EkonomiAdı Anziel ama yabancı değil!

Adı Anziel ama yabancı değil!

15.11.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

İlk bakışta “Ben da neyin nesi?” der gibi bakabilirsiniz... Doğrudur, çünkü isim, Yeni Zelanda’da bir otomobil için düşünülmüştü. Ama olmadı... O otomobil, “yılların hayalini hakikat yapan” Anadol olarak yaşadı...

Adı Anziel ama yabancı değil

O zamanlar dünya farklıydı, otomobiller de öyle. İnsanlar ABS, ESP, Bluetooth, Şerit Takip Sistemi ya da egzozdan çıkan “emisyon miktarı” gibi detaylarla pek ilgilenmezdi. Güçlü motor, yeterli iç mekan, güzel tasarımlar yeterliydi. Otomobil sahibi olmak ise, en büyük hayaldi!

Haberin Devamı

Adı Anziel ama yabancı değil
Londra’dan annesinin ölümü nedeniyle ailesini de kapıp Yeni Zelanda’ya dönen Alan Gibbs, girişimci bir kişilikti. Annesini toprağa verdikten sonra orada kalmaya karar vermişti. Eşi öğretmenliğe başlamış, kendisi de hükümette “ithalat komitesi” olarak bilinen makamda işe başlamıştı. Kafasında pek çok plan vardı. O dönemde dövizin kıtlığı, Yeni Zelanda’ya ithal edilecek tüm mallar için belirli kotalar konulmasına neden oluyordu. “Bu yıl kaç otomobil ithal edilecek?”, “Ülkeye kaç çift ithal ayakkabı girmesine izin verelim?” gibi konular, 8 kişilik ekibin göreviydi. Bu izinleri alanlar ise, milyon dolarlık servete konmuş gibi hissederdi kendini.

Alan Gibbs, bunun bir iş fırsatı barındırdığını biliyordu. Her ne kadar babası, onun bir diplomat olmasını istese de, kafasında başka planlar vardı. Ağabeyi Ian, “Anziel” adında bir şirket kurmuştu. Bu şirket, mekanik servis işlemleri yapıyor, danışmanlık hizmeti veriyordu. Alan, onunla çalışmaya karar verdi. Amacı, ülkede bir otomobil üretmekti. Bu otomobil, “Yeni Zelanda’nın yerli otomobili” olacaktı.

Gerçek endüstri hayali

Gibbs, ağabeyi ile birlikte planlarını iyiden iyiye ortaya çıkardı. Bunun için İngiltere’deki “Reilant” firmasıyla ilişkilerini kullandı. Onların elinde “FW5” adı verilen, büyük ölçekte üretim için uygun, fiber gövdeli bir otomobil projesi vardı. 3 ve 4 kapılı sedan, sonrasında stationwagon ve ticari uygulamaları olabilecek bir araçtı. Üstelik parçaları, yerel olarak kolayca karşılanabilecekti.

Haberin Devamı

Bunun için hükümete başvurdu. O zamana kadar ülkede 30’a yakın modelin yerli “montajı” yapılmıştı. Bunlar arasında Peugeot’dan Volkswagen’e kadar pek çok marka vardı. Ama hiçbiri, bu kadar kapsamlı bir yerlilik sunmuyordu. Hepsinin üreteceği miktarlar belliydi. Kimi 300, kimiyse 3 bin adet yapılıyordu yılda. Bu sayılar, o firmaların aldığı “parça ithalat izni”ne bağlıydı.

Ülkede insanların otomobile talebi yüksekti. Kısıtlı olduğu için insanlar uzun zaman sıra bekliyor ya da ikinci el bir otomobil bulmaya çalışıyordu. Gibbs’in otomobili, buna cevap verecekti ve ülkede ciddi bir otomobil endüstrisi kurulmasına olanak da sağlayacaktı.

Adı Anziel ama yabancı değil
Reklam çekimleri oldu

1966’da Gibbs, ciddi bir şekilde ithalat izinleri ve diğer işlemler için hükümetle İngiltere arasında mekik dokudu. Yeni Zelanda Sanalı Bakanı ile müzakereler yaptı. İzlenimler olumluydu. Bu arada ilk prototip olan “Anziel Nova” ülkeye geldi. Reklam çekilmeri yapıldı. 1967’de ilanlar basıldı. Otomobilin 1.5 litre motora sahip olacağı, yüzde 90 yerli olacağı 2.200 dolar civarından başlayacağı belirtiliyordu.

Ancak işler o kadar iyi değildi. Bu sırada FW5, Türkiye’ye de gelin olmuştu. Bu izinlerle uğraşılırken, “Anadol” üretime başlamıştı.

Haberin Devamı

Hükümetin ilk etapta kafası karıştı. 600 adetlik ithalata izin verilmesi gündemdeydi. Gibbs, bunun yeterli olmadığını savundu. Hükümet, basından ve kamuoyundan gelen eleştirilere daha fazla dayanamadı. Zaten ithal edilen prototip de, hesapların üzerinde “2.500 dolardan fazla”ya gelmişti. Bakanlık, bunu “soğuk duş” olarak nitelendirmişti.

1969’a kadar Gibbs’in mücadelesi sürdü. Bir üretim tesisi kuruldu ve 30 kişi işe alındı. Yeni Zelanda basınında da eleştiriler gündemdeydi. Gibbs, hükümeti aldatmakla bile eleştiriliyordu. Otomobil asla “eşsiz” olamayacaktı, çünkü Türkiye’de üretiliyordu! Yine de prototipler, basın mensuplarına test ettirildi. Bu arada Gibbs’in hesapları şaşmış, aracın fiyatı 37 bin dolara ulaşmıştı.

1970’in başında, gerektiği kadar izin ve destek alamayan Gibbs, pes etmek zorunda kalmıştı. Tüm işini dağıttı. Bankacılığa başladı. Ama otomobilden vazgeçmedi ve “suda da gidebilen” Gibbs Aquada’yı geliştirdi. Mavi renkli “Anziel Nova”yı ise bırakmadı. Halen onun garajında duruyor.

Haberin Devamı

Anziel olmadı ama, Anadol, “Türkiye’nin hayallerini hakikat yapan otomobil” olarak yıllarca üretildi...

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler