22.01.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:
İZMİR Milliyet - DHA
Gençlik ve Spor Bakanlığı, Buca ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevlerinde bulunan Yüksel Çakmur yıllar sonra yeniden CHP’ye üye oldu. 2001 yılına kadar CHP’li olan ve bu tarihte partiden istifa eden Çakmur’un partiye Genel Başkan Deniz Baykal’ın isteği ve referansı ile üye olduğu belirtildi. Önceki gün yapılan ve Baykal’ın başkanlık yaptığı Merkez Yönetim Kurulu toplantısında Çakmur’un üyeliği kabul edili. Kongre sürecindeki bu geri dönüş parti kulislerini İzmir il başkan adayı olacağı iddiasıyla dalgalandırdı. Ancak Çakmur’un kurultayda Parti Meclisi’ne girmek istediği öğrenildi.
Baykal öncülüğünde
Deniz Baykal’ın öncülüğünde yürütülen çalışmalarla partiye üyeliğinin gerçekleştiğini açıklayan Çakmur şöyle konuştu: “Bütün çabamız sosyal demokrasinin bütünlüğüdür. Merhum Bülent Ecevit bana 1999 yılında İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını teklif ettiğinde, solu bölmemek için kabul etmemiştim.” Çakmur, CHP üst yönetimde görev alıp almayacağı sorusuna ise, “Ne gibi ihtiyaç olur bilemem. Her zaman katkı koymaya hazırım” dedi.
Bu mektupla istifa etmişti
Bugün içinde yaşadığımız ağır, iktisadi ve sosyal koşullar bilinçli bir ideolojik tercihin sonucudur.
Bugün bütün emekçi kitlelerin, köylülerin, esnafın, memurların, emeklilerin sesleri bastırılmış, susturulmuştur.
Yeni sağ politikaların tavizsiz bir uygulayıcısı haline gelmiş iktidar şimdi de ülkenin geleceğini ipotek altına alacak adımlar atmaktadır. Sosyal devlet ilkeleri çoktan terkedilmiş ve kamu siyasetinin önü de yapısal olarak tıkanmaya başlamıştır. Görünen odur ki bundan sonra amaçlanan çok uluslu şirketlerin ve sermayenin bütüncül denetiminin yasal zeminini hazırlanmaktadır. Sonuçta daha da ezilecek olan emekçi kitleleridir, köylülerdir, esnaftır, memurlar ve emeklilerdir. Bugün yaşadığımız kriz salt bir iktisadi kriz değil, bir yönetim krizidir.
Bütün bu koşullar altında CHP, tüm demokratik mücadele olanaklarını seferber ederek bu gidişatın önünde durmak, dayandığı toplumsal sınıfların feryat eden seslerini duymak ve duyurmak yerine, tarihsel misyonundan kopmuş ve karşısında mücadele etmesi gereken yeni sağ ideolojiye entegre olmuştur.
Bugünkü CHP, yapısıyla ve ideolojisiyle parlamento içindeki siyasi partilerle aynılaşmıştır.
Oysa ki 12 Eylül darbesinden sonra CHP kapatıldığında bile hiçbir güç CHP’nin tarihsel misyonunu sürdürmesini engelleyememişti.
Bugün ise CHP’nin ismi ve cismi mevcuttur. Ama yalnızca kendi tarihsel köklerinden ve misyonundan değil, sosyal köklerinden de kopmuştur. Bu bir ideolojik tercihtir. CHP’nin bugünkü kadroları bu tercihi yapmıştır. Bu tercih, 38 yıldır içinde siyasi mücadelemi sürdürdüğüm CHP’nin ideolojisine karşıttır. Bu tercih benim tercihim olamaz.
Türkiye yeni sağın düzenine mahkum değildir. Bugün halkın sesine aracı olacak yeni bir siyasi oluşuma her zamandan daha çok gereksinim vardır. Elbetti ki bu yolda verilecek demokratik siyasi mücadelenin zemini kendi doğal çizgisinde oluşacaktır.
Neredeyse bir ömür boyu idealler uğruna mücadele ettiğim CHP’den demokratik mücadelemden vazgeçtiğim için değil, tam tersine gerçek bir sosyal demokrat mücadeleye katkıda bulunabilmek için istifa ediyorum.
CHP’de birlikte mücadele ettiğim tüm içtenlikli, iyi niyetli arkadaşlarıma yaşamlarında mutluluk ve esenlik diliyorum.
Saygılarımla Yüksel Çakmur