EkonomiFrankfurter Allgemeine Zeitung: Türkiye Avrupa'ya aittir

Frankfurter Allgemeine Zeitung: Türkiye Avrupa'ya aittir

07.04.2008 - 15:18 | Son Güncellenme:

.

Frankfurter Allgemeine Zeitung: Türkiye Avrupaya aittir

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneğinin
(TÜSİAD) girişimiyle, bugün Alman Frankfurter Allgemeine Zeitung’da
Türkiye’nin AB sürecine destek vermek amacıyla ek yayınlandı.
TÜSİAD’dan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’nin AB’ye tam üye olarak
kabul edilmesinin olumlu sonuçlarını ve AB yolunda gösterdiği başarıları
konu alan ekte, Almanya’nın önemli siyasetçilerinin, iş adamlarının ve
kanaat önderlerinin Türkiye ile ilgili olumlu izlenimlerine yer
verildiği bildirildi.
Alman kamuoyunu Türkiye’nin AB’ye üyeliği konusunda olumlu yönde
etkilemeyi hedefleyen ekle, Türkiye’yi ön yargılardan bağımsız bir bakış
açısıyla değerlendirmenin önemine dikkat çekildiği belirtilen
açıklamada, "Türkiye Avrupa’ya aittir" başlığıyla gazete ile birlikte
yayınlanan ekte Almanya eski Cumhurbaşkanı Walter Scheel, Daimler-Benz
Grubu eski Yönetim Kurulu Başkanı Edzard Reuter, Sosyal Demokrat Parti
Federal Milletvekili Lale Akgün, Yeşiller Partisi Berlin Eyalet Meclisi
Milletvekili Bilkay Öney, Hristiyan Demokrat Parti Berlin Eyalet Meclisi
Milletvekili Emine Demirbüken-Wegner, Arend Oetker Holding Yönetim
Kurulu Başkanı ve Almanya Dış İlişkiler Konseyi (DGAP) Başkanı Dr. Arend
Oetker, Deutsche Bank Başekonomisti Prof. Dr. Norbert Walter, Roland
Berger Danışmanlık Firması Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Roland Berger,
Almanya eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Franz Müntefering ile
Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı, İşletmeler ve Endüstriden Sorumlu
Komiser Günter Verheugen’in görüşlerine yer verildiği aktarıldı.

"BİR BAŞARI ÖYKÜSÜNÜN DEVAMI"
Federal Almanya Cumhuriyeti eski Cumhurbaşkanı Walter Scheel,
Türkiye’nin AB’ye üyeliğinin bir başarı öyküsünün devamı olduğunu,
Türkiye’nin güvenilir bir siyasi ortak olarak her geçen gün gelişmesi,
reform sürecini başarılı şekilde uygulaması ve Avrupa’nın ekonomik
istikrarına sağladığı katkıların büyük önem taşıdığını vurguladı.
Edzard Reuter ise ailesi Almanya’dan göç etmeye zorlandığı için
Türkiye’ye yerleştiğini belirterek, "Nazi barbarlığının Avrupa’da birçok
kültürü yok etmeye çalıştığı bir dönemde, Türkiye Avrupalı olma yolunda
ilerlemekteydi. O günden bu yana, Türkiye kararlılıkla bu gelişimine
devam etti. Liberalleşme, kültürel paylaşım ve pazarların dışa açılımı,
Türkiye’ye olduğu kadar bize de yararlı olmaktadır. Bu nedenle bir
Alman, bir Avrupalı ve Türk dostu olarak Türkiye’nin Avrupa Birliği
üyeliğini desteklemekteyim" görüşünü dile getirdi.
Emine Demirbüken-Wegner, Lale Akgün ve Bilkay Öney ise Türk toplumunun,
AB üyeliği perspektifinin kazandırdığı ivme ile son yıllarda büyük
gelişmelere tanık olduğunu, AB’ye uyum sürecinde, TBMM tarafından
onaylanan yaklaşık 350 adet uyum yasasının hayata geçirilme aşamasında
bulunduğunu kaydederek, "Türk kökenli Alman politikacılar olarak,
gönlümüzde birlik içinde bir Avrupa yatmaktadır. Nitekim sadece
Türkiye’ye yararlı olmayacak bu süreçten Almanya ve Avrupa da kültürel
ve ekonomik açıdan faydalanacaktır" şeklinde ortak bir değerlendirme
yaptı.
Günter Verheugen da, Türkiye’nin AB’ye muhtemel üyeliği ile ilgili
olarak yapılan tartışmalarda siyasi nedenlerin daha ağır bastığı ve
katılımın ekonomik getirilerinin "hafife alındığını", Türkiye’nin
"muazzam ve henüz tamamen keşfedilmemiş" ekonomik potansiyelinin Avrupa
ekonomisinin rekabet gücünü geliştireceğini vurguladı.

Haberin Devamı

TÜSİAD BAŞKANI YALÇINDAĞ: TÜRKLER VE AVRUPALILAR ORTAK TUTKULARI PAYLAŞIYOR

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ ise ekteki
değerlendirmesinde, Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinin Avrupa’nın
kendisini nasıl algıladığı sorusunu da beraberinde getirdiğine işaret
ederek, şunları kaydetti:
"Türk halkı için sorunun gayet basit bir cevabı bulunmaktadır; biz
Avrupalıyız ve AB’nin de bir parçası olmayı arzulamaktayız. Türkiye tüm
Avrupa organizasyonlarının ve NATO’nun bir üyesidir. AB ve Almanya, en
önemli ticari ortaklarımızdır. AB vatandaşları ve Türkler, futboldan
güzel yemeklere kadar birçok ortak tutkuyu paylaşmaktadırlar. Öte
yandan, Türkiye’nin Birliğe katılımının stratejik ve ekonomik faydaları
da bulunmaktadır. Nitekim genç ve dinamik nüfusu, ihracata dayalı
ekonomisi ve hızla gelişen bilgi teknolojileri toplumu ile Türkiye,
AB’nin iç pazarını daha da büyütecek ve Avrupa’nın küresel rekabet
gücünü artıracaktır. Türkiye AB’nin enerji tedariki için vazgeçilmez bir
ortaktır. AB’nin bir parçası oluncaya kadar hem Türkiye’nin hem de
AB’nin gerçekleştirmesi gereken reformlar bulunmaktadır."
Katılım müzakereleri aracılığı ile reform süreci ivme kazanan Türkiye’de
yasal çerçeve koşullarının uyumlaştırılması sürecinin önemli bir
bölümünün neredeyse tamamlandığını ifade eden Yalçındağ, "Biz bu yolda
ilerlemeye devam edeceğiz. ’Modern Türkiye Girişimi’, Türkiye’nin AB’ye
katılımının her iki taraf için ekonomik açıdan mantıklı, siyasi açıdan
doğru ve toplumsal açıdan zenginleştirici bir süreç olduğuna
inanmaktadır. ’Modern Türkiye Girişimi’, Türkiye’nin AB üyeliğini
desteklemektedir. Kamuoyunun iyi tanıdığı birkaç Alman yurttaşına
’Türkiye neden Avrupa’ya aittir’ sorusunu yönelttik. Yanıtlar, ön
yargıların ardında sadece yararların olduğunu ortaya çıkardı" görüşünü
dile getirdi.

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler