Ekonomi Lüleburgaz'da arsanın dönümü 3 milyar

Lüleburgaz'da arsanın dönümü 3 milyar

11.11.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Lüleburgaz'da arsanın dönümü 3 milyar

Lüleburgazda arsanın dönümü 3 milyar

Başta tekstil olmak üzere cam, un, ilaç, süt ve süt ürünleri gibi çok çeşitli sanayi türlerinin bulunduğu Lüleburgaz'da otoyol kıyısındaki fabrika arsalarının dönümü 3 milyar liradan satılırken, içeri bölgelerde bu fiyat 1 milyara iniyor

LÜLEBURGAZ, Trakya'daki sanayi üçgeninde en yeni merkez. Çorlu ve Çerkezköy gibi Tekirdağ'a değil, Kırklareli'ne bağlı. Tarihi eserler yönünden zengin bir ilçe. Düz bir bölgede olması ve doğal güzellikleriyle burası, sanayiden çok turizm merkezi olmaya yakışır diye düşünüyor insan.
Oysa, sanayiciler tarafından çoktan keşfedilmiş. Henüz, organize sanayi bölgesi yok. Kızılcıkdere mevkiinde bir organize bölge kurulması için yapılan başvurular henüz sonuca ulaşmamış. Ankara, 4 yıldır bu konuyu bekletiyor.Küçük çaplı iki sanayi sitesinde daha çok oto yan sanayi hakim. 80'e yakın büyük sanayi tesisi ise farklı yerlerde kurulu.
Yılda 9 trilyon lira vergi toplayan Kırklareli'ne bu vergilerin 6 trilyon lirası Lüleburgaz'dan gidiyor.
Türkiye'nin ilk sanayi kuruluşlarından Alpullu Şeker Fabrikası da burada. Lüleburgaz, çevre kirliliğini çok yoğun yaşıyor. Arıtma tesisi olan ve bunu çalıştıran fabrika sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. İlçe halkına göre kirliliklerin büyük bölümü Çerkezköy'den geliyor. Yine ilçe halkı, İstanbul'da çevre açısından sakıncalı bulunarak kapatıldığı öne sürülen Agrosan Tarım İlacı Fabrikası'nın kendi bölgelerine taşınmasından da şikayetçiler.

İlçe merkezinin canlılığı ve dinamizmi insanı etkiliyor. Lüleburgaz'da da öteki merkezlerde olduğu gibi yoğun inşaat yaşanıyor.
Yol kenarlarına konulan "satılık fabrika arsaları"nın dönümü 3 milyar liradan başlarken iç bölgelerde bu fiyatlar, 500 milyon ile 1 milyar liraya düşüyor.
60 bin civarındaki işçilerin kökeni başta Bulgaristan'dan gelen soydaşlara ve Doğu Karadeniz ile Doğu Anadolu bölgesinden gelenlere dayanıyor.
Lüleburgazlı, sanayileşirken tarım ve hayvancılıktan da vazgeçmemiş. Her köyde bir mandıra bulunuyor.
Yine Lüleburgazlı bol bol sanayi kuruluşu istiyor ama çevreyi kirleten, Ergene nehrine zehir akıtacak sanayi tesisi değil, çevre dostu ve özellikle de kuru sanayi istiyor.
Belediye Başkan Yardımcısı Cengiz Kızılay, bir soruna dikkat çekiyor. Büyük sanayi tesislerinin bulunduğu bölgelerin Büyükkarıştıran ve Muratlı belediyelerine bağlı olduğunu belirten Kızılay, "İşin yükünü biz çekiyoruz, çalışanlar bizde ikamet ediyor ama emlak ve çöp vergilerini onlar topluyor, bu haksızlık" diyor ve bu belediylerle koordinasyon istiyor.

Lüleburgaz Sanayi ve Ticaret Odası'nın kuruluşu, 1932'lere kadar uzanıyor. Alpullu Şeker Fabrikası'nın kurulmasıyla aynı tarihte neredeyse. 15 yıllık Başkan Naci Çarıkçı ve onun 24 yıllık genel sekreteri Belgin Canan, odaya üye sanayicilerin sorunlarına çözüm bulmaya çalışıyorlar.
Naci Çarıkçı, çevre kirliliğini en büyük sorun olarak görüyor. Ona göre sanayicilerin elektrik sıkıntısı bile çevreden sonra geliyor. Çarıkçı, ilginç bir önerisini şöyle açıklıyor:
"Fabrikaların çoğu ruhsatsız çalıştığı için arıtma tesisleri de çalışmıyor. Çevre açısından daha sıkı kontrol için fabrika ruhsat verme işi odalara bırakılmalı. Biz üyelerimizi bu konuda daha iyi denetleriz."

Lüleburgaz'da arıtma tesisi çalışan ve bu konuya örnek gösterilen iki kuruluş var. Birisi Ezacıbaşı, öbürü de Zorlu Brode. Eczacıbaşı İlaç Fabrikası'nın arıtma tesisi havuzunda balık bile besleniyor. Genel Müdür Yardımcısı Akın Dinçsoy, günlük 550 ton kapasiteli tesisin aylık işletme maliyeti 20 milyar liraya ulaştığını belirtirken, arıtılan suyla pancar yetiştirildiğini de söylüyor. Çevreye öteki işletmelerin neden önem vermediğini sorduğumuzda Dinçsoy, "Hükümetin önem vermediği ve denetlenmeyen bir konuya başkalarından ilgi beklemek hayal olur" yanıtını veriyor.

TEKİRDAĞ Valisi Zeki Şanal, bölgede sanayi ve tarımın her şeye rağmen dengede yürütüldüğünü belirtiyor. Hatta, "Bizde hem sanayi, hem tarım hem de turizm var" diyor. Halen 436 fabrikanın çalıştığını, 173 fabrikanın da yeni yapılacağını anlatan Vali Şanal, sanayi tesislerinin organize bölgelerde toplanmasından yana olduğunu söylüyor. Bu yolla sanayinin tarıma zarar vermekten kurtarılacağını da vurgulayan Şanal, çevre kirliliğinin önlenmesi için sıkı yaptırımlar gerektiğini belirtiyor.