Eğitim Derslik artmazsa sosyal mesafe zor

Derslik artmazsa sosyal mesafe zor

08.07.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Sağlık Bakanlığı’nın okullara yönelik getirdiği kurallarla ilgili tartışmalar sürüyor. Eğitim sendikaları, sosyal mesafenin korunmasıyla ilgili kararların uygulanması zor diyor. Okullarda sınıf mevcudunun ortalama 25-35 olduğuna dikkat çeken sendikalar, 1 metrelik mesafeyi sağlamak için okullardaki öğrencilerin ancak yarısının sınıfa girebileceği görüşünde.

Derslik artmazsa sosyal mesafe zor

 

Sağlık Bakanlığı Bilimsel Danışma Kurulu tarafından hazırlanan Kovid-19 Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi’nde yer alan yeni kurallar, “Okullar, salgın sonrası döneme hazır mı?” tartışmalarını yeniden başlattı. Rehberde en dikkat çekenler, okulda öğrenci ve öğretmenler arasında sosyal mesafenin sağlanmasına yönelik maddeler oldu. Çünkü bu başarılabilirse, hijyen ve sosyal mesafeyle ilgili diğer önlemlerin uygulanması nispeten kolay olacak.

Haberin Devamı

Rehbere göre sınıf, çalışma salonları, yemekhane, kantin ve benzeri toplu kullanım alanları, kişiler arasındaki sosyal mesafe en az 1 metre olacak şekilde düzenlenecek. Dersler mümkün olan en az kişi sayısıyla yapılacak, ders sırasında öğretmen ile öğrenci arasında en az 1 metre mesafe olacak şekilde oturma düzeni oluşturulacak ve maske takılacak.

Sınıflarda oturma düzeni yüz yüze gelecek şekilde karşılıklı değil, çapraz oturma şeklinde olacak. Okullarda koridorlar, kantin, spor salonu gibi yerlerin daha az sayıda kişiyle ve dönüşümlü olarak kullanılmasına dikkat edilecek. Öğrencilerin toplu halde bir arada bulunmalarını önlemek amacıyla ders araları, teneffüsler sınıflar sıraya konularak düzenlenecek.

Haberin Devamı

Salgın sonrasında, okullarda güvenli bir eğitim verilebilmesi için bu kuralların uygulanması gerekiyor ancak bu mümkün mü?

Bu konuyu sendikalara ve eğitim uzmanlarına yönelttik. Özetle, mevcut derslik sayısıyla bunun uygulanmasının zor olduğu görüşündeler. Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı yeni kurallar konusunda detaylı yorumları ise şöyle:

VELİLER:  BİZ DE OKULDAN TAAHHÜTNAME İSTİYORUZ

Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı eğitime dair kuralların uygulanması konusunda veliler endişeli. Kimi veli bu kurallara rağmen çocuğunu okula göndermek istemezken kimi de sorunlara çözüm bulunsa da öğrencilerin takibinin mümkün olmayacağını düşünüyor. İşte o görüşler:

- 31 Ağustos’a kadar bu önlemler nasıl yetişecek? Velilere taahhütname imzalatılacakmış. Ben de sabahtan akşama kadar emanet edeceğim çocuğumu her türlü tedbiri alarak koruyacağına dair okuldan taahhütname istiyorum. Aylardır korumaya çalıştığım, sağlıklı gönderdiğim çocuğumun hastalık kaparak gelmesini istemiyorum.

- Hiçbir şey yapılamaz, okullara ödenek yok, velilerin yardımlarıyla dönüyor okulların bütün masrafları. Her zamankinden farklı bir şey yapılacağını düşünmüyorum sadece ikili eğitim ve okulların girişine dezenfektan…

- İkili eğitim değil, 4’lü eğitim yapsalar, 4 metrekarelik mesafeyi sağlayamazlar.

- Sınıf mevcutları ilkokullarda azaltılmalı, yeni öğretmen alımları olmalı, yardımcı öğretmen gibi iki sınıf öğretmeni olmalı her sınıfın, adalet açısından tam gün olmalı. Ortaokul, lise ve üniversiteliler gerekirse evde yalnız kalabilirler ama annesi çalışan ilkokul çocukları evde yalnız kalamaz.

Haberin Devamı

- Az önce sınıf öğretmeni arkadaşımla konuştum sınıfı 38 kişiymiş. 38x4=152 metrekare yer gerekli dedi.

‘Yeterli bütçe ayrılmalı’

Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan: Karar alıcıların, MEB’in ve ilgili bakanlıkların temel sorumluluğu “temenni” niteliği taşıyan açıklamalar yapmak değil; tüm kaygıları giderecek önlemleri bilimsel ölçülerle almak, şeffaf bilgiyi tüm açıklığıyla paylaşmaktır.

- Okul, okul türü ve derslik sayısı yetersizliği üzerinden kişisel mesafenin ortak kullanım alanlarında ve sınıflarda korunması mümkün değil. Okulların var olan gerçekliği üzerinden MEB’in ve Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaların yaşanılan kaygıları giderme noktasında bir karşılığı yoktur.

- İkili eğitime geçme, ders sayısının azaltılması gibi tartışmalar öğretmenlerle yürütülmelidir. Öğrencilerin üstün yararı, kamusal eğitim hakkı esas alınmalı, okulda bulunma süresi, ders saatleri, teneffüs süreleri, derslerin içeriği eğitimcilerle, eğitim sendikalarıyla birlikte planlanmalıdır.

Haberin Devamı

- MEB, okulların açılma ve hazırlık sürecini ilgili tüm kesimlerle birlikte yürütmeli, salgın riski geçmeden ve gerekli önlemler alınmadan okullar açılmamalıdır.

- Yeterli okul, derslik sayısının sağlanması, öğretmen, temizlik çalışanı, sağlık görevlisi atamalarının yapılması, okulların temizlik, dezenfektan ihtiyaçlarının karşılanması için eğitime yeterli bütçe ayrılmalıdır.

- Salgın uzaktan eğitimin kalıcılaşmasının bir gerekçesi olmamalı. Uzaktan eğitim; eğitimin bir parçası, tamamlayıcı özelliği olduğu gerçekliği üzerinden planlanmalı, uzaktan eğitime erişemeyen öğrencilerin tüm ihtiyaçları tespit edilmeli ve ücretsiz karşılanmalı.

- Velilere bilgilendirme formu ve taahhütname imzalatılması konusuna gelince bakanlıkların sorumluluğu velilere devredilemez. Öğrencilerin, öğretmenlerin, tüm eğitim ve bilim emekçilerinin sağlığıyla ilgili hazırlıkların yapılması ve gerekli önlemlerin alınmasından MEB ve Sağlık Bakanlığı sorumludur.

Haberin Devamı

‘İki katı okul gerekiyor’

Eğitim Bir Sen Genel Sekreteri Latif Selvi: Pandemi sürecinde okulları tatil ettik, online eğitim verdik ve öğretmenler yüz yüze eğitim çerçevesinde öğrenci ve velilere yakın diyalog kurarak çalışma sürdürdü. Sağlık Bakanlığı bir öneride bulunuyor ama MEB’in rehber çerçevesinde ne yapabileceği önemli. Burada pandemi sürecinin asgari ve azami sınırlarını iyi analiz etmemiz gerekiyor. 4 metrekare uygulaması için okullarımızdan iki katı okula ve öğretmene ihtiyaç var.

Sabahtan akşama çadır değil ki bunu kuralım desek. Bunlar okul. Bu kadar öğretmene de ihtiyaç var. Pandemi süreci böyle bir uygulamayı bize zorunlu kıldığında mevcut okulların iki katına çıkması demektir ki okulların hazır hale gelmesi mümkün olamaz. Ama sınıflardaki öğrenci sayısı sınavlarda olduğu gibi 20 iken 10’a düşecek. Bunlar planlama dahilinde göz önüne alınarak hatta online eğitim de yine belli boyutuyla değerlendirilerek, hizmet verilmeye çalışılacak. Ama şu anda 2 ay sonrası için net ifadeler kurmak çok mümkün olmaz.

Pandemi süreci söz konusu olmasa okullarımızın derslik ihtiyacı çok aza inmişti. Büyük oranda ihtiyaçlarımızı karşılayacak seviyeye gelmiştik. Okullar açıldığında öğrencilerin sağlık ve hijyen açısından sahip olması gereken bütün imkânlar hazır olacak. Zaten MEB, bunun çalışmalarını, ihalelerini yaptı. Nasıl ki öğrencilerin kitabı hazır oluyorsa, okullarımızın da bu tür imkânları hazır olur.

‘17 milyon öğrenci var’

Eğitimci Alaaddin Dinçer: Okullar gerek derslik ve fiziki altyapıları gerekse çocukların hareket ve oyun alanları bakımından pek çok yetersizliği barındırmakta. 67 bin okulda, 657 bin derslik bulunmakta ve 17.3 milyon öğrenci okumakta. Sınıf mevcutları 20 ile 36 arasında. Derslik büyüklükleri ortalama 36 metrekare. 300 öğrencisi olan okul da var mevcudu 3500’ü bulan da. Büyükşehirlerde binlerce okulda, ikili eğitim yapılmakta. Rehberde 39 madde halinde sıralanan öneriler, sayısal ve yapısal nedenlerden dolayı okullarda tam olarak uygulanamaz. Eğitimi sürdürmek zorundayız. Bu konuda elbette alınabilecek tedbirler, atılacak daha gerçekçi adımlar bulunmakta. Bunlar şöyle:

- 22 Haziran’da başvurusu alınan 20 bin öğretmen 1 Eylül’de göreve başlatılmalı. Yıl sonuna kadar ilave 30 bin öğretmenin atanması sağlanmalı.

- Öğrencileri sürekli sağlık taramasından geçirecek tam donanımlı sağlık ekipleri ve gezici revirler oluşturulmalı.

- Telafi eğitimleri eylülde haftada 3 gün yüz yüze, diğer günler uzaktan eğitim olacak şekilde planlanmalı ya da her gün önceliğin temel derslere verildiği bir program kapsamında sınıflar ikiye bölünerek 3’er saat olacak şekilde planlanmalı. Düzenlemeler yapılırken öğretmenlerin çalışma saatlerinin korunmasına özen gösterilmeli.

- Bu yıl LGS’ye giren fazladan 480 bin öğrencinin katılmasıyla birlikte lise 9. sınıfta 1.8 milyon öğrenci olacak. 480 bin öğrencinin liselere yerleşecek olmasının yaratacağı yoğunluk mevcut derslikleri yetersiz bırakabilir. Yapımı devam eden derslikler hızla bitirilmeli.