Büyük dönüşüm

Türkiye topraklarının yüzde 66’sı deprem bölgesi. Ülke nüfusunun yüzde 70’e yakını deprem bölgesinde yaşıyor. Bugüne kadar depremlerde 82 bin vatandaşımızı kaybettik. Bu durum kentsel dönüşümün ne kadar ciddiye alınması gerektiğini ortaya koyuyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Fransa’nın Cannes şehrindeki gayrimenkul fuarı ‘MIPIM 2019’ kapsamında sohbet etme imkânı bulduk.

Kurum Türkiye’deki deprem gerçeğinin altını çizerek dönüşüme girmesi gereken 6.7 milyon konut olduğunu söylüyor.
İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) 685 metrekarelik İstanbul Çadırı’nda konuştuğumuz Kurum, kentsel dönüşümde hedefin 5 yılda 1.5 milyon konutu dönüştürmek olduğunu dile getiriyor.

Kentsel dönüşümde ilk olarak öncelikli durumdaki konutların sorununun çözüleceğini belirten Kurum şu bilgiyi veriyor:

“Bu işin yüzde 10 - 15’ini TOKİ eliyle yapacağız. Düzenleme yaptık. İller Bankası ile kentsel dönüşüm projelerine yüzde 50’ye kadar faiz desteği verebiliyoruz. 4 milyar liraya kadar bunu verebileceğiz. Bu sayede de kentsel dönüşümü hızlandırmış olacağız.”

Türkiye’de 440 bin müteahhit bulunmasının yaşanan sorunlarla bağlantısı olup olmadığını sormamız üzerine Kurum, şunları söylüyor:

“Müteahhidin çok olmasında yanlış bir şey yok. Çok olsun ama buradaki pazar payı eğer 440 bin müteahhide fazlaysa bir kısmını da yurt dışına açalım. Yurt dışında 11 milyar dolarlık iş yapıyoruz, bunun sayısını artırmamız lazım. Teknik personelimizin, mimarlarımızın, mühendislerimizin buradan iş alması lazım. Mahal listesine ‘şu seramik, şu kapı’ gibi yazacaklar, biz de bunları ülkemizde üreteceğiz ve yollayacağız.”

Müteahhitleri, 9 sınıfa ayırdıklarını anlatan Kurum, bu kişilerin tecrübe ve yetkinlik çerçevesinde iş alacağını vurguluyor.

İMAR AFFI RİSKLİ BİNAYI KURTARMAZ

İmar barışında bugüne kadar 17.5 milyar lira bedel yatırıldığını dile getiren Kurum, bunun da kentsel dönüşüm projeleri ve inşaat sektöründe ihtiyaç olan yerlerde kullanıldığını belirterek şunları anlatıyor:

“İmar affı, bizim vatandaşın devletle olan barışı. Orada ciddi bir istatistik elde ediyoruz. 10 milyon veri var elimizde. Neyin ne kaçağı var görüyoruz. İmar barışı şu anlama gelmiyor: ‘İmar barışına giren yapılar sağlamdır, riskli değildir’ anlamı taşımıyor... İmar affından yararlanınca riskli bina kesinlikle kurtulmuyor, bunun altını çizerek söyleyeyim. İmar affı binanın sağlam olduğunu göstermiyor.

İmar affı, bina kaçak olduğu için elektriği, suyu, doğal gazı bağlanamıyor, bunun bağlanabilme imkanını veriyor. Bin metrekare bina yapmış ama terasında bir kaçağı var bu kaçağından dolayı iskan alamamış, iskanı alabilmesinin önünü açıyor. Kat mülkiyeti kurabilmesinin önünü açıyor ancak bu binayı yıktığınızda eğer o kaçak imar planına uygun değilse de bunu yapmanıza yine müsaade etmiyor.”