Ekonomi Doların yönü Avrupa'ya bağlı

Doların yönü Avrupa'ya bağlı

22.12.2009 - 10:19 | Son Güncellenme:

2008'in ekiminde ABD'li Lehman Brothers bankası iflasını açıklayınca hem küresel kredi krizinin fitilini ateşlemiş hem de ABD Doları için derin bir kan kaybı sürecini başlatmıştı. O zamandan bu zamana euro dolar paritesi 1,2466 seviyesinden 1,5139 seviyelerine kadar çıkmıştı. Yani euro dolar karşısında neredeyse 22 değerlenmişti.

Doların yönü Avrupaya bağlı

Ancak iki hafta önce hem Yunanistan hem de İspanya'nın kredi notunun düşürülmesi ile bir yılı aşkın süredir dolarda devam eden düşüş trendi yeni bir dönemece girdi. Not indirimleri euro bölgesine ilişkin kaygıları artırdı, euro değer kaybetmeye başladı. Üzerine 90'lı yılların sonunda yaşadığı 10 yıllık resesyonun ardından bu kez temkinli davranmaya çalışan Japonya'da hortlayan deflasyon da eklenince dolara gün doğdu. Geçen hafta 2010 boyunca faiz artırmayacağına inanılan ABD Merkez Bankası'nın (FED) "ekonomide iyileşme var" sinyalinin ardından değerlenmeye başlayan dolar dün euro karşısında son 3 ayın en yüksek seviyesine yaklaştı. 18 Aralık'ta euro karşısında 1,4262 seviyesi ile 3 ayın zirvesine çıkmasının ardından dolar dün de en yüksek 1,4355 seviyesinden işlem gördü. ABD Dolarını 6 büyük para birimi karşısında izleyen dolar endeksi ise en son geçen cuma günü 76 seviyelerinden 77,758 seviyesine kadar fırlamıştı. Dün dolar endeksinde yaşanan binde 13'lük gerilemeye rağmen, endeks hala son 10 ayın en hızlı yükselişini yaşıyor. Doların yeni trendini ise FED'in politikaları kadar Avrupa ve Japonya'dan gelen sinyaller de etkileyecek. Uzmanlara göre ise dolarda görülen bu hareketlenme söz konusu yeni trendin daha başlangıcı. ABD'den son dönemde gelen iyi makroekonomik veriler karşısında dolardaki düşüş sürecinin sonuna gelineceği yönündeki beklentiler artıyor. En son iki hafta önce yatırım bankası Merrill Lynch de doların düşüş trendini sona erdirip 2010 yılında değerlenmeye başlayacağını söylemişti. Kriz kahini ABD'li ekonomist Nouriel Roubini 2010 ortasından sonra doların yükseleceğini öngörmüştü. Uzmanların genel kanısı ise doların hızlı olmayan bir yükseliş trendine girdiği yönünde.

Dolardaki yeni trendin çerçevesini ise bu hafta ABD'den gelecek kilit veriler çizecek.

Haberin Devamı

Bugün 3'üncü çeyrek büyüme oranı açıklanacak ve beklenti yüzde 2,8'lik bir artış yönünde. Üçüncü çeyrek enflasyon rakamının yüzde 1,3 çıkması beklenirken kasım ayı ikinci el konut satışlarının da 6,25 milyon çıkacağı öngörülüyor. Kasım ayı çekirdek enflasyon rakamı, kişisel gelirler verisi, Aralık Michigan endeksi ve kasım ayı yeni konut satışları ise yarın açıklanacak. Perşembe günü ise dayanıklı mal siparişleri, işsizlik maaşı başvuruları gibi reel ekonominin sağlığını gösterecek veriler var.

Parite 1,41'i görebilir, Yunanistan belirleyici olur

Dolarda dönüşümün başladığının bir diğer sinyali ise doların Lehman Brothers'ın çöküşünden bu yana ilk kez emtia ve hisse senetleri piyasaları ile aynı seyirde gitmeye başlaması olarak gösteriliyor. Doların en kara günü olan Lehman'ın çöküşünden sonra ilk kez hem dolar, hem hisse senetleri hem de emtia piyasaları iki ay üst üste koordineli olarak yükseliş yaşadı. Bu 2008 ekiminden beri ilk kez gerçekleşiyor. Euronun bu hafta içinde dolar karşısında 1,4150 ila 1,4450 aralığında seyredeceği öngörülüyor. Bu seyri etkileyecek en önemli etken ise iki hafta önce kredi derecelendirme kuruluşlarınca hem kredi notu kırılan hem de negatif izlemeye alınan Yunanistan'daki gelişmeler olacak. Yunanistan'ın iflasına ilişkin endişelerin yeniden gündeme gelmesi halinde eurodaki kan kaybı hızlanabilir, bu da doların daha da değerlenmesi anlamına gelir. Ayrıca Avrupa bankalarında artması beklenen zararlar da euro için risk teşkil ediyor. Son olarak Avrupa Merkez Bankası (AMB) tarafından yayımlanan aralık ayı mali istikrar raporunda Avrupa'da bankaların 553 milyar dolar daha zarar yazacağı öngörüldü. Banka haziran ayındaki raporunda bu rakamı 488 milyar dolar olarak öngörmüştü. Yani merkez zarar tahminini yüzde 13 artırdı. Bankaların özellikle ticari emlak varlıklarına olan yatırımları ile Orta ve Doğu Avrupa'daki pozisyonlarından ötürü zarar yazmaya devam edecekleri belirtildi. Avrupa bankalarının açıklamaları beklenen bu yeni zararlar ise önümüzdeki dönemde euroya kan kaybettirecek gelişmeler arasında yer alabilir.

Yen carry trade'e geri dönüyor, dolar

Haberin Devamı

Bu hafta ve önümüzdeki dönemde doların karşısında ciddi yükselişler kaydetmesi beklenen para birimlerinden biri olarak ise Japon Yeni gösteriliyor. Ekim ayında önceki aya kıyasla yüzde 2,2 gerileyen enflasyon rakamlarının ardından hem düşük büyüme hem de düşük fiyatların yeniden gündeme getirdiği deflasyon korkusu Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) uzun bir süre daha sıfır faize devam edeceği yönünde algılanıyor. Bu da FED'in "ekonomide iyileşme" ifadesi ile bir nevi sıkı para politikasına zemin hazırlamaya çalıştığı bir dönemde doları yene göre daha çekici hale getirebilir. Bloomberg'e göre dolar bu hafta Japon Yeni karşısında 92 seviyesine kadar yükselebilir. Bundan sonra değişecek dengelerden biri de carry trade işlemlerinde yaşanacak. Düşük faizli piyasadan borçlanarak yüksek faizli piyasada yatırım yapmak anlamına gelen carry trade işlemlerinde kriz öncesine kadar Japon Yeniyle borçlanılıyordu. Çünkü Japonya zaten 10 yıllık resesyondan yeni çıkmış ve hala sıfır faiz uygulamasını sürdürmekteydi. Dolayısıyla yen satın almak daha düşük maliyetliydi. Ancak Lehman Brothers'ın çöküşünün ardından dolarda başlayan kan kaybı doları da en az yen kadar ucuz bir para haline getirmiş ve küresel yatırımcı dolar üzerinden borçlanmaya başlamıştı. Şimdi ise dolardaki değer kaybı arttıkça, Japonya'da ise deflasyon endişesi sürdükçe yatırımcı carry trade parası olarak yeniden yene geri dönecek, dengeler eski halini bulacak.

Gazi Erçel - Eski Merkez Bankası Başkanı

Haberin Devamı

Spekülatöre gün doğdu dolar sakin yükselecek Doların değer kazanmasını sağlayan 6 ila 7 faktör var. Bu faktörlerden bu ara en fazla değerlendirileni ABD'den gelen iyi makroekonomik veriler oldu. Bu faktörler devam ettiği sürece dolar "göreli" olarak ve "çok sert hareketler yapmadan" değer kazanmaya devam eder. Kısa vadede doların seyrini bu faktörlerden hangisinin gündeme oturacağı belirler. Bu ara gelişmeler ABD'nin lehine, Avrupa'nın lehine gittiği için dolardaki yükseliş sürüyor. Orta vadede ise euro dolar paritesi için beklenti 1,40 ila 1,50 arasında. Ancak dolardaki bu yükselişi bir trend değişikliği olarak görmüyorum. Buna karşın doların bu yükselişi kısa vadeli spekülatif yatırımlar için adeta "bulunmaz fırsat". Daha uzun tasarruflu yatırım yapanların ise zaten bu tür oynaklıklara kapılmaması gerekiyor.

Ali İhsan Gelberi - Garanti Ekonomik Araştırma Müdürü

Haberin Devamı

Asıl mesele Avrupa, trend değişimi demek erken Dolardaki yükseliş şu anda iki temel faktörden kaynaklanıyor. Bunlardan biri doların ucuzluğu nedeniyle carry trade parası olarak talep ediliyor olması, bir diğer ise ABD'de görülen ekonomik canlanma ile likiditenin geri çekileceği ve faizlerin artacağı beklentisi. Bu iki faktöre baktığımızda bunlarda aslında ciddi bir değişiklik yok. Dolar hala carry trade parası olma özelliğini yitirmedi. Bu nedenle dolardaki yükselişin aslında eurodaki düşüşten kaynaklandığını düşünüyorum. Avrupa bankalarının daha da fazla zarar yazacağı beklentisi, bir yandan Yunanistan ve İrlanda'daki sıkıntılar euro üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturuyor. Bu nedenle dolardaki yükselişin uzun süreceğini düşünmüyorum ve bunu bir trend değişikliği olarak nitelemenin erken olduğunu düşünüyorum. Bir anlamda doların gidişhatı Avrupa'ya bağlı olacak. Bankalar daha da zarar yazacak ancak beklenenden fazla zarar yazarlar ve yeni bir bankacılık krizine yol açarlarsa bu euronun kaybı, doların yükselişi anlamına gelebilir.