‘EN BÜYÜK EKSİK DÜŞÜK TASARRUF ORANI’

İstanbul’un finans merkezi olması için atılması gereken pek çok adım var. Bunların başında da tasarruf oranlarının artırılması gerekiyor. Hükümet özellikle 2014 yılında tasarruf oranlarını artırmayı öncelikli gündemine aldı bile.

Finans Invest Genel Müdürü Özgür Güneri de İstanbul’un finans merkezi olma yolunda en büyük eksikliğin tasarruf oranlarındaki düşüklük olduğunu söylüyor. Güneri, bu konuda özellikle bireysel emeklilik alanında atılan adımların varlığının bu eksiğin giderilmesinde önemli rol oynayacağını dile getirdi.

Uluslararası finans merkezi olmanın ciddi bir ekonomik ve piyasa büyüklüğünü gerektirdiğini kaydeden Güneri, finans merkezinin yer aldığı ülkenin ekonomik büyüklük açısından da diğer rakipleri ile boy ölçüşebilir olması gerektiğini, dünya üzerinde yer alan finansal hizmet ve ürünlerin hepsini sunmanın yanı sıra yeni ürün ve hizmetler için de inovasyon geliştirilebilecek bir altyapı olmasının şart olduğunu söyledi.

Güneri, ülkedeki tasarrufların büyüklüğünün de bu noktada büyük önem taşıdığını kaydetti.

Belirli ürünlerde ön plana çıkmak

Bölgesel finans merkezi olmak içinse belirli ürün ve hizmetlerde ön plana çıkmak, uzmanlaşmak ve coğrafi olarak belirgin bir yatırımcı kitlesine hizmet vermek gerektiğini ifade eden Güneri, “Uzmanlaşmak ve bu sayede belirli bir coğrafi bölgede ön plana çıkmak, sağlayacağı ekonomik değer sayesinde uluslararası finans merkezi olma yolunda etkili olur” dedi.

İstanbul finans merkezi olduğu taktirde piyasaların derinleşmesini, ürün çeşitliliğinin artmasını, yatırımcıların sayısının ve tipinin çoğalmasını, bireysel ve kurumsal yatırımcıların getirilerinin artmasını beklediklerini belirten Güneri, yeni dönemde uluslararası finansal ürün ve hizmetleri de Türkiye’de finans piyasalarına kazandırmayı amaçladıklarını ifade etti.

Yabancı yatırımcıları çekmek için likidite, operasyonel rahatlık, yasal ve teknolojik altyapının dünya standartlarında hatta daha üzerinde olması gerektiğini vurgulayan Özgür Güneri, “Dünyada hiçbir yerde olmayan finansal enstrümanlar geliştirmek hedefi çok gerçekçi olmayabilir. Yatırımcıların aradığının da bu olduğunu sanmıyorum” dedi.