18.05.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
KADİFE ŞAHİN - FİNANS SOHBETLERİ
Düzcam, cam ev eşyası, cam ambalaj ve kimyasallar olmak üzere dört ana iş grubunda faaliyet gösteren Şişecam’ın Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Ahmet Kırman, bütün stratejilerini dünya şirketi olmak üzerine oluşturduklarını söyledi.
Şişecam Grubu’nun 13 ülkeye yayılmış üretim faaliyetleri ve 150 ülkeye ulaşan satışlarıyla global bir oyuncu olduğunu ifade eden Kırman, “Şişecam dünya cam sektörünün ana faaliyet alanları olan düzcam, cam ev eşyası ve cam ambalajın üçünde birden faaliyet gösteren tek global şirkettir. 13 ülkede, Türkiye, Almanya, İtalya, Bulgaristan, Romanya, Slovakya, Macaristan, Bosna Hersek, Rusya Federasyonu, Gürcistan, Ukrayna, Mısır ve Hindistan üretim yapıyoruz” dedi.
Toplamda 44 üretim tesisi olduğunu, bunların 25’i yurtdışında bulunduğunu belirten Ahmet Kırman, şöyle konuştu:
“Topluluk bünyesinde son yatırımlarla birlikte 53 cam fırınımız bulunuyor. Şişecam’ın yurtdışındaki yatırımlarının toplamı bugün itibariyle yaklaşık 3 milyar dolardır. Toplamda 21 binden fazla çalışanımız var. Bu çalışanların 8 bin 500’ü yurtdışında.”
Ar-Ge’ye büyük yatırım
Şişecam’ın son 5 yılda yaklaşık 5 milyar TL’lik yatırım gerçekleştirdiğini kaydeden Kırman, 2015 yılı için 670 milyon dolar düzeyinde yatırım harcaması planladığını söyledi.
Şirketin rekabet ve geleceğin ürünlerine ve üretim teknolojilerine sahip olma yarışındaki gücünü araştırma ve teknolojik geliştirme faaliyetlerine dayandırdığını söyleyen Ahmet Kırman, “Şişecam Topluluğu bünyesinde Bilim ve Teknoloji Merkezi ve Bölge Laboratuvarları dahil toplamda 225 yetkin Ar-Ge çalışanı görev yapıyor” dedi.
10 BİN ADET CAM KUMBARA DAĞITILDI
Camın geri dönüşümü için ne yapıyorsunuz?
Cam Yeniden Cam Projesi başlattık. 174 bin ilköğretim öğrencisine cam geri dönüşümü hakkında eğitim verdik. Cam ambalaj atıklarının yoğun olduğu büyük şehirler olmak üzere toplamda 19 ildeki 118 ilçede belediyelerle işbirliği yaptık. Belediyelere 10 bin adede yakın cam kumbarası verdik. Şimdiye kadar 475 bin ton camın, yani 1.9 milyar adet cam şişenin çöpe gitmesi önlendi. Piyasaya sürülen cam ambalajın geri dönüş oranı 2011’de yüzde 8 iken, Cam Yeniden Cam sayesinde bu oran 2014’te yüzde 17’ye oldu. Üretimde her yüzde 10 oranında cam kırığının girdi olarak kullanılması, hammaddenin yüzde 12, enerjinin yüzde 2.5 ve karbon emisyonlarının ise yüzde 5 oranında azaltılması demek.
Cam hiçbir kalite kaybına uğramadan yüzde 100 geri dönüştürülebilen bir ambalaj malzemesidir.
SEÇİMDEN SONRA CANLANMA OLABİLİR
Seçim rahatlama yaratacak mı?
Şu anda ekonomik anlamda bir belirsizlik var mı? Çok emin değilim. Seçim sonrasında uygulanacak ekonomik politikalar açısından eğer dikkate alacaksak her parti ciddi yeni ödemeler ve piyasaya para imkan verecek, talebin canlanmasına yol açabilecek verilerden bahsediyor. Emeklilere zam, akaryakıtın ucuzlatılması gibi bir sürü aslında piyasaya destek, vatandaşa refahını yükseltme olanağı yaratan vaatler var. Bunlar hayata geçiyorsa o zaman iç piyasanın daha canlı olmasını beklemek mümkün olabilir. Ama bu piyasa iştahları daha çok dünya ile bağlantılı gidecek.
İç hareketler sadece belki biraz dışarıdan gelecek para hareketlerini farklılaştırabilir ama diğer dinamikler aynı kalacaktır. Seçimlerden sonra stabil hale gelen bir siyasi ortam (nasıl sonuçlandığına bakmıyorum, seçim sonucu bir anlamda bir stabildir) bir denge yaratabilir.
YABANCI HUKUK SİSTEMİNE BAKIYOR
Yabancı yatırımcı neyi dikkate alıyor?
Yabancı yatırımcıyı bir ülkede sadece paranın değeriyle değerlendirmek doğru değil. Yabancı yatırımcının aradığı en önemli şey kesinlikle yönetsel stabilitelerdir. Stabilitenin en önemli ayağı da hukuktur. Bütün büyük şirketler yatırım yaparken arbitraj şartı koyuyorlar. Bunu yaparken de İngiltere ya da İsviçre’yi gösteriyorlar. Diyor ki ‘Senle problemimi yargısal anlamda buralarda çözmek istiyorum. Kendimi böyle garanti içinde hissediyorum diyor. Bizim yatırımcıya ‘Burada hukuk sistemi işler’ dememiz lazım. Bu inancı onlara vermemiz gerekiyor. Bu dünyanın her yerinde böyledir. Sadece bize özgü olan bir şey değil. Parası olan, özellikle de ciddi yatırımcılara yol vermek, onların bu faaliyetlerde bulunmasını sağlamanın temel şartlarından bir tanesi iyi işleyen hukuk sistemidir.