Söylediği her şeyin de altına imzamı atıyorum.

Altınordu bu maçta her alanda istediğini yapan, Ahmet İlhan, Metehan ve Enis üçlüsüyle rakip kalede gol pozisyonları bulan, yaratıcı oyuncularıyla maçın tamamında kompakt bir savunma anlayışıyla rakibini karşılayan takımdı.

Büyük mücadele örneği verdi. Bu maçta doğru oyun planıyla Giresunspor’u etkisiz hale getirdi. Bu hafta evinde Tuzlaspor karşısında alacağı 3 puan Play Off yarışı için çok önemli. Durmadan, dinamik ve üretken oyun anlayışıyla gücünü sahaya en üst düzeyde yansıtmalıdır. Play Off kesinlikle hakkıdır.

Mehmet Demirtaş: Sezon başında geliştirdikleri oyunu uygulamada bu dönem sorun yaşıyorlar. Hem skor bazında hem de oyun içerisindeki reaksiyonlar anlamında eksiler artılardan çok daha fazla. Son haftalarda galibiyet sevincinin yaşanamaması belki de onları Play Off’tan edecek.

Çünkü kendi altındaki Keçiörengücü ve Ümraniyespor’u iddialı konuma kendileri getirdi. Kazanılamayan son 4 maçtan en azından ikisi kazanılmış olsa bugün Play Off yolunda daha rahat bir Altınordu olacaktı. Haftalar üst üste bindikçe yorgunluk mu ya da başka sebepler mi bilinmez ama ritim eksikliği fazlasıyla duyumsanıyor. Bu genç adamların enerji enjekte ettiği oyunda azalan ya da eksilen yanlar var. Benim açımdan sevindirici olan ise son 2 maçtaki rakipleri Tuzla ve Balıkesir’in bu haftalar itibariyle hedefsiz oluşu. Öte yandan tabi ki yine iş Altınordulu kramponlarda bitiyor.