EkonomiGüneydoğulu ve Çek kadını ayrı sutyenlerle yakaladı

Güneydoğulu ve Çek kadını ayrı sutyenlerle yakaladı

02.07.2008 - 00:13 | Son Güncellenme:

‘Çin’in yolu pek bilinmezken’ bu ülkede fabrika kuran Akkohen, farklı coğrafyaların taleplerini doğru çözümledi, iç giyimde söz sahibi oldu

Güneydoğulu ve Çek kadını ayrı sutyenlerle yakaladı

İç giyim dünyasının duayen ismi Nedim Akkohen ticari yaşamını şu sözlerle özetliyor: “Herkes gider Mersin’e, biz gideriz tersine...”
Akkohen, Mersin derken Çin’i kastediyor. Çünkü 1995’te Çin’in yolu pek bilinmezken orada fabrika kurup üretime geçmiş. Şimdi, hemen herkesin Çin yollarına düştüğü bir dönemde ise Çin’den çıkıp üretimi Türkiye’ye geri taşımış. Hızla değişen talebe ‘nokta atışı’yla cevap vermek isteyen Akkohen, her ülke ve her bölgenin ihtiyacına uygun iç giyim üretmeye başlamış. Akkohen bunun için de sokak sokak araştırma yapmış: Güneydoğu’da beyaz ve büyük, Çeklerde dolgulu, Karadeniz’de Rus etkisiyle fantezi, Ortadoğu’da içi boş fantezi, Hollanda’da battal boy sutyen favori...
Akkohen’in ticari yaşamı Tahtakale’de başlamış. Babasının kırtasiyeci dükkânında ilk faturayı 12 yaşında kesmiş. Saint Benoit’da okuyup Viyana’da tekstil eğitimi görse de, “Bana ‘Eğitimin ne?’ denince, ‘Tahtakale’ derim. Orada ticareti çok iyi öğrendim” diyor.

Haberin Devamı

‘Çamaşır devrimi yaptık’
Akkohen, Özal döneminde ithalatın serbestleşmesiyle tekstile girmiş. Modası kolay değişmediği ve yaz kış giyildiği için iç giyimde karar kılmış. 1983’te Türkiye’nin ilk iç giyim ithalatını yapan isim olmuş. Şöyle anlatıyor:
“O yıllarda Türkiye’de iç giyim çok ilkeldi. Millet, ‘Nasılsa görünmüyor. Ucuzu olsun’ derdi. Biz iyi bir iç giyimin insanın özgüvenini doğrudan etkilediği fikrini oturttuk. TV’de ‘İçimizdekiler’ diye iç giyimi anlatan bir program bile yaptık.”
Akkohen yüzde 50 ortağı olduğu bir firmayla dünyanın o zamanlar en ünlü iç giyim markalarından Amerikan Warner’dan lisans almış. İthalatla başlayıp sonra da üretime geçtiklerini anlatan Akkohen şunları söylüyor:
“İç giyim adına çok önemli sırları Warner’dan öğrendim. Çin’den de ucuz çamaşır getiriyorduk. 1994’te yeniden yapılanan Warner ortaklığı bitirdi. Ben de ortağımdan ayrıldım. Mal aldığımız Çinliler bana geldi. Bizim teknolojide akılları kalmış. Ortaklık teklif ettiler. O zaman Çin gündemde pek yoktu. ‘Fabrikaya devlet teşviki alırız’ deyince gözüm açıldı. Mozaik Tekstil’i kurdum. Warner’dan öğrendiğim bilgileri sermaye yaparak 1995’te Çin’e girdim. Üretime geçtik.”

Haberin Devamı

Çin’den Çağlayan’a indi
Çin’de çok iyi üretim rakamlarına ulaşmışlar. Bu arada Akkohen kendi deyimiyle ‘Türkiye’nin iç giyim borasası’nı da elinde tutmaya başlamış. Akkohen, “İç giyimde kalite ve fiyat konusunda düzeltmeye yol açtım. Bütün üreticiler benim fiyatlarımı takip etmek zorundaydı” diyor.
Çin’deki fabrika, müşterilerin hızla değişen isteklerini karşılamakta zorlanınca üretim rotasını Türkiye’ye çevirdiklerini belirten Akkohen şöyle anlatıyor:
“Ocak 2007’de Çağlayan’da üretime başladım. Çin’deki ortaklığı sene sonunda bitiyoruz. Cazibesi kalmadı. Çin’de senede 2 milyon parça üretiyorduk. Burada ayda 25 - 30 bin parçadayız. Aylık 50 - 60 bin adede çıkınca katmadeğer Çin’e eşit olacak.”

 

Güneydoğu’ya büyük, Karadeniz’e fantezi sutyen!

Güneydoğulu ve Çek kadını ayrı sutyenlerle yakaladı

Nedim Akkohen işleri yavaş yavaş oğlu Ralfi ve kızı Fiona’ya bırakmaya hazırlanıyor. Üretimi Türkiye’ye geri taşıyınca yepyeni bir anlayış ortaya koyduklarını belirten Ralfi Akkohen şunları anlatıyor:
“Laura Baresse artık çok modelli ve özel mal üreten bir marka. Her bölgeyi ayrı ayrı ele alıyoruz. Güneydoğu’da daha çok büyük beden sutyen talep ediliyor. Beyaz renk ön planda. Karadeniz’de fantezi ve dolgulu sütyen çok satıyor. Ege’de straplez ve dolgulu sporcu sutyenleri çok talep görüyor.”
Nokta atışıyla İran’dan İngiltere’ye çok çeşitli ülkelere uzandıklarını belirten Ralfi Akkohen, “İhtiyaçları anlamak için sokak sokak geziyoruz. Ortadoğu’da büyük beden, fantezi, içi boş, yani süngersiz sutyen gidiyor. Çek Cumhuriyeti’nde kadınlar zayıf, dolgulu ve fantezi ürünlere ağırlık veriyoruz. Hollanda’da kadınlar iri yapılı, sütyenlerimiz büyükten başlıyor ve battal boya kadar gidiyor.”

Haberin Devamı


‘Erkek haftada bir değiştiriyor, hiç girmedik’
Akkohen’in kızı Fiona Akkohen Penso, iç çamaşırın bir bilim dalı olduğunu belirterek şunları söylüyor:
“Bizim için çamaşırın birinci özelliği görsellik değil, rahatlık. Mesela ben hamileyken rahat iç giyimin eksikliğini keşfettim. Hemen üretime geçtik. Şimdi eczanelerle görüşüyoruz. Oralarda bile satılacak. Kadınlar için kolunu kaldırınca sutyenin fırlaması en kötü tecrübe.
O yüzden yoga, pilates yaparken giymek için sporcu sutyenlerini geliştirdik. Erkeğe az önem vermeye 1988’de karar verdik.
Bir araştırma yaptık. Erkeklerin 7 günde bir iç giyim değiştirdiğini görünce erkeği bırakalım dedik. Hem erkeklere çamaşırı annesi ya da eşi alıyor. Özellikle eşler kendine iç giyim alırken alırken kocasına ucuzunu alıyor.”

Haberin Devamı

 

milliyetkobi.com’da ne var?
-  Döner mi hamburger mi sorununa Türk çözümü
-  Ortak kablosuz ağları güvenli kullanmanın ipuçları
-  AB sertifikası tamam, sıra iş kurmada
-  Kapısına kilit vuran işyeri sayısı arttı
- Çalışanları anlamak

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler