20.05.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
LEVENT KÖPRÜLÜ
Küresel ekonomik krizin yıldızını parlattığı bir sınıf olan ve Türkiye’de de popülaritesi artan B-Sınıfı “cep SUV”larına sürekli yeni model takviyesi geliyor. Avrupa’da da otomotiv üreticilerinin “umut vaadeden sınıf” olarak nitelediği “cep SUV”ları, son dört yıl içinde Türkiye’deki pazar payını 3’e katladı.
Bu sınıfın en yeni üyesi olarak showroomlarda yerini alan Renault Captur da, markanın umutlu olduğu bir araç. Türkiye’de üretilen Clio4’ün temelleri üzerine yükselen, ondan 10 cm daha yüksek olan Captur, Türkiye’de 41 bin 990 TL’den başlayan fiyatlarla satılmaya başlandı. Türkiye’de satışların yoğun olduğu B-Sınıfı içinde bu tip küçük SUV araçların payının 2009’da yüzde 1 civarında olduğunu belirten Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, şimdilerde bu payın yüzde 4.7 civarına yükseldiğini anlattı.
‘Sınıf hepimize yeter!’
Bu sınıfta rekabetin, önümüzdeki yıllarda da yeni markaların katılmasıyla giderek artacağını kaydeden Aybar, bununla birlikte “Bu segment herkese yeter” ifadesini kullandı. Aybar, satış hedeflerine değinmezken, yılın ilk 4 ayında binek otomobil sınıfı satışlarında açık ara lider olduklarını ve bunu Captur’un da desteğiyle sürdürmeyi hedeflediklerini dile getirdi.
Renault’nun yeni tasarım anlayışını tüm yönleriyle yansıtan Captur, geniş iç mekanı, pratik özellikleri ve kişiselleştirme seçenekleriyle bu sınıfın önde gelen modelleri arasında yerini almayı planlıyor. Clio temellerinde geliştirilen ve ondan 10 cm daha yüksek olan Captur, sadece önden çekişli olarak satılıyor. Yüksek sürüş pozisyonuyla dikkati çeken araç, kompakt boyutlarıyla da şehir içinde rahat bir kullanım sağlıyor.
Yıkanabilen kılıflar
Sürücüsüne donanım ve renklerde kişiselleştirme seçenekleri sunan Captur’da, çift renkli gövde, farklı jant renkleri, dış renge uygun iç döşemeler ve kaplamalar mevcut. 9 ana gövde ve 3 tavan rengiyle birlikte 21 değişik renk kombinasyonu var.
İç mekanında Clio’dan tanıdık unsurlara yer verilen Captur, geniş ve dokunmatik olarak kullanılabilen iPad benzeri bilgi ekranı, çekmece şeklindeki torpido gözü, ileri geri hareket edebilen arka koltukları, 453 litreye çıkabilen bagaj kapasitesi, başarılı ses yalıtımı gibi özelliklere sahip. Bununla birlikte fermuarları sayesinde sökülüp çamaşır makinesinde yıkanabilen ve tekrar yerine takılabilen koltuk kılıfları da, bu sınıfta ilginç bir yenilik olarak karşımıza çıkıyor.
Üç silindirli ve Start&Stop sistemiyle donatılmış turbo beslemeli 900 cc’lik (90 HP) üç silindirli ve 1.2 lt (120 HP) yine turbo beslemeli benzinli motorların yanında, 1.5 lt (90 HP) dizel seçeneği de bulunuyor. 1.2 lt motor seçeneğinde EDC çift kavramalı otomatik vites mevcut. 1.5 lt dizelin EDC versiyonuysa yılın son çeyreğinde gelecek.
Peugeot 2008’le yaz sonunu bekliyor
Fransız üretici Peugeot’nun cep SUV’u olan 2008, yaz mevsiminin sonlarında Türkiye’de satışa sunulacak. Markanın model atağının bir ürünü olan ve Peugeot’yu yükselen bu yeni sınıfa dahil edecek 2008, Türkiye’ye 1.2 lt VTi (82 HP), 1.6 lt VTi (120 HP) benzinli ve 1.6 lt HDi (92 HP) motor seçenekleriyle getirilecek.
Peugeot’nun ilk kompakt şehir SUV’u olan 2008, markanın 2008 ve yeni 308’de de kullandığı “küçük direksiyon simidi” ve “göz hizasına konumlandırılan gösterge paneli” özelliklerine sahip. Park etmeyi kolaylaştıran “Park Assist” donanımı, gövde koruyucu gövde parçaları, “Grip Control” adı verilen güçlendirilmiş çekiş sistemi de, aracın iddialı unsurları arasında.
Skoda ‘amiral gemisi’ni gençleştirdi
Çek üretici Skoda, model atağına “amiral gemisi” Superb’i yenileyerek devam ediyor. Markanın yeni tasarım unsurlarıyla ön ve arka bölümlerinde daha farklı görünüme kavuşan, bunun yanında iç mekanı ve teknolojileri de geliştirilen Superb, yenilenen haliyle temmuz ayının son haftasında Türkiye’deki showroomlarda olacak. Araçtan yıl sonuna kadar 2 bin 500 adet satılması hedefleniyor.
LED teknolojili gündüz farlarına sahip yeni ön farları, kaputu, tamponları, arka stop lambaları ve jant seçenekleriyle “tazelenen” Superb, bununla birlikte modelin karakteristiği olan akıllı “Twindoor” bagaj kapağı sistemini korudu. Bu sistemin kullanımı ise kolaylaştı.
İç mekanında da bazı değişikliklere gidilen Superb’e, isteğe bağlı ve “ön yolcu koltuğunun, arka koltuktan elektrikli olarak ayarlanması”na olanak tanıyan sistem de eklendi.
Tüketimi % 19 düştü
Yenilenen Superb’in motor seçeneklerinde başlangıç mönüsü, 1.4 lt 125 HP’lik TSI benzinli motordan oluşuyor. 1.6 lt TDI 105 HP motorsa, Türkiye pazarına özel olarak DSG şanzımanla sunulacak. Motor seçeneklerinin tamamında yakıt tüketimi düşürülürken, bazılarında bu miktar yüzde 19’a varıyor. Start-Stop ve fren enerjisini geri kazanım sistemleri, buna yardımcı olmuş.
Konfor donanımları artırılan Superb’de, geri geri ve dik olarak da park imkanı sunan ikinci nesil Otomatik Park Yardımcısı da var.
Outback’te dizel otomatik devri
Subaru’nun dört tekerlekten çekişli crossover modeli Outback, makyajlanmış ve dizel-otomatik kombinasyonuyla donatılmış olarak Türkiye’de satışa sunuldu. 2.0 lt 150 HP’lik Boxer dizel motora sahip Outback’te, 6 ileri Lineartronic şanzıman bulunuyor. Outback, 6.3 lt’lik ortalama yakıt tüketimine sahip. İstenirse direksiyon simidi üzerinden de vites değişimi yapılabilen Outback, mayıs ayı boyunca 129 bin 949 TL’den satılacak. Araçta deri döşeme, çift bölgeli otomatik klima, geri görüş kamerası da mevcut.
ABD ile ticarette ‘artı’yı yakaladık
Türkiye’nin ABD ile ticaretinde geçen yıl 8.5 milyar dolarlık bir cari açık oluşurken, otomotiv sektörü yaklaşık 614 milyon dolarlık “artı” vermeyi başardı.
Ekonomi Bakanlığı’nın verilerine göre geçen yıl ABD’den 14 milyarlık ithalat yapılırken, Türkiye’den toplamda 5.6 milyar dolar ihracat gerçekleşti ve bu ülkeyle ticaret dengesinde 8.5 milyar dolarlık “açık” oluştu. Bununla birlikte Türkiye otomotiv sektörü, 2012’de ABD’den toplam 370.8 milyon dolarlık ithalat yaparken, 985 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirerek 613 milyon 728 bin dolarlık fazla verdi. Bunun 18.6 milyon dolarlık bölümü yan sanayi, 595 milyon dolarlık bölümü ana sanayiye ait.
Türk otomotiv sanayi, 2009’dan bu yana ABD ile ticarette fazla vermeye devam ederken, bunda Transit Connect ve bu araca yönelik parça ihracatının da büyük rol oynadığı belirtiliyor. Ancak Transit Connect ihracatı bu yıl içinde sona eriyor. Bununla birlikte en geç gelecek yıl Doblo’nun Ram markasıyla ihracatının başlaması, ayrıca Ford Otosan’ın ürettiği başka modellerinin de ABD piyasasında satılmasının gündeme gelmesi bekleniyor.
‘Çin’e çıkarma yapacağız’
TAYSAD Başkanı Mehmet Dudaroğlu, iki ülke arasında serbest ticarete ilişkin bir uzlaşma gerçekleşmesi durumunda ihracatın daha da artabileceğini söyledi. Serbest ticaret anlaşmalarının her zaman kendilerinin de gündeminde olduğuna değinen Dudaroğlu, aynı şekilde Güney Kore’yle de otomotivin ticaret hacmini geliştirmeyi hedeflediklerini kaydetti.
Özellikle yan sanayinin ihracat imkanlarını artırmak amacıyla durmadan çalıştıklarını, yeni hedeflerinin Çin olduğunu belirten Dudaroğlu, “Eylül ayında düzenlenecek Çin’deki CIAPE 2013 Fuarı, bizim için ayrı bir önem taşıyor. Çin Ticaret Bakanlığı’nın desteklediği fuar, ülkenin tek uluslararası otomotiv yedek parça, ekipman, servis ve aksesuar fuarı. Devlet destekli olması katılımcı firmaların ileride Çin’de atacağı adımlara katkı sağlayacak” dedi.
Çin’de “Türk kültür yılı”nın kutlanacağı 2013’te bu fuara Türk otomotiv sanayi tedarikçilerinin “fokus ülke” olarak katılmasının da ayrıca büyük önem taşıdığını vurgulayan Dudaroğlu, “Bu fuarda yan sanayimizin Çinli üreticilerle ilişkilerini sağlamak ve güçlendirmek istiyoruz. Great Wall, BMW’nin buradaki ortağı Brilliance, Sino Truck gibi önemli üreticileri ziyaret edeceğiz. Ayrıca küresel üreticiler de bu fuara geliyor. Gerçekten önemli olacak” ifadesini kullandı.
Chevrolet’yi buluşturan açılış!
Chevrolet’nin İstanbul Acıbadem’deki yeni bayisi “Global”, markanın üst düzey yönetimini Türkiye’de buluşturdu. Katarlı Mannai Grubu’nun yatırımı olan Global’in açılışına, Chevrolet Avrupa Başkanı Susan Docherty, GM Ortadoğu Operasyonları Başkanı ve Genel Müdürü John Stadwick, Chevrolet Türkiye Genel Müdürü Tolga Atmaca’nın yanı sıra Mannai Corporation yönetimi katıldı.