Doğuş Holding’in hedefi sigortacılıkta da büyümek

Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar, grubun sigorta sektöründe büyümeyi istediğini söyledi.
Holdingde ve holdingin iştiraki olan çeşitli şirketlerdeki görevlerinin yanı sıra Garanti Bankası Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi ve Garanti Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı olan Acar, şirketin Türkiye’nin sekizinci büyük sigorta şirketi olduğunu bildirdi. Doğuş Grubu’nun faaliyet alanlarında her zaman birinciliği istediğini belirten Acar, "Sigortada henüz bu durumda değiliz. Sigortada önümüzdeki dönemde bu amaca yönelik aktiviteleri göreceğiz. Yoğun bir çalışma temposuna giriyoruz. Stratejilerimizi gözden geçirerek önümüzdeki 5 ve 10 yıl içindeki hedeflerimizi belirleyeceğiz" dedi.
Garanti Bankası’nda yönetim kurulunda ele alınan konular dışında aktif görevleri bulunmadığını ve bankacılığı kriz döneminden önce bıraktığını belirten Acar, sektörün yakın geçmişte çok ciddi riskler üstlendiğini söyledi.

‘Özvarlığını artıran ayakta kalır’
Acar, vergi ve batık kredilerin hâlâ sektör üzerinde ciddi baskı unsurları olduğunu belirtti. Bankacılığın yaşanan ekonomik türbülanstan en çok etkilenen sektör olduğunu ifade eden Acar, "Ancak yine bu dönemi de özvarlığını güçlendirerek ayakta geçen bankalar açısından bakınca bu bankaların geleceğe daha güvenli baktıklarını söyleyebiliriz" dedi.
Sektörün krize rağmen asli fonksiyonlarından kâr elde etmek için artık doğru yola girdiğini belirten Acar, Türkiye’de mali sistemde bundan sonra özkaynaklarını güçlendirebilen bankaların yer alabileceğini bildirdi.

‘Deneyim pahalıya mal oldu’
Türk bankalarının bireysel, kurumsal ve ticari bankacılık faaliyetlerine ağırlık verdiğini ve bu alanlardan kâr sağlamaya yöneldiğini belirten Acar, "Türkiye bu anlamda doğru yöndedir. Bu maalesef Türkiye için biraz pahalı bir deneyim oldu. Ama bu deneyimden ders alıp sağlıklı çıkan mali kuruluşlar da Türkiye’nin geleceğinde finans kuruşları olarak yer alacaklar" dedi.
"Bundan sonra bankalar operasyonel verimliliğe daha fazla ağırlık vermek zorundalar" diyen Acar, bunun için yapılan işten para kazanılan bir ortama dönülmesi gerektiğini söyledi.
Acar şöyle devam etti: "Biliyorsunuz geçmişte Hazine bonosundan para kazanan bir mali kesim vardı. Belki Hazine bonosu hâlâ kârlı bir yatırım aracı olabilir ama şimdi şu anda ağırlıklı olarak bankaların kredi kartı, taksitli kart gibi müşteri önceliklerine ağırlık vererek bireysel, ticari ve kurumsal bankacılığa dönmek durumundalar."

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) sektör için ciddi bir avantaj olduğunu belirten Aclan Acar, krizden üç ay önce faaliyete geçen BDDK’nın kriz ile uğraşmak zorunda kaldığını söyledi.
BDDK’nın sisteminin özünde doğru olduğunu kaydeden Acar, "Ancak BDDK’da görev yapan insanlar göreve başlar başlamaz batan bankalar ile uğraştılar. BDDK asli fonksiyonu olan sistemi yönlendirme, sisteme sahip çıkma, sistemi dahi iyi çalışır hale getirmek için önlem almak, sistemin Türk ekonomisine katkıda bulunabilmesi için çeşitli önlemleri getirip bankacılık sisteme adapte etmek gibi görevlerini yapamadı" dedi. BDDK’nın bundan sonra daha rahat bir çalışma ortamına girdiğini belirten Acar, BDDK’nın bankacılık sektörü için ciddi bir avantaj olduğunu belirtti.

Türk bankacılık sistemi değerlendirilirken dünyadaki gelişmelerin de göz önünde tutulması gerektiğini ifade eden Acar, Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Fransa gibi ülkelerin bankacılık mali sektörlerinde Türkiye’dekinden çok daha büyük problemlerin yaşandığını söyledi.
"Bu bir trend. Türkiye bunu yaşadı, toparlandı ve bu trendin bir bölümünü bitirdi" diyen Acar, "Bugün Alman bankacılık sistemine baktığımızda çok daha büyük problemler yaşıyorlar. Dünya finans sisteminde yaşanan kriz ve sıkıntılar Türkiye’ye biraz daha erken geldi. Türkiye daha erken toparladı, geçti diye bakıyorum" dedi.

Doğuş Grubu’nda Garanti Bankası’nın dışında sigorta ve perakende sektörlerinde de görevleri bulunan Aclan Acar, Tansaş’ın yabancı ortaklığa hazır duruma geldiğini söyledi. Kriz döneminde yabancı bir şirket ile görüşmelerinin olduğunu hatırlatan Acar, "Artık bundan sonra potansiyel bir yabancı ortaklığın olabilme ihtimalini kuvvetli görüyorum. Bizim açımızdan hiçbir engel yok ve stratejik açıdan da hedeflerimiz arasında var" diye kaydetti. Acar, "Biz bu hedefimizde hayata biraz daha bölgesel bakıyoruz. Sadece Türkiye olarak değil, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde de bölgede de gücü olacaktır" dedi.