09.10.2009 - 02:35 | Son Güncellenme:
Birçok Anadolu ili, 1990’lı yıllarda ihracat teşvikleriyle küçük ölçekli firmalardan, köklü firmalara doğru yol aldı. Özellikle ihracata odaklanan bu firmalar kısa sürede ülkenin sayılı firmaları arasına girdi. Anadolu kentleri arasında Denizli çok öne çıktı. Ancak tekstil kenti Denizli’den son günlerde kötü haberler geliyor. İşadamları intihar ediyor, onlarca yıldır faaliyette olan, binlerce kişiye iş veren firmalar batıyor.
Geçtiğimiz günlerde battığını ilan eden DEBA’nın patronu Esat Sivri’nin, “Biz işaret fişeğiyiz, sıkıntının büyüğü arkada” demesinden iki hafta sonra Funika’nın sahibi Nuri Sözkesen’in intihar haberi geldi.
İhracatta kayıp yüzde 33
Tekstilden mermere, tarıma, kablo sanayisine kadar geniş bir yelpazede Denizli’yi sanayi kentine dönüştüren başarı hikâyelerinin yerine batış hikayelerine bırakmasının birçok nedeni olduğu belirtiliyor.
Global krizde Denizli’nin ihracatında yüzde 33 kayıp yaşanmış. 2008’de 2.3 milyar dolar ihracat yapan şehirde 2009’da bu rakamın en fazla 1.5 milyar dolar olması bekleniyor. Sigortalı işçi sayısında 10 binlerce kayıp var. 2000 yılı başında 155 bin olan SSK’lı çalışan sayısı 9 yıl sonra bile bu sayının altına gerileyerek 129 bine düşmüş.
Sigortasız çalıştığı için işini kaybedenlerin sayısının bundan daha çok olduğu belirtiliyor.
İŞTE KRİZİN TABLOSU
Kapanan küçük ve orta boy işletmeler
TÜRKİYE’NİN önde gelen şirketleri arasında yer alan Denizli firmaları (isimleri yandaki tabloda) kapısına kilit vurdu. En son kapanan DEBA oldu. Son iki yıl içinde gerçekleşen kapanışlar sonucu on binlerce kişi işsiz kaldı. 2000 yılı başında kentte155 bin olan SSK’lı çalışan sayısı 2008’de 146 bine inmişti. Krizle birlikte sigortalı çalışan sayısı 129 bine düştü.
Bu kan kaybı devam ediyor. Durum sadece tekstilde sıkıntılı değil. Turizm ve mermer sektöründeki birçok firmanın da sıkıntıda olduğu belirtiliyor.
Otomobil camı üreten önemli firmalardan Duman Cam Sanayii’nin de üretimi durdurabileceği ifade ediliyor.
- Gipsan
- Göveçlik İplik
- Dempa
- Bordo
- Türkmar
- Denteks
- Atak
- Atakan
- İrem Tekstil
- Kiraz Tekstil
- DEBA
Kapanan firma sayısında artış
İki işadamı intihar etti
DENİZLİ’DEKİ ekonomik kriz işadamlarının psikolojik durumunu da bozdu. Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ağcabay, anlatanların ifadesine göre ‘feci bir şekilde’ intihar etti. Önceki gün de, Türkiye’nin uzay merakıyla tanınan, renkli işadamı Osman Nuri Sözkesen’in intihar ettiği haberi geldi.
DENİZLİ SANAYİ ODASI BAŞKANI MÜJDAT KEÇECİ:
Abilere yalvardık, olmadı
Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, global krizde ihracat ayağının da yüzde 33 daralmasıyla artık firmaların ayakta kalamaz hale geldiğini vurguladı. Denizli’de acı tablolar yaşanmaya başlamadan önce Ankara’yla adeta mekik dokuduklarını, dertlerini anlatmaya çalıştıklarını belirten Keçeci şöyle konuştu:
“Ağbiler sizler bize destek olmuyorsunuz. Düşük kur politikasıyla boğuşurken, maliyetler sürekli artıyor. Dünyanın en pahalı elektriğini kullanıyoruz. İşverenlerin üzerinde yüzde 70’i aşan yükler var. Ülkenin kaynak sorunu var, kaynaklarını artır diye destek istedik. Verilmedi, sesimizi duyan olmadı. Bankalar işdünyasının üzerine gelmeye başladı, ek ipotekler istediler. Bu tür firmalarımız için Kredi Garanti Fonu’nu (KGF) çıkartacağız! dediler. Hani ne oldu, duyan var mı KGF’yi?”
Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer ise son 2 yılda 10 büyük ölçekli firmanın kapandığına dikkat çekerek, özellikle global krizin etkilerinin bardağı taşıran son damla olduğunu kaydetti. Özer, “Ankara ‘ya zaman zaman sıkıntılarımızı bildirdik. Çözüm yok. Tekstilin dışında mermerde, tarımda, turizmde de sıkıntılarımız çoğaldı” dedi. DSO eski Başkanı Abdülkadir Uslu da “Son 10 yılda darbe üstüne darbe aldık. Küresel kriz öldürücü darbeyi vurdu” diye konuştu.
YANGIN NASIL BÜYÜDÜ?
DENİZLİ Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Abdülkadir Uslu’nun verdiği bilgilere göre şehirdeki sanayicilerin içinde bulunduğu durum özetle şöyle:,
- Yüksek borçlu firmalar ilk yarayı 2000 ve 2001 krizinde yara aldı. Son global krize de sıkıntılı durumda yakalandı.
- Sektörde plansız yatırımlarla büyük atıl kapasiteler oluştu.
- Uzakdoğu malları sektörü birçok ürün grubunda zorladı, firmalar pazar kaybetti
- Aile şirketi ağırlıklı yapı kurumsallaşmadı. İkinci, üçünçü kuşağa geçenlerde çekişmeler bazı şirketleri zayıf düşürdü
- 49 ili kapsayan teşvik yasası Denizli’yi komşu illere göre dezavantajlı duruma getirdi
- Düşük kur ihracatçı firmaları zorladı. Müşteri ve pazarını korumak isteyenler zararına üretimi daha fazla sürdüremedi.
- Global kriz bütün bu gelişmelerin üzerine tuz biber ekti. Denizli’nin ihracatçı firmaları yüzde 30 ihracat kaybı yaşadı.
- Kriz destekleri yeterli olmadı. Kredi Garanti Fonu’ndan yararlanamadılar.
- Krizin etkisiyle bankalar yeni kredi taleplerinde ağır ipotek koşulları öne sürdü, şirketler kredilerini yenileyemedi.
DENİZLİ’NİN BATAN DEVİ DEBA’NIN PATRONU ESAT SİVRİ:
Batışımız işaret fişeği
Anadolu’nun sanayi çınarlarından biri olan DEBA (Denizli Basma) geçtiğimiz günlerde, patronun çalışanlarıyla vedalaştığı ‘son yemek’ten sonra kapılarına kilit vurdu. 1972 yılında halka açık olarak kurulan ve tekstilin devlerinden biri olmayı başaran DEBA’nın patronu Esat Sivri, “Anadolu’daki sanayi devleri tek tek kapanmaya gidiyor, biz sadece işaret fişeğiyiz ” diyor.
Denizli’ye girişimci ruhunu veren işadamlarından biri kabul edilen Esat Sivri, DEBA’yı 100 kişiyi bir araya getirerek kurmuştu. Bir dönem 1700’e yakın işçi çalıştı. Yükselişin ardından son 10 yılda ekonomik çalkantılarla boğuştu ve nihayet geçtiğimiz hafta kapısına kilit vurdu. Görüştüğümüzde de bir yandan sağlık sorunlarıyla boğuşan Sivri bir yandan da icra memurlarını karşılıyordu.
Yılların bu sanayi çınarı yaşadıklarından dolayı yılgın, pişman ya da öfkeli miydi? Anlattıkları bu üç duyguyu da taşırken artık herşeyin ötesine geçtiğini asıl bundan sonra Türkiye’nin geleceğini düşünmeye başladığı için kaygılarının arttığını söyledi. Sivri’ye göre son dünya kriziyle birlikte DEBA, Türkiye’de kapılarını üretime kapatan tek büyük ölçekli kuruluş olmayacak. “Türkiye’nin son 15 yıllık ekonomi politikalarına, ithalat yapmayarak üretimle ayakta durmaya çalışan hiçbir kayıtlı firma dayanamaz. Küresel krize ayakta duran firmalar tek tek yıkılacak ama bu gerçeği görmek istemiyorlar. Bizim canımız yandı, Türk sanayisinin, ekonomisinin canı daha fazla yanmasın. Türkiye’nin durumu iyi değil, sadece öyle göstermeye çalışıyorlar. İşadamları satışlarındaki düşüşe baksın, ülkenin gerçeği orada” diyor.
Tüm yönetim kurulu üyeleriyle birlikte emekli maaşına haciz gelen, bütün mallarının hacizli olduğunu söyleyen bir yandan sendika ve alacaklılarla boğuşan Esat Sivri sorularımızı bu yoğunluğu içinde yanıtladı.