Ekonomi İnsanların güvenini zedeleme!

İnsanların güvenini zedeleme!

28.04.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:

Çalışan deneyimi ve kurum kültürü danışmanı Meltem Kalender, "Hayatın belli dönemlerinde bir çoğumuz dengeyi kaybedebiliyoruz. Önemli olan bunun farkında olmak" diyor

İnsanların güvenini zedeleme

Meltem Kalender Öztürk, bir insan kaynakları profesyoneli. Hayatta en önem verdiği konu, kişisel vizyon oluşturmak. Kendi kişisel vizyonu için iki önemli dönüm noktası olmuş, öğretmen olan anne ve babası ile gönüllü olarak çalışma fırsatı bulduğu AIESEC. Kişisel vizyon oluşturmak için de önerileri var: “Ne istediğini belirle ve hayallerini oluştur.” Turkcell’de en genç direktör olarak 17 yıl çalıştıktan sonra sektör değiştiren Meltem Kalender Öztürk için başarının merkezinde denge var. Fiziksel-zihinsel-duygusal ve ruhsal denge.

Haberin Devamı

- Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

1974 yılında öğretmen bir anne babanın üç çocuğundan biri olarak Almus’un Leveke köyünde doğdum. Doğduğum köy, öğretmenlerine çok değer veren bir köydü. Annem çok sevilen bir öğretmendi, anneannem de aynı köyde öğretmenlik yapmıştı. Babam da o okulun müdürüydü. Babam birçok öğretmen gibi ek işler yapıyordu. Arıcılık bunlardan biriydi.

O nedenle yazın kovanlarımız yaylada olurdu, biz de çadırda kalırdık ve arılarımızın yayladaki çiçeklerden o petekleri dolduruşunu büyük bir hayranlıkla izlerdim. Üretmeyi ve çok çalışmayı sevmemde bu deneyimin de etkisi olduğunu düşünüyorum. Marmara İşletme mezunuyum. 22 yıllık kurumsal hayatımın önemli bir bölümü, 17 yıl Turkcell’de çalıştım. Oradaki son görevim Turkcell Grup İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısıydı. Ardından iki buçuk yıl Sütaş Grup’ta İnsan Kaynakları Başkanı olarak çalıştım. 2017 yılında bir süreliğine Los Angeles’a taşındık. Benim için gerçekten yenilendiğim, öğrendiğim, kendimle ve çocuklarımla bolca zaman geçirdiğim bir dönem oldu. 2018 yılında döndüm, şu anda çalışan deneyimi ve kurum kültürü üzerine danışmanlık yapıyorum.

Haberin Devamı

- Sizi lider ya da kişi olarak değiştiren, olgunlaştıran, buymuş dedirten bir başarısızlık anınız var mı?

İş hayatımın ilk yıllarında olmuştu. Bir eğitimde gruptaki bir arkadaşımızla ilgili eleştirel bir diyaloğun parçası olmuştum. Daha sonra o arkadaşımızın bizim tüm konuşmalarımızı duyduğunu farkettik. Benim açımdan hayatımda en çok utandığım andır. Ama o hatanın benim İK kariyerimde bugünlere gelmeme mutlaka etkisi oldu çünkü insanların güvenini zedelememek için bir daha hiç taviz vermedim.

Yeteneklerini keşfet

- Sektörünüze girecek bir girişimci ve yeni mezuna önerileriniz nelerdir?

İnsanın yapabilecekleri ile ilgili önündeki en büyük engel ya da en önemli destek kendisi. Buna tüm kalbimle inanıyorum. Birinci aşama ne istediğini belirlemek, hayallerini oluşturmak. Bu o kadar da kolay değil çünkü hayal etmek kelimesi bazen yanıltıcı olabiliyor. Kendini tanımak, yeteneklerini keşfetmek, bunu yapmak istediğin şey ile uyumlandırmak ve o yeteneklerini kullanmak. Böylece güçlü alanlarını daha da geliştirerek seni mutlu edecek hedefe ulaşmak. Aslında bu ciddi bir kişisel vizyon çalışması. Ardından sıra onlara tutkuyla sarılmaya geliyor. Hayatımızın direksiyonunda biz varız. Biz hayallerimize ne kadar tutkuyla bağlanırsak bunun çevreye verdiği inanç artar ve bize enerji olarak döner. Böylece bu yolculukta kendimizi yalnız hissetmeyiz. Tutkuyu yaratan ise gerçekten istediğin şeyi bulmak ve ona sarılmak. Hayat güller ve dikenlerle dolu.

Haberin Devamı

Erkenci ve enerjik

- Bir gününüz nasıl geçiyor? Gün kaçta başlıyor, kaçta bitiriyorsunuz işi?

Güne her zaman erken başlarım bunu da seviyorum. Çok daha üretken ve enerjik oluyorum. Şu anda da 7:15 gibi güne başlıyorum akşam 11 gibi de çoğunlukla bitiriyorum.

- Çocuklarınıza ne kadar vakit ayırıyorsunuz?

İkiz oğullarım var, şu an 11 yaşındalar. Özellikle yurtdışında tamamen onlara konsantre oldum ve gerçekten ilişkimiz çok güçlendi, şimdi de daha fazla yanlarında olmaya özen gösteriyorum, akşamları ödevlerine yardım edebiliyorum. Ya da haftasonları hep birlikte programlar yapıyoruz. Danışmanlık tarafındaki en önemli lüksüm de yazın çalışmaya ara vererek 1-2 ay tamamen onlarla birlikte olabilmek.

Haberin Devamı

Ayar kaçmamalı

- Eşimi ihmal ediyorum tasasında olanlara ne önerirsiniz?

Başarının merkezinde denge var. Fiziksel-zihinsel-duygusal ve ruhsal denge. Önce kendimizi ihmal etmemeyi öğrenmeliyiz. Sonra da en yakınımızdakileri... Hayatın belli dönemlerinde bir çoğumuz dengeyi kaybedebiliyoruz. Önemli olan bunun farkında olmak ve hep aynı ağırlık noktasında kalmamak. Enerjimizi sonuna kadar işimize verip eve geldiğimizde en sevdiklerimize tolerans ya da ilgi gösteremiyoruz çünkü nazımız onlara geçiyor. Ancak burada ayar kaçarsa işte o zaman sevdikleriniz inciniyor, siz de vicdan azabı çekiyorsunuz.

- Hedeflerinizi nasıl koyarsınız?

Şu an kendi adıma bir geçiş sürecindeyim. Hayat felsefem iz bırakmak. Net bir zaman şu an koymadım ancak bu meslekteki kişilere ilham vermesi için deneyimlerimin olduğu bir İK kitabı düşünüyorum. Bir de doğduğum köyde seyyar yaz okulları yapma hayalim var.

Haberin Devamı

‘Kahramanım annem’

- İşte kilitlendiğinizi hissettiğinizde ne yaparsınız?

İç sesimi duymaya çalışırım. Ve en yakın olduğum kişilerle konuşurum.

- Çantanızda olmazsa olmaz ne var?

Adımın yazılı olduğu çok sevdiğim kalemim ve telefonum.

- Sabah çay mı, kahve mi?

Tüm gün çay.

- Gizli kahramanız kim?

Rahmetli annem. Hayata pozitif bakış açısı ve insan severliği...

- 20 yaşına dönseydiniz neyi farklı yapardınız?

Yabancı dil konusunda kendimi çok daha güçlendirir, birkaç dil öğrenirdim.

İnsanların güvenini zedeleme
BinYaprak nedir?

Kız kardeşim! Biz çalışma hayatında birbirimize destek olmak için BinYaprak’ta hep bir arada olan kadınlarız. Dijital işte kız kardeşlik networküyüz. İlham veren İlk Yapraklarımız, bize destek olan İlham Veren Şirketlerimiz, aklımızdaki soruları cevaplayan ve cesaret veren kadınlarımız, kadının iş hayatında yükselmesi için ben de varım diyen erkeklerimiz ile 10 bin üyelik ‘ilham ve destek’ platformuyuz. Hikayenin ve tecrübenin biricik olduğuna inanıyor ve seni çok merak ediyoruz!