EkonomiMüteahhitlerde ‘ak’ ve ‘kara’ 1 Ocak’tan itibaren açıklanıyor

Müteahhitlerde ‘ak’ ve ‘kara’ 1 Ocak’tan itibaren açıklanıyor

28.12.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

2012’den itibaren müteahhitler için zorunlu olacak sicil numarasıyla vatandaşlar müteahhitlerin güvenirliliğini sorgulayabilecek. İşini düzgün yapmayan müteahhitlerin sicil numarası iptal edilecek. Bu, müteahhidin resmi hiçbir iş yapamaması anlamına geliyor

Müteahhitlerde ‘ak’ ve ‘kara’ 1 Ocak’tan itibaren açıklanıyor

Türkiye’deki niteliksiz yapı stoğunun düzeltilmesiyle ilgili çalışmalar devam ederken, bir yandan da müteahhitlerden inşaat ustalarına kadar uzanan listede kalitenin düzeltilmesi için önemli düzenlemeler yapılıyor. Uzmanlar, her ne kadar yapı stoğundaki kalitenin yukarı çekilmesinde belediyelerin de doğrudan etkisi olduğunu ifade etseler de müteahhitlerden inşaat ustalarına kadar uzanan insan kalitesinin de bu yapıyı belirlemedeki rolünün son derece önemli olduğuna dikkat çekiyor.
16 Aralık 2010 yılında yayınlanan yönetmelik bu noktada büyük bir önem taşıyor. Yönetmeliğe göre 2012’den itibaren inşaat müteahhitleri ‘yapı müteahhidi’ olarak tanımlanıyor ve tüm yapı müteahhitlerine sicil numa-rası alma zorunluluğu getiriliyor. Peki, bu ne anlama geliyor? 1 Ocak 2012’den itibaren uygulanmaya başlayacak yönetmeliğe göre her müteahhidin kimlik numarası gibi sicil numa-rası olması zorunlu. Ancak, işin halka yayılan ve uygulamayı sorgulanabilir hale getiren yanı, isteyen herkesin internet sitesine girerek müteahhitlerin yaptığı işlerin tüm dökümünü görebilmesi. Bu sayede de konut almak isteyenler için önem taşıyan müteahhitlerin güvenirliliği sorgulanabilir hale geliyor. Yani çürük elma ile sağlam elma birbirinden ayrılıyor. Üstelik, İşini doğru yapmayan müteahhidin sicil numarası da iptal ediliyor.

Müteahhit tanımı net
İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım, uygulamanın taşıdığı öneme dikkat çekti. 16 Aralık 2010’da Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik ve 3194 sayılı İmar Kanunu 28’inci maddesi doğrultusunda 1 Ocak 2012’den itibaren inşaat sektörüne yeni bir tanım geldiğinin altını çizen Durbakayım, bu tarihten itibaren 500 metrekarenin üzerinde her türlü ruhsata tabii inşaat işlerini yapanların yapı müteahhidi olarak tanımlanacağını vurguladı.
Durbakayım, “Aynı yönetmelik uyarınca 500 metrekarenin üzerinde inşaat yapan her yapı müteahhidi sicil numarası almak zorunda. Bu sicil numarasını almayan müteahhitler yerel yönetimler, noterler ve tapularda hiçbir şekilde işlem yapamayacaklar” dedi.
Uygulamanın beraberinde sicil numarası olan tüm müteahhitlerin internetten bilgilerinin görüntülenebilmesini de getireceğine dikkat çeken Durbakayım, böylece halkın hangi müteahhidin, ne denli güvenilir olduğunu da görebileceğini belirterek, “Sicili olmayanlar zaten sisteme giremeyecek çünkü resmi olarak hiçbir işlem yapamayacaklar” diye konuştu.

Kara listelik isimler
Müteahhitler için uygulanacak sicil numa-rasında geçiş dönemi olmadığını kaydeden Durbakayım, “Süreç 2012’den itibaren başlıyor. Bundan sonra konut alanların mağdur olmasının önüne geçilecek. Bir müteahhit inşaatlarını doğru yapmazsa ya da teslim etmezse sicil numarası iptal edilecek ve faaliyetleri yasaklanacak. Bir nevi kara listeye girecek” dedi.


USTALAR OKULA GİDİP DİPLOMA ALACAK
İNDER Genel Sekreteri Abdullah Baysal da, benzer bir uygulamanın inşaat ve tesisat işlerinde çalışan tüm ustalar için de gündeme geldiğini belirterek, bunun, yapı müteahhidinin şantiyelerinde çalışacak tüm ustaların yetki belgesine sahip olması gerektiği anlamına geldiğini söyledi. Baysal, “Yani ustaların diplomaları olacak. Hatta evinize tamirata gelen su tesisatçısının bile diploması olacak. Ama ilk planda müteahhitlerin hakkında beyanda bulunduğu tüm ustalara geçici belge verilecek. Fakat geçici belge 2015’e kadar geçerli olacak” dedi.
2015’ten itibaren ustalarda diploma zorunluluğu aranacağının altını çizen Baysal, diploma almak isteyen ustalar için de müfredat dahilinde eğitimler düzenleneceğini belirtti. Baysal, bu kapsamda İNDER olarak Milli Eğitim bakanlığı ile yaptıkları protokol gereğince 15 Şubat 2012 itibariyle eğitimlere başlayacaklarını belirterek, “İstanbul’da 1.500’ün üzerinde şantiye var ve her birinde 20 usta olsa 3 bin usta eder” dedi. Baysal, diplomanın eğitimin ardından sınavla verileceğini anlatarak, belgeyi alanların yurtdışındaki şantiyelerde çalışabileceğini vurguladı.



Beylikdüzü’nde 3 bin konut için teslime hazırlanıyor

Proje üretiminde Beylikdüzü’nde yoğunlaşan Osmanlı İnşaat Yapı, gelecek yıl bölgede 3 bin konutu teslime hazırlanıyor. Son olarak yeni bir projenin satışına başlayan firmanın temel hedefi, bölgedeki konut sayısını 10 bine yükseltmek



Projelerde Beylikdüzü’nde yoğunlaşan Osmanlı İnşaat Yapı, yine bu lokasyonda yer alan yeni projesi Elisa Premium Life’ın satışına başladı. 1.400 konutluk projenin inşaatına Nisan 2012’de başlamayı planlayan firma, teslim tarihini Aralık 2013 belirledi. Firmanın 2012’de teslim etmeyi planladığı toplam konut sayısı ise 3 bin.
Pek çok projede yapım ve satış aşamasında olduklarını belirten Osmanlı İnşaat Yapı Başkanı Osman Bakırcı, 2012’yi konut teslimlerine ağırlık verecekleri bir dönem olarak nitelendirirken, toplam dört projede yaklaşık 3 bin konutu teslim edeceklerini açıkladı. Diğer yandan, bölgede iki arsa daha aldıklarını ve böylece Beylikdüzü’ndeki konut sayılarını 10 bine çıkaracaklarını vurgulayan Bakırcı, “Şimdiye kadar 2 bin 700 konut sattık. Satışına devam ettiğimiz projelerimizin yanı sıra 5 bin konut daha yapmak istiyoruz” dedi.

‘Yüksek prim’
Yeni projeleri Elisa Premium Life hakkında konuşan Bakırcı, beş blokta 1.400 konut olarak planladıkları 100 milyon dolarlık yatırım değerine sahip projede ağırlığın stüdyo ve 1+1 dairelerde olduğunu belirterek, fiyat politikalarına dikkat çekti. Fiyatların 37 bin liradan başladığını söyleyen Bakırcı, bir süre sonra zam yapacaklarını kaydetti.
Bakırcı, “Beylife projemizde 29 bin liraya, Beylikevler’de 19 bin euro’dan başlayan fiyatlarla satış yaptık. Bu projede de uygun fiyatlardan çıktık” dedi. Bakırcı, önceki projelerinden Fildişi Konakları’nda dairelerin yüzde 100, Sıla Evleri’nde ise yüzde 90 prim yaptığını söyleyerek, Elisa Premium Life projesinde 37 bin liralık dairelerin 90 bin liraya kadar çıkabileceğini ifade etti.



Ümraniye’ye cadde konsepti imzası


İstinye Park projesindeki yenilikçi görüşüyle ödül alan Ömerler Mimarlık, bu kez Mutlu İnşaat, Mes Turkuaz İnşaat, Miltaş İnşaat, Uzman İnşaat ortaklığıyla yapılan Ümraniye AVM’yi hayata geçiriyor. 40 bin metrekare alanda bulunan 105 mağazanın tasarımında ferah, kolay ve zahmetsiz alışveriş imkânı ön planda tuttuğunu belirten Mimar Güney Kurdak, 2013’te tamamlanacak olan Ümraniye AVM’nin, Anadolu yakasının ikinci Bağdat Caddesi gibi olmasını planladıklarını söyledi. AVM’nin şehrin merkezinde yer alması, kolay ulaşımı, geniş yeşil alanı ve bol miktardaki açık terasının caddeyle sürekli temas halindeki yapısının bu özelliği verdiğini ifade eden Kurdak, “Ümraniye AVM, bölgedeki restoran ve kafe ihtiyacını da 7 bin metrekarelik açık ve kapalı yeme-içme alanıyla giderecek. Ayrıca AVM’nin üzerinde tasarlanan otel projesi de Ümraniye bölgesindeki büyük bir eksikliği gidermiş olacak” dedi.




İstanbul’un dönüşümünü hedefin merkezine koydu


İstanbul’un en değerli yerleşim alanlarından Zincirlikuyu’da inşa ettiği İstanbloom projesiyle dikkat çeken Esin Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Metin Esin, hedeflerinde İstanbul'un kentsel dönüşümünde yer almak olduğunu söyledi. İstanbul dönüştürecek projelerin altına imza atmak istediklerini anlatan Esen, “Şehir merkezinin dışına çıkmak istemiyoruz. İstanbul'da deprem kuşağında yaşıyoruz, insan canı çok kıymetli ama ne yazık ki, şehrin en riskli bölgesi de merkezi. Kentsel dönüşüm ne pahasına olursa olsun mutlak hayata geçmesi gereken bir hareket” dedi. Hükümetin kentsel dönüşüm çabalarını da takdir ettiğini vurgulayan Esin, “Biz Esin Yapı olarak eski binaları alıp yeniden güvenli yapılar haline getirmek istiyoruz" diye konuştu.
Esin, şehrin merkezinde inşa ettikleri İstanbloom projesinin de İstanbul manzarasına hakim konumu, mimarisi ve çevreye duyarlı yapısıyla Türkiye'nin LEED sertifikasına sahip nadir konut projelerinden biri olduğunu anlatarak, “46 kattan oluşan İstanbloom, iç içe tasarlanan çift cidarlı cephe ile kendi içinde doğal iklimlendirme sağlıyor ve tüm gün bina içinde temiz hava sirkülasyonu sağlanıyor. İstanbloom ayrıca iç avluları ve kat bahçeleri ile de yeşille iç içe bir yaşam sunuyor” diye konuştu.
Tamamı akıllı dairelerden oluşan projede 1+1, 2+1, 3+1, 4+1, 2,5+1 dubleks, 3,5+1 dubleks ve 4,5+1 dubleks olmak üzere 11 farklı tipte konut seçeneği sunulduğunu belirten Esin, “Her dairede yer alan kat bahçelerinin yanı sıra projede 5 bin 600 metrekarelik yeşil alan ile birlikte bisiklet yolu, reflekte havuzlar, kum havuzu, mini pazar yeri yer alıyor” dedi.



‘Yaptığım işe çok güveniyorum’

Planlarında başka projeler de bulunduğunu anlatan Esin, şöyle konuştu:
“Bunun için yoğun arazi araştırması yapıyoruz. Ben başkalarının ne yaptığını bilmem ama benim yaptığım konutlarla ilgili en ufak bir şüphem olsa, ev sahiplerinin parasını öder, binayı yıkar yeniden yaparım. Yaptığım işe bu kadar çok güveniyorum. Dünyanın her yerinde inşaatın yapımı bellidir. Öncelikle mimarisini hazırlıyorsunuz, statikçi hesap yapıyor ve sizin ne kadar demir kullanacağınızı söylüyor. Hangi kalitede beton kullanacağınızı belirliyorsunuz.”



Van’da iki yurt binası sözü için çalışacak

Yaşanan depremin ardından Van’da yurt yapacağını açıklayan İnanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan, verdiği sözün arkasında durduğunu belirterek, iki yurt binasıyla ilgili hazırlıkları hızla sürdürdüklerini söyledi. Aralık 2011 sonu itibariyle yedi dönüm arazi üzerinde yer alacak prefabriklerle ilgili sözleşme sürecini tamamlayarak 256 yatak kapasiteli yaklaşık 2 bin metrekarelik yurt binalarının siparişlerini verdiklerini ifade eden İnan, şöyle konuştu:
“Ocak 2012’de arazideki düzeltme, elektrik, tesisat gibi tüm altyapı çalışmalarını başlatarak araziyi prefabrik yapıya uygun hale getireceğiz. Nisan 2012 sonunda ise yurt binasının ilk etabının işletmeye alınması planlanıyor. İlk bölümün tamamlanmasının ardından ise 2’nci etap ile ilgili çalışmalara başlayacağız.” İnanlar’ın imar, eğitim, kültür alanlarındaki projeleri Mimar Sinan Vakfı tarafından yürütülüyor.


İzmir’deki proje gerçekten çevreci olduğunu kanıtladı

İzmir’deki 35. Sokak projesi, Breeam Tasarım Sertifikası’nın sahibi oldu. Yapımcı firma Akşan Yapı’nın açıklamasına göre, Türkiye’de ilk kez bir konut projesi bu belgenin sahibi oluyor. Breeam, binaların karbondioksit emisyonlarını azaltmak, şeffaf bir şekilde karşılaştırılmalarına imkân vermek ve standartlarını yukarı çekmek için İngiltere’de 1990 yılında Yapı Araştırma Kurumu (BRE) tarafından geliştirildi.
555 konut olarak çelik bir yapı olarak tasarlanan 35. Sokak projesinin sertifikayı kazanmasının en önemli nedenlerden biri, projede kullanılan 3 bin 600 ton çeliğin yüzde 90’ının geri dönüştürülebilir olması. Diğer nedenler arasında ise solar elektrik enerjisi sistemiyle elektrik üretmesi gösteriliyor.



Çekmeköy’ün İstanbul’unda yaşam gelecek yaz başlıyor


Çekmeköy’de geliştirilen Nev İstanbul projesi yüzde 80 oranında tamamlandı. Yapılan açıklamaya gore Tago Mimarlık Ofisi’nden Japon mimar Tatsuya Yamamato tarafından projelendirilen Nev İstanbul’da konutların teslimi Haziran 2012’de yapılacak. Fiyatların 191 bin liradan başladığı projede, altı çizilen noktalardan biri de ödeme biçimi oldu. Projede peşin ve banka kredili ödemelerde yüzde 7 indirim yapılırken, ayrıca yüzde 5 peşin verenler, 3 ay sonra yüzde 10 ve teslimde ise yüzde 10 daha ödeme yapıyor.



Hayatın başladığı projede yaşamaya davet ediyor

İstanbul’un kent-leşme modeliyle dikkatleri üzerine çeken Esenyurt bölgesinde inşa edilen Agena Park projesinde satışlar devam ediyor. Firmadan yapılan açıklamaya göre oturumun başladığı proje, radye jenerel temel üzerine tünel kalıp sistemiyle son deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edildi. 158 bin liradan başlayan fiyatlarla satış vitrinine çıkarılan projede yer alan daireler ise 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 daire tiplerinden oluşuyor.
Açıklamada altı çizilen diğer noktalar da açık ve kapalı otoparklara sahipa projenin tasarımında bir yaşam alanı geliştirilmesine dikkat edilmesi oldu. Projeye özel mağazaların yanı sıra fitness salonu, kapalı yüzme havuzu ve kafeler yer alıyor.