29.09.2022 - 12:11 | Son Güncellenme:
Mithat Yurdakul
Malatya’da sokakta oynarken elektrik direğindeki kaçak akıma kapılan 13 yaşındaki Ays Taha, Adana’da havuzdan çıktıktan sonra yaslandığı direkten çarpılan 18 yaşındaki Türker Çulha ve Trabzon’da arkadaşlarıyla gittiği halk plajında aydınlatma direğindeki kaçak nedeniyle hayatını kaybeden 20 yaşındaki Mustafa Uzun, aydınlatma ve elektrik direklerindeki bakımsızlığı yeniden gündeme getirdi. Şirketlerin sorumluluğunda Elektrik direklerindeki bakım, öncelikle özelleştirilen elektrik dağıtım şirketlerinin sorumluluğunda bulunuyor. Fakat özel şirketlerin denetleme faaliyeti için ayırdığı personel sayısının, bu direklerin düzenli bakım-onarımı için yetersiz kaldığı belirtiliyor. Ormandaki iş araçlarının ve yürütülen çeşitli kazı faaliyetlerinin, elektrik direklerinde kabloların ortaya çıkmasına neden olduğu ve uzun süre bu direklerin onarılamadığı da kaydediliyor. Dağıtım şirketlerinin bu çalışmalarının yerine getirilip getirilmediğini denetlenmesi görevi ise bünyesindeki elektrik dağıtım işletmelerinin tamamı özelleştirilen TEDAŞ’ta bulunuyor.
Kelepçeyle tutturulması gerekiyor
Ulutaş, Milliyet’e yaptığı açıklamada, aydınlatma ve elektrik direkleri olmak üzere 2 ayrı direk bulunduğunu belirterek, aydınlatma için yer altından gelen kablonun, bir kablo aracılığıyla enerjiyi direğin tepesine ulaştırdığını söyledi. Bu kutuların hırsızlık ve kötü muamele nedeniyle açılabildiğini ve insan erişimine açık hale geldiğini ifade eden Ulutaş, bunun sonucunda hayati tehlike oluştuğunu vurguladı. Bu kutuların kelepçe ile desteklenmesi gerektiğini belirten Ulutaş, elektrik direklerinin yılda 1 kere topraklama ölçümünün yapılması gerektiğini, toprağın kuru olduğu temmuz-ağustos aylarında da sıkılım ve izolasyon işlemlerinin gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydetti.
Termal kamerayla kontrol
Elektrik direklerinin, dağıtım şirketleri tarafından termal kameralarla kontrol edilebileceğini anlatan Ulutaş, topraklama ölçümü, topraklama iyileştirilmesi ve sıkılım kontrollerinin çok yüksek olmayan maliyetlerle yapılabileceğini söyledi. Elektrik dağıtım şirketlerinin direklerle ilgili kontrol işlerini taşeron firmalara devrettiğine dikkat çeken Ulutaş, “Taşeronlar da kazancına bakıyor” diye konuştu. Özel dağıtım şirketleri ve taşeron firmaların hakkıyla bakım yapmamasının iş güvenliği ve can tehlikesi endişelerine neden olduğunu vurgulayan Ulutaş, “Termal kameralarla bakım eski yöntemler gibi değil. Personel yetiştirememeleri bir gerekçe değil. Kamu gerekirse zarar yazıp bakım yapar ama bu şirketler için öncelik, karlılık” dedi.
Orman yangınlarında payı var
Elektrik direklerindeki bakımsızlığın orman yangınlarında da payı olduğuna işaret eden Ulutaş, “Elektrik kıvılcımı tek başına yangın sebebi olmaz ama orman zeminindeki çalı çırpı yanıcı olduğu için bu ortamlarda yangına neden olabilir” diye konuştu. Elektrik iletiminden sorumlu TEİAŞ’nin özelleştirilmesinin de bu bakımdan riskli olduğunu belirten Ulutaş, “TEİAŞ, enerji anlık enerji dengesini koruyan mekanizma. Bu stratejik kurumu hangi gerekçeyle olursa olsun özelleştirmek güvenlik riski yaratır. Bulgur yerine pirinç yiyebilirsiniz ama elektriğin yerine kullanabileceğiniz bir şey yok” şeklinde konuştu.