Merkez dolara müdahale edebilir

Bu hafta Kıbrıs'ta 1 Mayıs'tan önce anlaşma umudunu fiyatlara yansıtacak olan piyasada aşırı iyimserliğin hakim olması ve sonbahardaki zirvede netleşecek olmasına karşın AB'den üyelik için müzakere tarihi alınacağı beklentisinin öne çıkarılması süpriz olmayacak. Kıbrıs'ın bütün olarak AB'ye üye olmasını sağlayacak görüşmeler 19 Şubat'ta Lefkoşa'da başlayacak.
Kıbrıs'ta müzakereler henüz yeni başlıyor olmasına karşın çözüm ihtimalini fiyatlayacak ve bunu AB beklentisiyle destekleyecek olan piyasada dolar ve faizde düşüş, borsadaki yükselişin ise devamı beklenebilir. İyimser ortamda, dolar kuru 1 milyon 300 binli seviyelerin altını test edebilir. Piyasaların 1 Mayıs tarihine Kıbrıs'ta çözümün sağlandığı bir sabahta uyanması durumunda dolar kuru izleyen günlerde 1 milyon 300 binli seviyelerin oldukça altındaki noktalara gerileyebilir. Ancak 1.300 bin seviyelerinin altındaki noktalara iniş Merkez Bankası'nın günlük döviz alım ihaleri yanında piyasaya yoğun şekilde doğrudan alım yönündeki müdahaleleriyle durabilir.

Güney onaylamazsa
Kıbrıs'la ilgili olarak şimdilik işler gerçekten yolunda. Ancak hiç risk yok mu? Lefkoşa'da Annan planı temelinde yürütülecek görüşmelerde, uzlaşılamayan noktalarda BM genel sekreteri devreye girecek ve boşlukları dolduracak. Nihai metin 1 Mayıs tarihinden önce iki tarafta da eşzamanlı olarak referanduma sunulacak. Eğer buraya kadar işler yolunda yürür ve iki halk da anlaşmayı onaylarsa 1 Mayıs tarihinde Kıbrıs bir bütün olarak AB'ye girecek. Bu taktirde piyasalar coşacaktır.
Fakat küçük bir ihtimal dahilinde de olsa müzakere takviminin herhangi bir yerinde tarafların uzlaşmazlığa düşmesi durumunda piyasalarda büyük çaplı dalgalanmalar yaşanabilir. Bu bir risk olarak piyasaların önünde bulunsa da müzakerelerin sonunda Annan'ın boşlukları dolduracak olması bu riskin gerçekleşme ihtimalini de azaltıyor. Sonrasındaki referandum aşamasında Güney Kıbrıs tarafından onay çıkmaz ise Türk tarafı üstüne düşeni yaptığı için Kıbrıs konusu AB ükelerinin, Türkiye'nin üyeliğine bakış açısını olumsuz yönde etkilemeyecektir.

Hazine rahat borçlanacak
Bu hafta Hazine'nin 6.4 katrilyon lira itfası bulunuyor. Hazine, bugün üç ayda bir değişken faiz ödemeli tahvil, salı günü 203 gün vadeli bono ve 434 gün vadeli tahvil ihalesi yapacak. İhalelere talep gelmesi ve faizin önceki ihalere oranla büyük çaplı düşüş kaydetmesi bekleniyor.

Kıbrıs tedirginliğiyle gösterge bono bileşiği 2 puanlık yükselişle 25.5 seviyesine kadar yükselmişti. Bu belirsizlik ortadan kalktığına göre faizlerde 2 - 3 puanlık gevşeme beklenebilir. Faiz geçen cuma günü itibariyle yüzde 24.2 seviyesindeydi. Enflasyon beklentilerindeki iyileşmenin yanında IMF heyetinin bu hafta sonuna doğru 7. gözden geçirme görüşmelerinin ikinci ayağına başlayacak olması da faizde ay sonuna kadar 22 seviyesinin altı test edilmesini sağlayabilir.

30 yıl vadeli eurobond 4 dolarlık primle 105 seviyesinin üstüne yükseldi. Eurobond piyasası dış konj30 yıl vadeli eurobond 4 dolarlık primle 105 seviyesinin üstüne yükseldi. Eurobond piyasası dış konjonktür ve FED'in kısa vadeli dolar faizine ilişkin politikasından etkileniyor. Ancak eurobondların ait olduğu ülkenin ekonomik ve siyasi panoramasıda çok önemli. Kıbrıs'ta çözüm sağlanırsa AB'ye üyelik şansını artışmış Türkiye'nin bonolarına daha bir müddet talep gelmesi beklenmeli. Orta vadede ABD'de bir faiz artırımı olmayacağı varsayımıyla tahvillerin ABD tahvillerinin 150 -200 baz puan (yüzde 6-7) üzerinde işlem görmesi beklenebilir.

Borsa Kıbrıs'ta çözüm umuduyla 16.500'lü seviyelerden hızla 19 bin seviyelerine ulaştı.
Piyasa bu kez AB beklentisini öne çıkaracağı için yükselişin daha bir süre devam etmesi ve 20 bin direncinin test edilmesi beklenmeli.
Bu hafta işlem hacmi 1.5 katrilyon lira seviyesine yükselir ve para girişi devam ederse endeks 20 bin direncini geçebilir. Borsada kısa vadede Lefkoşa'dan gelecek haberlere bağlı olarak dalgalı seanslar görülebilir. Ancak Kıbrıs'ta 1 Mayıs'ta çözüm sağlanırsa borsa 2 sent hedefine doğru hızla yol alacaktır.