Ekonomi ‘Cam filmi’nde kısa bir ara!

‘Cam filmi’nde kısa bir ara!

12.11.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Türkiye gündeminin en çok tartışılan konuları arasında “açık ara” ön sıraları işgal eden otomobil “cam filmi”nde, tartışmalara kısa bir ara verildi. Bu aradan istifade, konuyu bir özetleyelim dedik...

‘Cam filmi’nde kısa bir ara

Sadece otomobilleri veya ticari araçları değil, otomotiv endüstrisini de izlediğini düşünen bir editör olarak, şu cam filmi meselesi çıktı çıkalı, bilgilerimi yeniden gözden geçirmeye başladım. Hele de konuyla ilgili yorumlardan birinde şu ifadeye rastlayınca... “Evin namusu perde, arabanın namusu cam filmidir!”

Bildiğiniz gibi son günlerde araçlardaki cam filminin yasaklanması ardından da araç muayenelerinde cam filmi bulunan araçların ağır kusurlu sayılması gündeme gelmişti. Elbette konu çok tartışılıp, itirazlar “umulmadığı kadar” yükselince, hükümet ve devlet yönetiminin üst kademesi, sorunu yeni baştan ele almayı kararlaştırmıştı. Elbette yüzlerce lira bayılarak aracına cam filmi yaptıran, ancak yasağın gelmesiyle ceza ödemek ya da muayeneden geçemediği için üstüne para verip söktürmek zorunda kalanlar da olmadı değil bu süreçte... Sosyal medyada söz konusu şanssız kişiler için “kader kurbanı” ifadelerine rastlamaktayım ki, benim de aklımdan geçen buydu...

‘Cam filmi’nde kısa bir ara

‘Sır vermiyor!’

Peki cam filminin bu denli sorun olmasının kaynağı ne? İşte, sahibi olduğu otomobile 19 yıldır “cam filmi yüzü göstermemiş” bir sürücü olarak bunu ben de merak ettim. Yani, özellikle yaz günlerinde aracın iç sıcaklığını artırmaması, karanlıkta da iç mekanda torba filan bırakıldığında “kötü niyetli” arkadaşlara “ser verip sır vermemesi” gibi faydaları olduğunu kabul etmekteyim. Ancak işin boyutu o kadar basit değil tabii...

Bir kere insanların güneşin zararlı ışınlarına maruz kalmasına engel oluyor (tabii cep telefonu filan sayılmıyor), güneşten rahatsız olan kişilerin korunaklı seyahat etmesini sağlıyor. Sıcaklığın aşırı artmasını önlediğinden, klima kullanımını düşürebiliyor, tasarruf sağlıyor, sıcak günlerde araca oturulduğunda direksiyon, vites kolu gibi unsurlara “el yakmadan” dokunulabilmesine olanak tanıyor, “torpido”nun (gösterge paneli ve ön göğüs kastediliyor burada) çatlamasını ve oralara konulan eşyaların cama yansımasını filan önlüyor... Yetmedi, elbette bazı sürücüler açısından “aracın iç mekandaki mahremiyetini” sağlıyor, bir kaza anında camın tamamen dağılıp yaralanmalara yol açmasının önüne geçebiliyor... Tabii bir de “aracın güzelleştirilmesi” (modifiye de diyebilirsiniz) çabalarına katkıda bulunduğu da, “cam filminin yararları dersi”mizin başlıkları arasında...

‘Cam filmi’nde kısa bir ara

Herkese göre farklı

Tabii amacım “tereciye tere satmak” yani kullanan insana yararlarını anlatmak filan değil... Ben sadece konunun üzerinden geçiyorum tekrardan... Çünkü aracında “filmli cam” yerine fabrika çıkışlı karartılmış cam bulunan sürücüler, bu tartışmaya pek sessiz kalmış, anlamsız bulmuş olabilir... Yazdıklarımı, bilgi mahiyetinde kabul ediniz efemmm...

Bununla birlikte şunu da söylemekte ve belirtmekte yarar var. İtirazların yoğunlaştığı konu, cam filmlerinin sökülmesinin, kimi zaman film taktırma ücretinin yarısına ulaşıyor olması. Bunun üstüne ödenen veya ödenmesi muhtemel cezayı ve muayene yaptıramamaktan kaynaklı “eziyet” de cabası...

“Madem öyle yasaklanmasaydı!” diyebilirsiniz... O konu, başlı başına bir yazı çıkarttırır... Zira güvenlik kaygıları, yaşanan terör olayları, OHAL durumu, yasağın başlıca çıkış noktası olmuş gibi görünüyor. Bununla birlikte, belli bir standardı tutturamayan, farklı derecelerde cam filmleri uygulanması, olayı tetiklemiş sanki. Zira Avrupa’dan ABD’ye dünyanın pek çok ülkesinde, bu cam filminin belirli ve “sıkı uygulanan” kuralları var. Yani serbest değil...

Mesela. güneş altında pişen Birleşik Arap Emirlikleri’nde ön cam hariç diğer tüm camların filmle “yüzde 50” karartılmasına izin verilirken, ABD’de her eyalet farklı kurallar koymuş. Mesela bazı eyaletlerde sağlık nedeniyle koyu cam yaptırılmışsa, bunu ispatlamak gerekiyor. Ayrıca her renk filme ve aynalı cam filmine de, “özel amaçlı araçlar hariç” izin yok.

Avrupa’da bazı ülkeler, “sertifikalı” filmleme yapılmasını, bunun belgesinin de (kim yaptı, hangi üreticinin ürünü filan gibi) araçta bulundurulmasını istiyor. Genelde arka yan camlardaki filmlemeye her ülke sıcak bakarken, ön yan camlar konusunda ayrılık yaşanabiliyor. Bir ortalama standart vermek gerekirse, en fazla yüzde 30 karartılmış cama izin veriliyor. Anlayacağınız, işmidilik cam filmi konusunda geçici de olsa bir rahatlama söz konusu. Ancak mutlaka ve mutlaka, yeni bir standart gelecek... Bu standardın ne olduğunu ise, umarız yakın zamanda öğreniriz... Özellikle de, cam filmini “aracın namusu” olarak niteleyen sürücüleri rahatlatmak açısından...