Konferansın yıldızı ‘sarı sınıf’ ve gençler

Lütfi Kırdar Kongre Sarayı sabah hayatında hiç görmediği kadar çeşitli bir kalabalıkla doldu. Versace çantalı, ince topuklu ayakkabılarıyla dolaşan iş kadınlarından, sabah ilk bulduğunu giyip gelmiş darmadağın saçlı teknoloji meraklılarına; davetli ya da meraklı olup olmadığı pek anlaşılamayan memurlardan, en fazla 16 yaşındaki lise öğrencilerine kadar her çeşit insan vardı.
İnsanlar salona girerken verdikleri paraya göre, sahneye farklı uzaklıklardaki sarı, yeşil ve kırmızı alanlara ayrıldı. En uzakta çoğunluğu öğrenci olan “sarılar” vardı. Konferansın başlama saatinde hazır bekleyen tek grup onlardı. Yeşil kesim profesyonellerle doldu, en öndeki kırmızı bölümde ise “ağır“ isimler yerini aldı. Ama ışıklar söner sönmez telefonlar açıldı ve tüm sınırlar kalktı.

Sosyal medya yön verdi
İstanbul’da konuşmacının yüzüne bakmak yerine telefonuyla oynamanın bu kadar normal karşılandığı bir toplantı daha yapılmamıştır. Konferans boyunca herkes #ymd2011 etiketiyle twitter’da bilgi paylaştı, yorum yazdı, hatta konferansa yön verdi. İlk konuşmacı Jimmy Wales’in sunumundan sonra sarı sınıfta oturanla soru hakkı verilmemesine twitter’da isyan edilince moderatör ikinci konuşmacıdan itibaren gençlere pozitif ayrımcılık yaptı.
İyi ki de öyle oldu. Zira gün boyu kimse balkonda oturan, kimileri henüz ergenlik çağında olan delikanlılar ve genç kızlar kadar akıllı sorular sormadı. Tam bir özgüvenle, konuya en ince detayına kadar hakim oldukları her hallerinden belli, mükemmel bir İngilizce ile sorularını sordu. Kendilerine sıra gelmeyince gerektiğinde hep bir ağızdan bağırarak haklarını aradı. Yeni medyanın asıl sahipleri ve liderleri olduklarını gösterdiler.
Günün en çok güldüren anlarından biri Silikon Vadisi’nin melek yatırımcılarından Tim Draper’ın video konferansla yaptığı konuşmadan sonra geldi. Draper konuşmasının başında ve sonunda babasının kitabını ve kızının blogunu tanıttı. Onun bu tavrına ve girişimcilik ruhuna uygun olarak bir işadamı kalkıp Draper’ı şirketinin iş planını incelemeye ikna etti.

Hipnotize olmuş gibi...
Öğlen arasında açık büfenin önündeki anlamsız kuyrukları aşmaya çalışanlar Lütfi Kırdar’ın merdivenlerine ve duvar diplerine sinerek yemek yedi. Her köşe başında “Abi biz de böyle bir fikir bulmalıyız! Ama ne?” sohbetleri yapılıyordu. Konferanstakilerin halet-i ruhiyesini anlamanız için şöyle söyleyeyim... Twitter’da #ymd2011 etiketiyle en çok retweet edilen cümle Alibaba.com’un başkan yardımcısının “Genç mezunlar iş aramayacak, kendilerine iş yaratacak” sözleri oldu.
Akşamüstü sahne alan konuşmacılar “Julian Assange’dan önceki isim” olmaktan kurtulamadı. Saat 16.45’e yaklaşırken salonda kalabalık iyice arttı. Gerilim yükseldi. Assange ekranda belirdiğinde Lütfi Kırdar’da bütün gün kimse için yükselmemiş bir alkış patladı. Birkaç dakika içinde herkes internete Assange’ın alıntı yaptığı “Gerçek kaburgalarınızı kıracak kadar güçlüdür” cümlesini yazıyordu. Salon hipnotize olmuş gibi Assange’ı dinledi. En iyi sorular yine sarı sınıftaki gençlerden geldi!