Dev fondan yatırım ‘Getir’di

Türkiye’de startup rüzgarı esmeye devam ediyor. Türkiye’de ekonominin yeni nesil fenomenleri olan yerli girişimler aldıkları yatırımlarla adlarından söz ettiriyor. Henüz dünyanın gelişmiş ülkelerine oranla istenilen ‘çıkış’ sayılarına ulaşılamasa da büyük satışlara imza atanlar var.

2020 yılına ise anında teslimat uygulaması Getir’in önemli bir yatırıma imza atmasıyla başladık. Getir, Silikon Vadisi’nin önemli yatırımcısı Michael Moritz liderliğindeki bir grup yatırımcıdan 38 milyon dolarlık yatırım aldı. Türkiye’de startup’lar nasıl kuruluyor, nasıl zorluklardan geçiyor, başarılı olmak için neler yapıyorlar.... Yazı dizimizde ülkemizde önemli başarılara imza atan, yatırım çeken ve başarılı çıkış yapan yerli girişimlere mercek tuttuk.

50 yaşında kurdu

Türkiye’den çıkan en başarılı startup’lardan biri de Getir. Son aldığı yatırımla gündeme gelirken, uluslararası yatırımcıların ilgisinin de Türkiye’ye çekilmesinde ön ayak oldu. Getir’in kurucusu BiTaksi’nin de kurucusu olan Nazım Salur. Salur, teknolojik girişimlerin gençler tarafından yapılacağı yönündeki genel kanının aksine 50 yaşında Getir’i kurdu. O, 2013’de BiTaksi’i kurarak bu yola adım atmıştı.

Salur, Getir’in BiTaksi’nin başarısı üzerine kurulduğunu anlatıyor. BiTaksi ile edindiği deneyim sayesinde lokasyon bazlı çalışan bir uygulama ile temel ihtiyaç malzemelerini tüketicilere götürebilme fikri doğmuş. Getir’i 2015 yılında hayata geçirmiş. Salur, iddiasını “Mobil ticarette dünyada en hızlı teslimat yapan uygulamayız” sözleriyle anlatıyor. Kendilerini önce teknoloji sonra bir perakende ve lojistik şirketi olarak konumlandırıyor. Getir’le, 1.300 ürünü, 7 gün, gece gündüz, ortalama 10 dakikada teslim ediyorlar. Getir, 4.5 yıldır İstanbul’da faaliyette. Ankara, İzmir, Bursa ve Kocaeli ile birlikte 5 farklı şehirde hizmet veriyor. 4.5 yıllık geçmişinde Getir’in indirilme oranı 4.5 milyonu buldu, sipariş sayısı ise 15 milyonu aştı. Nazım Salur, yerli bir teknolojik girişimi olarak tüm dünya için yeni bir pazar yaratmanın gururunu taşıdıklarını söylüyor. Ayrıca onlar geçen yıl iki farklı açılım daha yapmışlar. Şubat ayında GetirYemek, haziran ayında ise GetirBüyük’ü faaliyete almışlar. Bu iki projeyi gelecek yıllarda yeni şehirlere açmayı planlıyorlar.

‘Kalıpları yıktık’

Getir’le yıllardan beri kalıplaşmış alışveriş alışkanlıklarını yıktıklarını, yeni bir çözüm sunduklarını anlatan Salur, “İstanbul gibi büyük şehirlerde ihtiyaçlar ve beklentiler farklılaşıyor. Bunlara hızlı, kaliteli ve güvenilir şekilde cevap verecek şekilde çalışıyoruz. Yola çıktığınzda başınıza ne geleceğini bilmiyorsunuz. Çünkü bu iş modelinin benzeri yok. İlk zorluğu biz yaşadık. Bu modelin kitabını yazdık” diye anlatıyor.

Getir’in genç bir teknolojik girişim olmasına karşın özellikle yurtdışından devamlı yatırım teklifleri aldığını vurgulayan Salur, şunları söylüyor: “Ancak çeşitli nedenlerle bu yatırımları geri çevirdik ya da ülkemizin o dönemde yaşadığı üzücü olaylar dolayısıyla yatırımcılar Türkiye pazarına giriş yapmaktan vazgeçti.

2019 yılı sonuna doğru Sir Michael Moritz Getir’in hem başarılarını hem de sahip olduğu potansiyeli gördü ve kendi 25 milyon dolar yatırım yaptı. Moritz ile birlikte seri A turunu Getir toplamda 38 milyon dolar ile kapattı. 2020 yılı bitmeden tamamlanmasını arzu ettiğimiz seri B turunda ise en az 100 milyon dolarlık bir yatırım hedefliyoruz.”

Dünyayı takip edin iyi bütçeyle başlayın

Nazım Salur, girişimcilere şu tavsiyelerde bulunuyor: “İnternet alanında özellikle mobil olmak üzere ticaret çok daha fazla pazar payı alarak büyüyecek. Verebileceğim ilk tavsiye, dünyayı takip etmek ve iyi bir fikir bulmak. Daha sonra doğru zamanda, doğru ekiple ve doğru bütçeyle işe başlanılması. Girişimcilerin bugün en önemli yanlışı bence htiyaçlarının epeyce altında fonlarla başlamaları. Yetersiz yatırımla yola çıkan girişimciler pazarlama, tanıtım gibi önemli konularda çok çekingen ve korkak davranmak zorunda kalıyor. Bu nedenle belki de başarılı olacak birçok girişim hedefine ulaşamıyor.”

Çoğu fikir kısa sürede yok oluyor

Nazım Salur, Türkiye’nin startup konusunda henüz gelişim aşamasında olduğunu da anımsatarak, şu değerlendirmeyi yapıyor: “Ülkeye değer katacak fikirler çıkıyor. Ancak teknolojik girişimler başlı başına bir risk. Startup ekosisteminde karşılaşılan en önemli zorluk ise bu işlere yeterli fonun, yatırımın olmaması.

Ülkemizde maalesef bu fikirlerin pek çoğu yatırımcı bulunamadığı için ya ölü doğuyor ya da kısıtlı bütçeler dolayısıyla kısa zamanda yok oluyor. Bu uluslararası arenada geride kalmamıza neden oluyor. Bu noktada Türkiye’de yabancı yatırımcılar için çok büyük fırsatlar var. Getir’in aldığı bu yatırımla, onların da dikkatini ülkemize çekmiş olmayı umut ediyoruz. Ayrıca Türk yatırımcıların da teknolojik girişimleri gündemlerine almaları önemli.”

YARIN: İYZİCO