Sezon Pirinç Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erdoğan, anavatanı Çin olan, İtalya’da kısıtlı miktarda üretilebilen siyah pirinci
yarım kiloluk paketlerde piyasaya sunmaya başladıklarını bildirdi.
Erdoğan, Sezon Pirinç’in yeni ürünleri ve gelecek hedeflerini paylaşmak üzere düzenlenen basın toplantısında gıda sektöründe
son yıllarda tüm dünyada önemli bir farkındalığın oluştuğunu bildirdi.
Özellikle buğday, pirinç gibi temel gıda maddelerinde ülkelerin, gelecekte gıda güvenliğini sağlayabilmek için üretimlerini maksimize etmenin yollarını aradıklarını dile getiren Erdoğan, Türkiye’de de bu yönde olumlu adımların atılmaya başlandığını söyledi.
Sezon Pirinç’in yeni ürünü olan “Siyah Pirinç” hakkında bilgi veren Erdoğan, “Siyah Pirinç”in yüzyıllardır tüketilen bir ürün olduğunu belirterek, eskiden “Anavatanı Çin olan, ancak uzun çalışmalar sonucu İtalya’da çok kısıtlı miktarda üretilebilen lif ve mineral zenginliği ile dikkat çeken ’Siyah Pirinç’i yarım kiloluk paketlerde piyasaya sunmaya başladık” dedi.
Erdoğan, “Siyah Pirinç”in İtalya’da “Sapise” adında özel bir kooperatif kontrolünde ve patentiyle beraber alınan lisansla üretildiğini ve Sezon Pirinç olarak Türkiye’deki satış haklarını aldıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Siyah pirinç, besin değeri yüksek, özellikle magnezyum ve demir açısından zengin bir üründür. Lif ve mineral zenginliği açısından vejetaryen ve veganların popüler besin maddeleri arasında yer alır. Bu ürünün dünyada bilinen en yaygın türü Forbidden Rice’dır (Yasak Pirinç). Bir hikayeye göre eski dönemlerde besin içeriğinin güçlü olması ve az yetiştirilmesi nedeniyle Çin’de hükümdarlar ve üst düzeyden kişilerden başkasının yemesi yasaklanmış ve o günden sonra da ’yasak pirinç’ olarak anılmıştır.
Daha sonra ise Çin’den İtalya’ya göç eden bir aile tarafından Siyah Pirinç, İtalya’da da üretilmeye başlanmış ve niş bir ürün olarak uluslararası pazarda giderek önemli bir yer edinmiştir. İtalya’da son derece sınırlı miktarda üretilen bu çok özel ürün genel olarak Avrupa, ABD, Çin, Rusya ve Avustralya’da tüketilmektedir. Rengini ve aromasını hiçbir katkı maddesi olmaksızın içeriğindeki doğal minerallerden alan siyah pirinç, yetiştiği bölgenin
hava koşullarına ve üretim koşullarına karşı son derece hassas ve duyarlıdır.”
Soruları da yanıtlayan Erdoğan, siyah pirincin fiyatına ilişkin, “Ürün, Avrupa’da 3,5 avroya satılıyor. Ürünü Avrupa’dan Türkiye’ye getirirken bu fiyatın üzerine gümrük vergileri de ödüyoruz ama ürünü desteklemek amacıyla Türkiye’de de satış fiyatı 3,5-4 avro civarında olacak” dedi.
Önümüzdeki yıllarda ürünün üretimini de düşündüklerini dile getiren Erdoğan, “Ancak ürünün üretilmesi için belirli iklim şartlarına ve belirli toprak yapısına ihtiyaç var. Türkiye’de yetiştirebilir miyiz bilmiyoruz ama denemek için ekim yapacağız” diye konuştu.
Diğer bir soru üzerine de “Siyah Pirinç”in dünyadaki üretiminin, yıllık bin ton civarında olduğunu ifade eden Erdoğan, alacakları talebe göre ithalat miktarını belirleyeceklerini söyledi.
Ürünün, “A “ bir ürün olduğunu vurgulayan Erdoğan, ürünün ilk aşamada “A “ yerlerde satışa sunulacağını, daha sonra ise tüm zincir marketlerde satılacağını bildirdi.
“GDO’LU ÜRÜN TÜKETMEK İSTEMİYORUM AMA...”
Mehmet Erdoğan, GDO’lu ürünlere yönelik bir soruyu da şöyle cevapladı:
“GDO’lu ürünlere iki açıdan bakıyorum. Birincisi tüketici olarak, ikincisi gıda sektörünün geleceği açısından... Bir tüketici olarak GDO’lu ürün tüketmek istemiyorum. Sezon Pirinç olarak ta ürünlerimizde sürekli analiz yapıyoruz. Bu konuda çok hassas davranıyoruz. Ancak gıda sektörünün geleceği açısından baktığımızda dünya nüfusu hızla artıyor. Gelecekte dünya, kendisini besleyecek gıda üretimine sahip olamayacak. Bunu karşılamak için gerekli yollardan birisi genetik çalışmalarsa, bunu desteklememek mümkün değil. Son tahlilde hiçbir şey açlıktan daha önemli değil.”
Bir soru üzerine de Erdoğan, Çin’in “Siyah Pirinç”i ihraç etmediğini, kendi içlerinde dahi tüketimin kısıtlı olduğunu belirterek, ürünü bu nedenle İtalya’dan aldıklarını söyledi. Erdoğan, “Ayrıca İtalya’nın kendi iklimsel şartları dolayısıyla İtalya’da yetişen ürün, Çin’dekinden daha güzel bir aromaya sahip” dedi.
Erdoğan, gıda fiyatlarıyla ilgili bir soru üzerine de pirinç, buğday, soya gibi ürünlerin fiyatlarının orta vadede artacağını söyledi. Talepteki artışın, arzdaki artıştan fazla olduğunu ve fiyatların bu nedenle artış eğiliminde olduğunu dile getiren Erdoğan, “Zaten genetik çalışmaların altında yatan neden de bu” dedi.
“GÜNEY MARMARA’DAKİ ARAZİLERLE TÜRKİYE PİRİNÇTE KENDİSİNİ BESLEYEBİLİR”
Bir gazetecinin, “Trakya’da yaşanan sel, pirinç üretimine ne kadar etki eder ve Türkiye’nin pirinçte kendi kendisine yetmesini engeller mi?” şeklindeki soru üzerine, “Trakya’da yaşanan sel olayı, şu an için pirinç üretimine etki edecek derecede kritik değil. Devam ederse edebilir ama şu an için önemli bir tehlike görünmüyor. Ayrıca Trakya bölgesinde pirinç ekilebilir alanların sonuna gelindi. Güney Marmara ve Batı Karadeniz’de biraz daha var. Özellikle Güney Marmara Bölgesi’ndeki arazilerin değerlendirilmesiyle Türkiye, pirinç konusunda ithalata ihtiyacı kalmadan kendisini besleyebilir düzeye gelecektir” şeklinde konuştu.
Mehmet Erdoğan, “Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) ucuza pirinç satışı yapmasının, piyasayı nasıl etkilediği” yönündeki bir soru üzerine ise şunları söyledi:
“Genellikle kamu otoriteleri son dönemde bu tür müdahaleleri çokça yapıyor ve bunu seviyorlar. Bu tarz politik müdahalelerin doğru olmadığını düşünüyorum. 1,5 yıl önce yaşanan ’gıda krizi’nin temel nedeni de politik müdahalelerdi. TMO’nun dönem dönem piyasaya girmesi sosyal olarak anlaşılabilinir ama ben devletin bu işleri mikro müdahalelerle, bizzat alıp satmaktan, ticaretini yapmaktan ziyade piyasayı düzenleyecek mekanizmalarla yapmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum.”