Ekonomi Erkek dahil olmadan eşitlik mümkün değil

Erkek dahil olmadan eşitlik mümkün değil

16.08.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

.

Erkek dahil olmadan eşitlik mümkün değil

NUR GER / YANINDAYIZ Derneği Yönetim Kurulu Başkanı

Haberin Devamı

Arşimet, “Bana bir dayanak noktası verin, Dünya’yı yerinden oynatayım” demiş. Benim dayanak noktam, her zaman insan odaklılık ve tam eşitlik olmuştur. Ülkemizde toplumsal cinsiyet eşitliğinin toplumun her alanında yerleşmesi ve içselleşmesi için yıllarca çalıştım ve çalışmaya devam ediyorum. Yıllardır süregelen tam eşitlik mücadelemize erkekleri de dahil etmezsek toplumsal cinsiyet eşitliğinin mümkün olmayacağını fark ettim. Ataerkil zihniyetin yarattığı sorunların hedefinde erkekler olduğu için erkeklerle iş birliği yapmak, yanlış bir yaklaşımmış gibi gözükür. Ancak yaklaşımımız cinsiyetsiz olmalı. Ataerkil düzen, erkeklere de çok büyük roller yüklüyor ve onlar da bu rollerin altında eziliyorlar. Bizler ataerkil zihniyetin ürettiği bu rolleri bir kenara bırakıp, sadece insan olduğumuz için değer göreceğimiz bir kültür inşa etmeliyiz.

Haberin Devamı

YANINDAYIZ Derneği’nin de çıkış noktası tam olarak bu.

Türkiye’de ilk kuruluş

YANINDAYIZ; toplumsal cinsiyet eşitliği savunusu yapmak üzere yola çıkan, ben hariç tüm kurucu üyelerinin erkek olduğu ve üyelerinin çoğunluğu erkeklerden oluşan, çalışma alanı itibari ile Türkiye’deki ilk, dünyada ise üçüncü sivil toplum kuruluşu. Hedef kitlesi erkekler olan YANINDAYIZ’da temel amaç, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda erkeklerde zihniyet ve davranış değişimini yaratmak. Ailede, ekonomide ve toplumda karar vericilerin, yasa koyucuların ağırlıklı erkekler olmasından dolayı değişimin erkeklerden başlamasının şart olduğunu düşünüyoruz. YANINDAYIZ; başta kadına yönelik şiddetin sonlanması olmak üzere, eğitim, sağlık, çalışma hayatı, ev emeğinde ortaklık gibi hayatın tüm alanlarında tam eşitliğin sağlanması için farkındalığı artırmaya yönelik faaliyetler sürdürüyor.

Çarpıcı gerçeklerle yüzleşmek

Yaptığımız eğitimler sonrasında aldığımız geri bildirimler hep olumlu oluyor. Katılımcıların “Biz bunun böyle olduğunu bilmiyorduk” söylemleri bizi kimi zaman gülümsetiyor, kimi zaman ise aslında durumun ne kadar farkında olunmadığını gözler önüne seriyor. Eğitimlerimizde katılımcılara birer ayna tutuyor ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin çarpıcı gerçekleri ile yüzleşmelerini sağlıyoruz. Bir bakıma kendilerinde oluşan farklılıkları görmelerine sebep oluyoruz. Özellikle ataerkil düzende erkeklerin bu eşitsizliğe karşı adım atmaları ve atacak olmalarını belirtmeleri bizler için çok değerli.

Haberin Devamı

Toplumsal cinsiyet eşitliği alanında eğitim faaliyetlerinin yaygınlaştırılması önceliklerimiz arasında. Mavi yaka çalışanlara ve üniversite öğrencilerine yönelik eğitim programları ile öncü olan bir dernek olarak çalışmalarımıza devam etmek istiyoruz. Toplumda ataerkil zihniyetin dönüşümü çok önem verdiğimiz bir konu, bu anlamda da özellikle sosyal medya ve eğitim çalışmaları ile toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda söylem değişikliği dönüşümüne de katkı sağlamak istiyoruz. Aynı zamanda Türkiye’de bir ilk olan, 100 bin ve üzeri nüfuslu 234 ilçede gerçekleştirdiğimiz “İlçeler Düzeyinde Toplumsal Cinsiyet Endeksi” projemizi Türkiye’nin tüm ilçelerinde uygulayacağımız ikinci faz çalışmalarına başlayacağız.

Haberin Devamı

Çalışmaya devam

Önümüzde çok uzun bir yol var ancak var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için eşitliğe, adalete inanan ve bu konuda hemcinslerine örnek olmak isteyen erkekleri de aramızda görmek isteriz. Kadınların ve erkeklerin el ele vererek dünya ekonomisinin, siyasetinin ve toplumunun geleceğini birlikte inşa edeceği daha eşitlikçi ve barışçıl bir dünyaya ulaşmak umudu ile...

Kadınlar organik atıkları ürüne dönüştürecek

Dezavantajlı kadın grupları için geliştirilen “Proje Re” adındaki sürdürülebilir sistem, kadınların yemek&organik atıkları biyoplastik tarifi ile karıştırarak ürüne dönüştürmelerini ve bu sayede ek gelir elde etmelerini hedefliyor.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü mezunu Damla Ertem, dezavantajlı kadınlar için önemli bir proje geliştirdi. Sürdürülebilir bir sistem kurgulayan Ertem, bu sayede hedeflediği gruptaki kadınların ekonomik özgürlüklerini kazanmalarını sağlayacak. Projenin ilk hedef gruplarından birisinin Türkiye’de yaşayan yemek yapıp satan göçmen kadınlar olduğunu belirten Damla Ertem, projeye ilişkin şunları anlattı:

Haberin Devamı

“Proje Re, açık sistem olarak tasarlanmış bir proje. Yemek şirketlerinde biriktirilen yemek/karton atıkları (Re projesinin ilk aşaması için bu karton, soğan kabuğu ve bezelye kabuğu) temizlendikten ve kurutulduktan sonra öğütülüyor. Biyoplastik tarifi ile karıştırılıyor. (biyoplastik tarifi ise su, sirke, gliserol ve nişasta içermekte olup mutfakta hali hazırda bulunan materyaller ile hazırlanıyor) ve ocakta kaynadıktan sonra öğütülmüş karton parçaları ile birleşiyor ve kalıba alınıyor. Güneşte en geç üç gün içinde tam kuruyan ürünler alıcılarına ulaşmak için kutulanıyor. Her yemek şirketi ya da tekil ise kadınla farklı bir dinamikte çalıştığımız için eğer bu ürünü pazarlayacak durum yoksa ürün tarafımıza ulaştırılıyor ve kutulama işlemi gerçekleşiyor. Hali hazırda yemeklerin gönderildiği online bir platform var ise ürünler buraya ekleniyor. Atık karton kutulara içinde karton parçacıklar, ürünü yapan kadın hakkında bilgi ve atık yönetimi/tüketimi hakkında fikir veren açıklama metinleri bulunuyor.”

Erkek dahil olmadan eşitlik mümkün değil

Pratik üretim

Sistemin ve ürünlerin çok basit şekilde yapıldığını söyleyen Ertem, şöyle devam etti:

“Proje süreci boyunca bir sürü farklı atık denedim ve başarılı olan tariflerle ilerledim. Yemek şirketlerinin mevsimsel menülerine göre çıkan atıklar üstünden ilerleyip yeni atıklarla yeni tarifler geliştirilmeye devam ediliyor. Evdeki kolay ulaşımlı materyaller ile yeni malzeme tüketmeden yapılan kalıplara çeşitler geliştirmeye çalışıyorum. Pilot çalışma olarak denediğimiz şirket ile önümüzdeki aylarda fiziksel atölye çalışması yapıp ilk gerçek satış denemesini kendi siteleri üstünden yapacağız. Projenin ilerleyen boyutlarında bu kurguyu Türkiye ölçekli düşünüp çiftçilere ve onların bölge ve mevsime göre çıkardıkları atıklarla hitap etmek istiyorum.”

Yazarlar