Ekonomi Göreceklerimiz gördüklerimizden daha kötü olabilir

Göreceklerimiz gördüklerimizden daha kötü olabilir

10.01.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:

2000-2005 yılları arasında FED’de (ABD Merkez Bankası) iktisatçı olarak çalışan, Doç. Dr. Selva Demiralp, 2005’te Türkiye’ye geri dönerek Koç Üniversitesi’nde ders vermeye başladı.

Göreceklerimiz  gördüklerimizden daha kötü olabilir

Araştırmalarıyla gerek dünyada gerek Türkiye’de iktisat dalında önemli yayınların altına imza atan Demiralp, 2004’te Merkez Bankası’ndan ‘genç iktisatçı’ ödülü, 2008’de TÜBİTAK’tan ‘bilim-teşvik’ ödülü aldı. Demiralp ile Koç Üniversitesi’ne eğitimci seçmek amacıyla yapacağı üç haftalık ABD seyahati öncesi global krizi, Türkiye’ye olası etkilerini ve FED dönemini konuştuk

Global kriz bütün dünyayı etkiledi. Türkiye için ne bekliyorsunuz?
Bence kriz bizi şu şekilde etkileyecek. ABD ve Avrupa’dan gelen talebin azalması, likiditenin çekilmesi, cari açığı fonlamamazın zorlaşması, buna bağlı olarak TL’nin değer kaybetmesi ve bankaların kredi bulamayanca birbirlerine vermede zorlanacak olmaları, güvensizliğin oluşması.
Bazı konularda yapabileceğimiz bir şey yok. Dıştan geliyor. Talep kesilince ‘Hadi alın’ diyecek durumumuz yok. Yapabileceğimiz tek şey güvensizlik ortamını kaldırmak. Kriz tüm dünyayı etkileyecek. Bizim şansımız mortgage krizinden etkilenmememiz. Ama talebin etkisini hissediyoruz. Kriz Avrupa’ya sıçradığında daha etkili hissedeceğiz. Daha gelmedi ki geçsin. Avrupa bile tam olarak hissetmedi. Göreceklerimiz gördüklerimizden kötü olacak gibi geliyor.

Haberin Devamı

Biteceğine yönelik bir gelişme var mı?
Henüz yok bir veri. Olumlu bir sinyal yok. Ama en sonunda dibe vuracak mutlaka.

Krizle ilgili Başbakan’ın ‘Teğet geçti, psikolojik’ şeklinde açıklamaları oldu...
Başbakan’ın bu konuşmaları aslında psikolojik destek. Ama sadece bunları söylemek yetmiyor. Keşke bunları destekleyecek rakamları ortaya koyarak, ‘Bakın biz de şunları yapıyoruz, merak etmeyin biz herkesin üstündeyiz, hakimiz’ denilseydi.
Merkez Bankası kendi para politikasını söyleyecek. Mali politikanın başında ise Başbakan var. Tabii ekonomiden sorumlu bakan da söyleyebilir ama mademki Başbakan bu kadar işin içinde ve kendi işi olduğunu düşünüyor, bu güvensizliğin o bu demeçlere gideceğini zannediyor... Tamam bunun bir anlamı var ama diğerlerini de Başbakan söylese çok etkili olurdu.


FED’de iktisatçı olmak rüyalarımın mesleğiydi

Haberin Devamı

FED’de çalışmaya ne zaman başladınız?
Greenspan döneminde. Piyasaların tam yükseliş dönemiydi, 2000’de girdim. 5 yıl FED’te çalıştım. Rüyalarımın mesleğiydi. Doktora tezim “Merkez bankaları piyasaları nasıl manipüle eder” idi. Piyasaların içine girerek görmek çok iyi oldu.

Neden döndünüz?
Kalıcı olmayı düşünmüyordum. Benim için uzun dönemli bir plan değildi. 5 yılın ardından ‘yeterli’ dedim, döndüm. Türkçe konuşmayı ve ailemi de özlemiştim.

Greenspan’le çalıştınız. Bernanke ile karşılaştırdığınızda neler söylersiniz?
Greenspan, fikirlerini empoze eden bir isim. Bu onun karizmasından geliyor. Şu anki işleyiş ‘çok demokratik’ deniyor. Ama Bernanke çok şanssız dönemde geldi.

Göreceklerimiz  gördüklerimizden daha kötü olabilir
Bazı çevreler krizi ‘Greenspan’in öngörüsüzlüğü’ne bağlıyor...
Tam olarak görmeme durumu yok. Greenspan, “Balon yok ama bazı eyaletlerde köpük var” demişti. Bu balonu Greenspan söndürseydi, kriz belki daha küçük boyutta yaşanacaktı. Patlatsaydı krizin önü az da olsa alınırdı. O dönemde FED bu boyutlarda bir kriz beklemiyordu. Ama ipoteğe dayalı menkul kıymet senetlerinin etkisi hiç kimsenin aklına hayaline gelmeyecek bir şeydi. Kriz finansal reformla sonuçlanacak. FED çok işin içinde. FED neredeyse sosyalist bir sisteme dönüştü gibi.

Haberin Devamı

ABD ve sosyalizm vurgusu...
Şu anda başka kurtuluş çaresi göremediler. FED işin içine çok girdi ama en kısa sürede geri çekileceklerdir. Çünkü Amerikan filozofisiyle çarpışan bir durum bu.


Başıboş ekonomi yavaşlamaya yol açtı
Türkiye’de kriz tamamen dışsal mı?
Krizden bağımsız yavaşalama eğilimine girdik. 2001’den gelen politikalar bizi 2006’ya getirdi. Yerine bir şey konmadı. Başıboş bir ekonomi olunca da hemen bunun etkileri görünüyor. Yavaşlama hemen kendini gösteriyor. Yeni program gerekli. ‘IMF var, disiplin sağlar’ diyoruz. Ama ideali bizim kendimizin yapması. Şeffaflık çok önemli. Hükümetin niyetini anlasak. Dıştan bakınca resesyona giren bir ülke ve sıkılaştırılmış maliye politikası görüyoruz. Ne yaptıklarını, dertlerini anlayamıyoruz.

Krizden çıkış için ne yapılabilir?

Vergi reformu uygulanabilir. KDV?çok yüksek ve adaletsiz bir vergi. KDV indirilebilir, gelir vergisi artırılabilir. Maliyetli ama dengeleyebiliriz. ‘KDV artsın deniliyor’... KDV artarsa çok acımasız olur bu.



Maliye politikası şeffaf değil


Türkiye’de uygulanan ekonomi politikalarını nasıl görüyorsunuz?
Para politikası son derece şeffaf ama maliye politikasında böyle bir şeffaflık yok. Hükümet diyor ki, ‘biraz gevşeteceğiz.’ Ama nereden, ne kadar sürecek, ne zaman bitecek, bilinmiyor. Bu bir risk. Kamuda yatırım kısılırsa pek güzel olmayacak. Tabii ABD gibi açamayacağız biz bütçemizi. O kadar para yok. Borç alsak faiz yükselecek, geri de tepecek.

Haberin Devamı

IMF ile anlaşma iyi olur mu?
O başka bir bilmece. Anlaşılırsa ne çıkar, tam olarak bilmiyoruz. Ama hakikaten IMF bize kemer sıkma politikası tavsiye ederse hiç güzel olmayacak. Keşke hükümet krizin başında bir ekonomi politakası açıklasaydı. Belki hiç IMF’ye gerek kalmayacaktı. Şimdi ise “IMF hiç yoktan iyidir” diyebiliriz.


Serdengeçti karizmatikti
Şimdiki başkan Durmuş Yılmaz’ın seçiminde, ardından faiz indirimlerinde Merkez Bankası’nın bağımsızlığı çok tartışıldı. FED deneyimiyle bakarsanız...
FED çok daha bağımsız bize göre. Greenspan hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler tarafından atandı. Gücünü ve karizmasını görüp ‘devam edelim’ dediler. Biz de bu olmadı. Süreyya Serdengeçti harika işler çıkardı. Çünkü o yüksek enflasyonlardan, enflasyon hedeflemesine geçiş, bunu halka anlatış, gerçekten bence Greenspan’le kıyaslanabilir. Karizmatik, dediğim dedik bir liderdi. Bunun ötesinde Türkiye’de bağımsız değil Merkez Bankası o kadar. Ama amaç bağımsızlığı yok. Hükümete geliyorlar. FED’in ekonomik bağımsızlığı var, portfolyösü var. Türkiye’de ekonomik bağımsızılık yok, politik bağımsızlığımız çok fazla değil.


Türkiye’ye geri dönüş için akademik izin olsun

Haberin Devamı

TÜBİTAK töreninde Cumhurbaşkanı Gül, yurtdışında çalışan bilim insanlarımıza ‘dönün’ demenin kolaycılık olacağını belirtti. Ne düşünüyorsunuz?
Türkiye’ye dönme kararı yaşam standartları ve araştırma imkânları açısından fedakarlık gerektiriyor. Araştırma imkânlarını yükseltilip, finansal destek sağlanmalı. Türkiye’deki akademisyenlerin yurtdışına gidip birkaç ay kalmalarının sağlanması da bu dönüş için önemli bir başlangıç olabilir.


Selva Demiralp kimdir?
1973’te İstanbul’da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi İktisat bölümünü bitirdikten sonra, 1995’te Kalifoniya Üniversitesi’nde doktora yaptı. FED’de 5 yıl çalıştı. 2005’te Koç Üniversitesi’nde İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde görev yapmaya başladı. Doçentlik derecesini 2008’de makroekonomi alanında aldı. İktisat dalında dünyanın saygın bilimsel dergilerinde makaleleri bulunan Demiralp, 2004’te Merkez Bankası tarafından verilen ‘Genç İktisatçı’ ödülüne layık görüldü. 2008’de Türkiye Bilimler Akademisi tarafından ‘Seçkin Genç Bilimci Ödülünü’ aldı. Geçtiğimiz günlerde de ‘uluslararası düzeyde üstün nitelikli çalışmaları’ nedeniyle TÜBİTAK’tan ‘teşvik ödülü’ aldı.