Ekonomi Hasta adam yok, gümbür gümbür gelen Türkiye var

Hasta adam yok, gümbür gümbür gelen Türkiye var

13.11.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Erdoğan, hasta adam olarak nitelenen Türkiye’nin geride kaldığını belirterek, kredi notu kuruluşlarına yönelik olarak, “İsteseniz de istemeseniz de Türkiye gümbür gümbür geliyor” mesajını verdi

Hasta adam yok, gümbür gümbür gelen Türkiye var

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ekonomik gelişmelerden bahsederken artık hasta adam olarak nitelenen bir Türkiye’nin geride kaldığını belirtti. Erdoğan, “Bir kredi kuruluşuna uluslararası kredi kuruluşları toplantısında söyledim; ‘Siyasi kararlar veriyorsunuz, ideolojik davranıyorsunuz. Borç batağında yüzen, borçlarını ödeyemeyen ülkelere hâlâ kredi notunu yükseltirken Türkiye’yi durağana alıyorsunuz. Türkiye’ye haksızlık yapıyorsunuz. Ama isteseniz de istemeseniz de Türkiye gümbür gümbür geliyor’ dedim” diye konuştu.
Erdoğan, dün Rize’de Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nin 2012-2013 akademik yıl açılış törenindeki konuşmasında ekonomik gelişmelere ilişkin olarak şu mesajları verdi:

Haberin Devamı

HASTA ADAM YOK
Bugün, 10 yıl öncesine göre çok farklı bir Türkiye var. Artık dünyada ’hasta adam’ olarak telakki edilen, komşumuzda olduğu gibi, bazı batı ülkelerinde olduğu gibi bir ülke yok. Artık 9 ay vade ile kredi bulamayan bir Türkiye yok. Şimdi artık 20, 30, 40 yıl vade ile ve çok düşük faizle rahat rahat kredi bulabilen bir Türkiye var. Çünkü dünyada kredibilitesi yüksek bir Türkiye var şimdi. Hep söylüyorum IMF’den göreve geldiğimizde 23.5 milyar dolar borçla devraldık ama şimdi 1,3 milyar dolar borç var. Nisan ayında sıfırlıyoruz ve şimdi biz o IMF’ye 5 milyar dolar şu anda borç veriyoruz.

‘ENFLASYON PATLAR’ DEDİLER
Biz 6 sıfır attık ve sıfırları attığımız zaman ‘enflasyon patlar, çatlar’ diyenler, Türkiye’nin en çok satan gazetelerinde köşe yazısı yazanlar şimdi kurmuşlar böyle bir gazete ve bu gazetede ne kadar öyle affedersiniz haddi tecavüz edenler varsa orada toplanmışlar, birarada ve farklı şekilde kendisini itham edenler, biz 6 sıfırı attığımız zaman enflasyonun yüzde 30’dan tek haneli rakama geldiğini dahi görmek istemediler. Bir kurşun kalemi 1 santimetre kalıncaya kadar kullanan, ekmeğin içini silgi yapan bir topluluktan, hamdolsun artık bu günlere geldik. O dönemler geride kaldı.

Haberin Devamı

İDEOLOJİK DAVRANIYORLAR
Fitch, 18 yıl bizim kredi notumuzla oynamadı, artırmadı. Ama şimdi artırdı ve yatırım yapılabilir bir ülke olarak Türkiye’yi ilan etti. Bakın çok enteresan; bir başka kredi kuruluşu, ismini vermeyeceğim, çünkü bir uluslararası kredi kuruluşları toplantısında söyledim, o da karşımda duruyor, ‘Siyasi kararlar veriyorsunuz, ideolojik davranıyorsunuz’ dedim. ‘Borç batağında yüzen, borçlarını ödeyemeyen ülkelere hâlâ kredi notunu yükseltirken Türkiye’yi durağana alıyorsunuz’ dedim, Türkiye’ye haksızlık yapıyorsunuz’ dedim.

30 MİLYON DOLAR TAZMİNATA MAHKUM OLDU
‘Ama isteseniz de istemeseniz de Türkiye gümbür gümbür geliyor’ dedim. Şimdi o kredi kuruluşu mahkemeye düştü ve 30 milyon dolar tazminata mahkum oldu. Niye? İdeolojik davrandığı için. Çünkü hak etmedikleri halde bazı ülkelerin kredi notlarını yükselterek dünyayı aldattılar. Naylon bordrolar hazırladılar ama Türkiye’nin naylon değildi. Biz ölçtük, biçtik, doğrusunu yaptık. Şu anda Maastricht kriterlerinde biz AB üyesi ülkelerin birçoğunun çok çok önündeyiz.

TUVALETE GİTMENİN BEDELİ 1 MİLYON OLMUŞTU
Göreve geldiğimiz günden bu yana ekonomi hızla iyiye gitti. Göreve geldiğimiz zaman bizim kamu net borç stokumuz yüzde 73’tü ama şimdi 38-39’lara düştü. Bakın nereden nereye. Devletin borçlanma faizi yüzde 63’tü ama şimdi yüzde 6.5’a düştü. Bu aradaki fark benim vatandaşımın cebinde kalıyor şimdi ama bundan önce maalesef bu borcu dahi ödemenin ağırlığı, zorluğu altında yatıyordu ve halkı karşılıksız para basmak suretiyle kandırıyorlardı. Onun için de 1’in yanına durmadan sıfır ekliyorlardı. Akşam yat bir sıfır, sabah kalk bir sıfır. Çok da enteresan, tuvalete gitmenin bedeli 1 milyon olmuştu. Halbuki eskiden zengine milyoner denirdi. Yani tuvalete gitmek zengin olmanın bedeliydi.