18.11.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
axeko022.jpg Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Balduk da sıkıntıdan nasibini alan sanayiciler arasında yer aldı. Balduk, sahibi olduğu Nazar Tekstil'de üretime 15 gün ara verdi. İstanbul Sanayi Odası (İSO) heyetinin Kahramanmaraş'a yaptığı ziyaret sırasında açıklamalar yapan Balduk, sıkıntının düşük döviz kurundan kaynaklandığını belirterek, şehirde tekstil ve iplik yatırımlarında ciddi daralma yaşandığını söyledi. Balduk, "Bir çok iplik firması 'bankalar borçlarını erken ister' korkusuyla fabrikasını kapattığını açıklamıyor. Biz fabrikaların kapandığını biliyoruz. Sanayiciler, sınır ötesi operasyon, ekonomideki bozukluk nedeniyle seslerini çıkartmak istemiyor. Ama işler iç açıcı değil" dedi.Sanayicilerin düşük kur nedeniyle ipliği Hindistan ve Özbekistan'dan aldığını, bu durumu Başbakan Tayyip Erdoğan'a rapor ettiklerini kaydeden Balduk, "Düşük kur nedeniyle şehrimizdeki en az 100 milyon dolarlık yatırım durdu. 100 milyon dolarlık yatırım da makineler getirilemediği için ertelendi. Şehrimiz ciddi bir ekonomik bedel ödüyor" diye konuştu. Teşvik yasasının yürürlüğe girmesiyle yıldızı parlayan ve 2 milyar dolarlık yatırım yapılan Kahramanmaraş ekonomisi, döviz kurundaki düşüş nedeniyle sıkıntılı günler yaşıyor. Ağırlıklı olarak tekstil ve konfeksiyon sektörünün bulunduğu şehirde 84 iplik fabrikası faaliyet gösteriyor. Özellikle son 2-3 ayda dövizdeki düşüş yüzünden bazı iplik fabrikaları işçilerine ücretsiz izin vererek üretimlerine ara verdi. Ağırlığını artıran faiz lobisinin, 'Türkiye emek yoğun sektörlerden çıksın' mantığıyla çalıştığını iddia eden Balduk, emek yoğun sektörlerde çalışanların işsiz kalması durumunda sosyal patlama olacağını kaydetti. Üretmeden tüketmenin sonunun fakirlik olduğunu vurgulayan Mehmet Balduk şöyle devam etti:"Ülkede üretim yapan tesisler kurulmazken, alışveriş ve perakende zincirlerinin açılmasıyla 'ekonomi iyi gidiyor' denmesi abesle iştigaldir. Türkiye rekabetçi olmaktan çıkıyor. En üst tabakadaki yüzde 1'lik finans kesimi halinden memnun. En alt tabakadaki yüzde 30-40'lık kesim de devletten aldığı destekle geçiniyor. Üretmeyen bu iki kesim devletin kaynaklarını kullanıyor. Bu yüzden biz üreticilerin rekabet gücü düşüyor. Bence bunlar üreticinin kanını emiyor." 'Kanımızı emiyorlar' İSO Başkanı Tanıl Küçük, Marmara Bölgesi ve İstanbul'un hem nüfus hem de altyapı olarak sanayi yükünü kaldırmakta zorlandığını söyleyerek, "Son yıllarda, İstanbul'un hizmetler, finans, turizm, ticaret ve moda merkezine dönüştürülerek sanayi payının azaltılması gerektiği söyleniyor. İstanbul'un sanayi fonksiyonundan kolayca vazgeçerek hizmetler ağırlıklı bir yapıya döneceğini düşünmek gerçekçi değil. İstanbul'da sanayi mutlaka olacaktır. Ancak taşınması kolay sektörlerimiz bir plan ve program dahilinde gerekli altyapı hazırlanarak ilk etapta Marmara'ya, daha sonra Anadolu'ya kaydırılabilir" dedi. Yüksek sesle dile getirmelerine rağmen hükümetin hâlâ yapısal ve mikro reformları gerçekleştirmediğini, sanayinin önündeki engelleri kaldırmadığını vurgulayan Küçük, "Yeteri kadar sesimiz çıkmıyor diye düşünmeden sorunlarımızı yüksek sesle dile getirmeliyiz. 'Nasıl olsa reformlar yapılmıyor' yılgınlığına düşmemeliyiz" uyarısında bulundu. 'Sanayi Anadolu'ya kaymalı' İSO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Büyükekşi, işadamlarının yıllardır yüksek enflasyon ortamında ticaret yaptığını söyledi. Büyükekşi, "Enflasyonla yaşayan biri olarak enflasyonsuz ortamda ticaret yapmayı bilmiyoruz" dedi. YTL ile birlikte euro'nun da son dönemde aşırı değerlendiğini belirten Büyükekşi, Almanya örneğini vererek şunları söyledi: "Euro'nun da değeri artıyor. Ancak Almanya 670 milyar euro ihracat gerçekleştiriyor. İşçilik ve enerji fiyatlarının bizden daha yüksek olduğu Almanya, bunu ileri teknoloji ve ar-ge'ye yatırım yaparak aşıyor. Bundan sonra biz de 'ne yapabilirizi' araştırıp, şikâyet değil çare üretmeye yönelmeliyiz. Kurun düşüklüğünü faizin yüksekliğini tabii ki yüksek sesle dile getireceğiz. Ancak kendimize dönüp 'Biz ne yapabiliriz?' diye sormalıyız." 'Enflasyona alıştık'